Doğanın bir mucizesi; Kaz Dağı...

737
Paris`in Helen`e aşkından da biliriz biz Kaz Dağı`nı, Afrodit`in dillere destan güzelliğinin anlatıla geldiği yer olarak da. Tanrıların dağı olarak da anlatılır, Fatih Sultan Mehmet`in İstanbul çıkarmasında gemileri karada yürütmesinde araç olarak kullandığı odunların kaynağı olarak da. Tahtacı Türkmenleri`nin, Yörüklerin mekanı ve daha birçok hikayenin anlatıldığı, içinde türlü canlıları barındıran, her mevsim, ama her mevsiminde ayrı güzelliklerin yaşadığı, tabiri yerinde ise kartpostallık görüntülerin oluştuğu nadir güzelliklerden biri Kaz Dağı. 
 
Eteklerini hem Çanakkale, hem de Balıkesir`e salan, Yenice`den Bayramiç`e, Altınoluk`tan Edremit`e, Küçükkuyu, Ayvacık`a kadar birçok yerleşim yerine can veren, pınarları ve envai çeşit meyveleri, sebzeleri ile yüz binlerce insanı besleyen Kaz Dağı... Mitolojiden, tarihe, biyolojiye kadar kitaplara sığmayan bir değerdir. 
 
Kaz Dağı`nın ismi, ölümlülerle (insanlar) ve ölümsüzlerle (tanrılar) birlikte anılır. Hera`dan Afrodit`e, Athena`ndan Zeus`a kadar kahramanları ve tanrıları yaşar mitolojisinde. Bereketli topraklarının lezzeti, yerüstü zenginlikleri ekonomik değeri paha biçilmez. Troia Savaşı`nı, doruğunda tanrıların izlediği, tanrılarla insanların bir arada oldukları yerdir Kaz Dağı dünya üzerinde. Akhalılara karşı tanrılarla birlikte direnen insanların öyküsüdür Kaz Dağı. 
 
Kaz Dağı; barıştır, bir arada yaşamdır, kardeşliktir, sevgidir, aşktır... Kaz Dağı, yurduna, memleketine sahip çıkmaktır, işgale karşı direniştir... 
 
... Bilmek istersen daha çok şey, 
 
 öğrenesin diye soyumuzu sopumuzu iyicene, 
 
 dinle bak, çok insan tanır bizi.
 
 Bulut devşiren Zeus baba oldu ilkin Dardanos`a, 
 
 Dardanos kurdu Dardanie`yi
 
 o zamanlar kutsal İlyon yoktu, 
 
 ölümlü insanların büyük kenti yoktu ovada.
 
 Dardanoslular çok pınarlı İda`nın eteklerinde otururdu"
 
(İlyada, XX, 218-225).
 
Kaz Dağı, şimdi yeni işgalcilerini karşılıyor!... Tabii ki direnerek!... 
 
Kaz Dağı insanı, ağaçları için, havası ve suyu için, ormanlarında yaşayan hayvanları için, her bahar açan çiçekleri, mantarları için, geçmişi ve geleceği için direniyor... 
 
Metalik madencilik faaliyetleri için uzak ülkelerden gelen uluslararası şirketlerin yağma ve talanı, Kaz Dağları`nın on binlerce, yüz binlerce yılda oluşturduğu değerleri darmadağın edecek. Altındaki cevheri için, üzerindeki paha biçilmez, insanın bir daha yapmaya gücünün yetmeyeceği ve dünya üzerindeki hiçbir teknolojinin yeniden oluşturamayacağı, doğanın mucizevi yapısı yok edilecek. Hem de altındaki zenginliğin karşılığının bilinmesine, üzerindeki değerin ise hesabının dahi yapılamamasına rağmen... 
 
Kaz Dağı, aşklarını yaşamaya, yeni hikayelere mekanlık etmeye, insanlar tarafından yok edilen değil, fayda sağlanan, dünyanın doğal mirası olarak var olmak için direnmeye devam ediyor...
(Seçkin Sağlam-Fotoğraflar: İsmail Öztürk) 
 
Not: Bu yazı Troia Dergisi`nin Aralık 2017 sayısında yer almıştır. 
 
Paylaş