havadurum

Domates de ucuzlamıyor!..

1026
Ağustos ayı itibari ile hasat edilmeye başlanan domates, bu sene üreticisini de tüketiciyi de güldürmedi. Geçtiğimiz yıllarda hasadın başlamasıyla birlikte, büyük oranda fiyatları düşen Çanakkale domatesi, bu sene 7 ila 15 lira arasında Pazar tezgahlarında müşterilerini   bekliyor. 100 liralık gübrenin bu sene 700-800 liraya kadar çıkmasının yanı sıra artan ilaç ve mazot fiyatları ise üreticinin boynunu büktü. Tarlalarda ekim yarı yarıya düştü. Geçtiğimiz üretim sezonunda para kazanamayan domates üreticisinin artan mazot ve gübre fiyatları nedeniyle bu sene ekim yapmaması fiyatlara yansıdı. Çiftçiler, girdi maliyetlerindeki artışın böyle devam etmesi halinde ekimin daha az yapılacağını ve gelecek seneye çok daha ciddi fiyatlara ürünlerin satılacağını söyledi.  
"İlk hasattan sonra 10 liranın altına düşmez"
Pazar alanı Sebze Meyve Bölümü Başkanı Mesut Burgin, domatesin hasat edilmesiyle birlikte fiyatlarda büyük bir düşüş olmadığını ifade etti. Burgin, "Şuan domatesin en bol zamanı. Bu bolluk 20 gün bilemediniz 1 ay sürer. Bolluktan sonra 10 liranın altına düşmez. Bundan sonra çıkacak olan domates, orta turfanlar yarıdan az olur. Bu domatesin maliyeti en az 4 lira. 5 liraya aldık 7 liraya satamıyoruz. Para mı? Değil. Ama çarkı çeviriyoruz. Bundan sonraki, orta turfan ve son turfanda, tarladaki domatesin yarısından azı hasat edilir" dedi.
"Toplayıp getiriyoruz, iki gün sonra çöp oluyor"
Sıcak hava dalgasının da ürünleri olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Burgin, "Piyasalar çok pahalı olduğu için insanların eli meyveye sebzeye de gitmiyor. Havalar çok sıcak olduğu için, domates dayanmıyor. Toplayıp getiriyoruz, iki gün sonra çöp oluyor. Havalar çok sıcak. Esnaf, `En azından masrafımızı kurtaralım` diyor. 7 liradan satılmıyor. Çürüme maliyetini de karşılıyoruz. Çürüyenleri ayırıyoruz. Tezgahın altı çürüklerle dolu" ifadeleriyle üreticinin derdini anlattı.
"Maliyetler çok yüksek"
Gelecek sene hasat mevsiminde, bu yılki fiyatların dahi olmayacağını öngören Başkan Burgin, "Bu zamanda, domatesin kilosunun bu fiyatlardan satılacağını ben dahi tahmin etmiyordum. Turfan zamanı fiyatlar düşerdi. Ama domatesin girdisi çok, maliyeti 5 lira 6 lira. Sera domatesi biraz daha sert kabuklu, biraz daha dayanıklı. 1 hafta da yemen lazım. Bir hafta bozulmadan evde kalır. Ama maliyeti çok yüksek. ilacı, gübresi... Tarla domatesi daha hızlı tüketilmeli" diye konuştu.
"Akşam saatlerinde fiyatları düşürüyorum"
Burgin, İstanbul`da domates fiyatlarının çok daha yüksek olduğunu ve maliyetlerin çok zor karşılandığını dile getirerek, "İstanbul`a bunun yol masrafı var. 10-12 lira oldu. Elektriği, suyu, yer masrafını da katın. İnsan çalıştırıyorsunuz, sigorta masrafı derken 15 lira olur. 15 lira maliyeti olduğunda 20 liradan aşağı satma şansın yok. Bizim Çanakkale`de alışımız 5 lira, 1 lira masrafımız var. Ama fiyatları akşam saatinde en azından maliyeti karşılaması için düşüreceğim. 6 lira yapacağım" dedi.
"Bu sene bir kök bile dikmedik"
Başka bir pazarcı ise artık dikim yapmadıklarını dile getirerek, "50 dönüm domates dikiyorduk. Bu sene bir kök bile dikmedik. Çünkü gübre alamıyoruz. Çok pahalı. Mazot çok pahalı. Öyle olduğu içinde, fidanları dikemedik. Bizim gibi, ekin ekmeyeni fidan dikmeyen bir sürü insan var. Tarlaya ekin ekilmeyince, fiyatlara yansıyor" sözlerine yer verdi.
"Bu şekilde giderse, seneye dikim olmaz"
Yalçın Obalı ise mazot, gübre ve ilaçların pahalı olduğu çok pahalı olduğu için fiyatların düşmediğini vurgulayarak, "Domatesin kilo maliyeti, köyde 3 buçuk 4 lira arası oynuyor. İlk tufanlarda ilaç atımı, gübre atımı biraz daha az. Ama ilk tufandan sonra sinek gibi haşereler çıkmaya başlıyor. Bu sene dikim az. Yüzde 40 ile yüzde 60 arası düşüş var. Geçen sene 100 liraya attığımız gübre bu sene 700-800 lira civarı. Seneye ne olur bilmiyorum. Bu şekilde giderse, seneye dikim olmaz" dedi.
"Para kazanamadıktan sonra, bu çile çekilmez"
Obalı, üreticinin para kazanamadığı taktirde çiftçiliği bırakacağını kaydederek, "Para kazanamadıktan sonra, bu çile çekilmez. Bu sıcakta, sıcağın alnında tarlada çalışıyor. Para kazanamadıktan sonra, sabah 8 akşam 5 çalışacak iş bulacak. Bizde domatesi dışardan ihracat yapmaya başlayacağız. İlaçsız, gübresiz ürün yetişmiyor. Topraklarda da verim yok. Çıplak Köyünden buraya benim aram 300 lira mazot yakıyor. Git gel, yer parası derken 7 ye aldığımız domateste kar etmek için iki lira ekliyoruz. Alım gücü de düşük. Bu asgari ücretle, alım gücünün olmaması da normal. Pazarcı, satamadığı malı ayırıyor. Çöpü atıyor. Bu da fiyata yansıyor. İstanbul pazarında 15 liranın altına düşmez" diye konuştu.
(Damla Yeltekin)
Paylaş