Dünya Diyabet Günü’nde ÇOMÜ Hastanesi’nden Çocuklara Önemli Uyarılar

Dünya Diyabet Günü nedeniyle ÇOMÜ Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana-bilim-dalı \ Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Durmuş Doğan, çocuklarda diyabetin belirtileri, risk faktörleri ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu.

1389

ÇOMÜ Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana-bilim-dalı \ Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Durmuş Doğan, Dünya Diyabet Günü’nde uyarılarda bulundu. Doğan, "Her yıl 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü olarak anılır ve bugün, diyabetin küresel etkisine dikkat çekmek, diyabete farkındalık yaratmak ve diyabetle yaşayan bireylerin yaşam kalitelerini iyileştirmek için bir fırsattır. Diyabet, kronik bir metabolizma bozukluğu olup, vücudun glikozu (şekeri) etkili bir şekilde kullanamamasına neden olur. Tip 1 diyabet, çocukluk çağında en sık rastlanan diyabet çeşididir. Genellikle bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırmasıyla ortaya çıkar. Böylece insülin üretimi azalır veya durur. İnsülin, kan şekerini düzenleyen hayati bir hormondur ve eksikliği yüksek kan şekeri seviyelerine yol açar. Bu nedenle, tip 1 diyabet yönetimi ömür boyu süren dikkatli bir bakım ve tedavi gerektirir” dedi.

“Tip 1 diyabet önlenebilir olmadığından tanıdaki asıl hedef, erken tanı koymaktır”

Doğan, Tip 1 diyabetin bulgularına dair; “Çok su içme, çok idrara çıkma, ağız kuruluğu ve kilo kaybıdır. Bu şikayetleri olan çocukların sağlık kuruluşlarına getirilmesi gerekmektedir. Tip 1 diyabetin erken tanısı ve tedavisi hayati tehlike oluşturan diyabet komasının gelişimi engeller. Tip 1 diyabetli çocukların ihtiyaçları, özel ve dikkatli bir yaklaşım gerektirir. Diyabetli çocuklar günde 6-8 kez parmaklarını delerek kan şekerlerini ölçerler ve yine günde 4-5 kez insülin uygulamaları gerekir. Ayrıca diyabet tedavisi sağlıklı beslenme alışkanlıklarını uygulamak ve düzenli fiziksel aktiviteyi de içerir. Bu zorluklarla başa çıkmak için çocuklar ve aileleri, kapsamlı bir sosyal destek sistemine ihtiyaç duyarlar. Okullar, diyabet yönetimi konusunda bilinçlendirilmeli ve öğrencilere gerekli öz bakım işlemlerini güvenle yapabilmeleri için uygun ortamları sağlamalıdır. Aynı zamanda, toplumun geneli de diyabet konusunda bilgilendirilmeli ve bu durumun farkında olunmalıdır. Tip 1 diyabet önlenebilir olmadığından tanıdaki asıl hedef, erken tanı koymaktır. Bu nedenle çocuklarda diyabetle ilgili farkındalığın toplumun her kesiminde yüksek olması gerekmektedir” sözlerine yer verdi.

"18 yaş altında 20 bin civarında diyabetli çocuk bulunuyor"

Doğan son olarak şu sözlere yer verdi, “Sürekli glukoz monitörleri (CGM), kan şekeri seviyelerini sürekli olarak izleyerek, çocukların ve ailelerinin günlük diyabet yönetimini iyileştirmelerine yardımcı olur. Bu cihazlar, kan şekeri düzeylerindeki değişiklikleri hızlı bir şekilde algılayarak, hipoglisemi veya hiperglisemi gibi potansiyel sorunlara karşı erken uyarı sağlar. Ancak, bu teknolojilerin erişilebilirliği ve maliyeti, birçok aile için hala bir engeldir. Ülkemizde 18 yaş altında 20 bin civarında diyabetli çocuk bulunmaktadır. Tip 1 diyabetli çocuklarda sürekli kan şekeri ölçüm sistemlerinin ve insülin pompalarının 18 yaş altında her çocuğa ücretsiz sağlanması ve bunun devlet güvencesinde olması gerekir. Sonuç olarak geleceğimiz olan bu çocukların sosyal ve medikal yönden bakımlarının kalitesini sağlamak biz diyabet ekiplerinin (Çocuk endokrin doktoru, çocuk diyabet hemşiresi, diyetisyen, psikolog) olduğu kadar aileler başta olmak üzere tüm toplumun sorumluluğundadır. Bu vesileyle tüm diyabetli çocuklarımızın ve ailelerinin 14 Kasım Dünya Diyabet Günlerini kutluyorum” dedi. (Erhan Taylan)

Paylaş