1 Ekim, Birleşmiş Milletler tarafından 1990 yılında Dünya Yaşlılar Günü olarak ilan edildi. Bu gün, yaşlıların sağlık, sosyal ve ekonomik sorunlarına dikkat çekmek ve yaşlılara saygı göstermek amacıyla kutlanıyor. Peki, Türkiye’de yaşlı nüfusun oranı ne durumda? Yaşlılara sunulan sağlık ve sosyal hizmetler yeterli mi? Türkiye, nüfusunun yaşlanmasına hazırlıklı mı? İşte bu soruların yanıtları…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfus 2021 yılında 8 milyonu aştı. Bu nüfusun toplam nüfusa oranı ise yüzde 9,7 oldu. Bu oran, dünyada ortalama yüzde 9 olan yaşlı nüfus oranının üzerinde. Nüfus projeksiyonlarına göre, Türkiye’de 65 yaş üstünün nüfusa oranı 2023’te yüzde 10,2; 2030 yılında yüzde 12,9; 2040 yılında yüzde 16,3; 2060 yılında yüzde 22,6; 2080 yılında da yüzde 25,6 olacak. Bu veriler, Türkiye’nin yaşlanan bir ülke olduğunu ve bu duruma uygun politikalar geliştirmesi gerektiğini gösteriyor.
Türkiye’de yaşlılara sunulan sağlık ve sosyal hizmetlerin çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından verildiği görülüyor. Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör bu alanda faaliyet gösteren başlıca aktörler. Yaşlılara yönelik sağlık hizmetleri birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları ile evde sağlık hizmetleri aracılığıyla sunuluyor. Yaşlılara yönelik sosyal hizmetler ise ağırlıklı olarak kurum bakım hizmetleri şeklinde veriliyor. Huzurevleri, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri, gündüz bakım merkezleri ve evde bakım hizmetleri bu kapsamda sayılabilir.
Yaşlanma süreci hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemli değişimler getiriyor. Bu değişimlere uyum sağlamak için yaşlıların ihtiyaç ve taleplerine cevap verecek sağlık ve sosyal hizmetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda şu adımlar atılabilir:
• Yaşlıların aileleri ve sosyal çevreleri içinde aktif ve sağlıklı yaşlanmalarını destekleyecek çalışmalara ağırlık verilmeli.
• Yaşlıların sosyal katılımını artıracak gönüllülük, eğitim, kültür, sanat ve spor gibi faaliyetlere erişim imkanları sağlanmalı.
• Yaşlıların ekonomik güvencelerini koruyacak ve gelirlerini artıracak emeklilik sistemi reformları yapılmalı.
• Yaşlıların yaşam kalitesini artıracak evde bakım ve gündüz hizmetlerinin niteliği, kapasitesi ve yaygınlığı artırılmalı.
• Yaşlıların haklarını koruyacak ve yaşlı istismarını önleyecek yasal düzenlemeler yapılmalı.
• Yaşlılara yönelik farkındalık, eğitim ve araştırma çalışmaları desteklenmeli.
Yaşlanma kaçınılmaz bir gerçek. Ancak yaşlanmanın nasıl yaşanacağı bizim elimizde. Yaşlılara saygı göstermek, onların ihtiyaç ve taleplerine kulak vermek, onlara uygun sağlık ve sosyal hizmetler sunmak, onları toplumun bir parçası olarak görmek ve onlardan yararlanmak hepimizin sorumluluğu. Unutmayalım ki, bugün yaşlı olanlar dün gençti, bugün genç olanlar yarın yaşlı olacak. Yaşlılarımızı sevelim, sayalım, sahip çıkalım. Dünya Yaşlılar Günü kutlu olsun!