2017/2018 sezonu Süper Amatör Lig’in başından beri süre gelen lehimize ya da aleyhimize olan kararlar bu mücadelenin neresinde olduğumuz konusunda bizi tereddüte düşürmüştür. Bu işe olan sevgimizi ve saygımızı bitirme noktasına getirmiştir.
Nereden başlasak ki. Birkaç örnek verecek olursak ; Yanında oyuncumuza ve kendisine edilen küfürleri duymayıp ya da duymamazlığa gelip her bir harekette bizi kartları ile sindirmeye çalışanlar mı adalet dağıtacak.
Ofsaytı bile bilmeyen yardımcı hakemler mi, buz gibi golümüzü vermeyenler mi adalet dağıtacak.
En basit ile önünde taca çıkan topun kimden çıktığını gördüğü halde bayrak kaldıramayıp, oyuncuları çileden çıkartanlar mı, aynı pozisyonda kartını kullananlar mı adalet dağıtacak.
Yardımcı hakemin önünde dibinde oyuncumuza, üstelik bizzat kendisine sonra da yedek kulübemize edilen küfürleri duymayıp hocamızı “ Hocam duymadın mı söylenenleri size küfür ediyorlar “ dediğinde saha dışına gönderenler mi adalet dağıtacak.
Geçen sezon içeride oynadığımız maçtan sonra yüzümüze ve o günkü görevlilere bir şey yok deyip arkadan ek rapor yazan üzerime su sıçradı diyerek sahamızın kapanmasını sağlayanlar mı adalet dağıtacak.
En son geçtiğimiz pazar günü oynanan maçta görev alan hakem üçlüsü maçın ağırlığı altında kalarak her iki taraf içinde maçı içinden çıkılmaz hale getirerek katletmiştir. Her zaman ki gibi yine küfürler duyulmamıştır. Oyuncumuz boş yere hakem beyin egoları yüzünden oyun dışı kalmıştır. Ekmeğini bu işten kazanan ağzından küfür dahi çıkmayan oyuncumuz atılmıştır. Neden?
Hakem gözlemcisini maçtan sonra yaptığımız açıklama ile dürüst olmaya, olanları olduğu gibi tarafsız bir şekilde rapor etmeye davet ettik. Bu raporun kamuoyuna açıklanmasını talep ediyoruz. Talep ettiğimiz gibi bu konuda saha komiserinin de görüşü alınmış mıdır.
Bu hakem üçlüsünün vermiş olduğu yanlı yalan-yanlış uydurma kararlar uygulamalar ile bizi birbirimize düşürmeye ne hakkı vardır ne de haddinedir.
Bu zihniyetteki hakemler ile yollar derhal ayrılmalıdır. Hepimiz bu ilin ve bu ülkenin takımıyız.
Bu zihniyetteki görevlilerin, sporun içinde oldukları her an spora sporcuya bu işe emek harcayan taraftarından malzemecisine, yöneticisine buna kendileri de dahil olmak üzere herkese ihanet olduğu düşüncesindeyiz.
Sezon başı kulüpler, yöneticiler, teknik ekipler, futbolcu arkadaşlar, emek harcıyorlar, ter döküyorlar, takımlarının iyi olması için yöneticiler saha içinde ve dışında büyük uğraşlar veriyorlar ve herkes elinden gelenin en iyisini sahada vermeye çalışıyor. Az hata yapanın kazanması gereken müsabakalarda sezon başından beri hakemler hangi tarafa az hata yaparsa o takım kazanıyor. Hakem yetiştirmek için Süper Amatör, 1. Amatör takımlarının harcandığı, emeklerin heba olmasının verdiği acı tarif edilemez. Verilen emekler de parayla pulla da ölçülemez.
Hakemlerde hata yapabilir, ama bir sezon boyunca hakem yetiştirmek için Çanakkale’mizin tüm takımlarını KOBAY olarak kullanamazsınız kullanmamalısınız.
Sezon başında ‘biz hazırız siz hazır mısınız’ diyenlerin hazır hali bu ise hazır olmayanların halinden spor camiasını Allah korusun.
Buradan hakem kuruluna sesleniyoruz. İki koyun bile güdemeyeceklere kendilerine edilen küfürleri duymayan duysa bile ses çıkaramayan zavallılara istediğini duyan gören pişkinlere gerekli cezayı vermelidir. Bizce maç bile vermemelidir.
Buradan tüm Çanakkale spor kamuoyuna tekrardan sesleniyoruz. Daha dörtlü soyunma odamız yok. Skorbord yerinde var işlevde yok. Saha dökülüyor, bakan yok. Spor Salonu ona keza aynı durumda.Müdürler kendi imkanları ile bir şeyler yapmaya çalışıyor. O da yeterli gelmiyor. Triatlon takımımız sporcuları ülkemizi yurtdışında temsil ediyor, ama her yere kapalı havuz yapılıyor Gelibolu’ya ne zaman yapılması planlanacak ya da düşülmeye başlanacak belli değil. Sporcular Çanakkale’ye 17.00 de gidip 23.30 dönüyor sonra ders yapıyor, sonra okula oradan yarışa, oradan madalyaya kupaya koşuyor. Biz sadece futbol kulübü değiliz. Biz Yıldız Kız – Erkek Basket takımı, Okçuluk takımı, Triatlon takımı olan, yakında voleybol ve masa tenisi takımları olacak bir spor kulübüyüz. Aklımıza bu ilde istenmediğimiz geliyor, eğer istenmiyorsak açık açık söylensin, sonra bize izin verin gidelim Edirne’de Tekirdağ’da İstanbul’da oynayalım.
Biz spora gönül veren bir kulüp olarak bize bu ülkenin Kutsal Bayrağının dalgalandığı her yer “ GELİBOLU”
Unutmayın “Adaletin olmadığı yerde Ahlakta yoktur.”
Geliboluspor Kulübü
