Geçtiğimiz haftalarda maden işletmeleri Doğu Biga Madencilik ve TÜMAD tarafından ÇOMÜ pandemi hastanesine solunum cihazı bağışı yapılmıştı, Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, yapılan yardımları eleştirdi. Gelişmiş ülkelerde açık siyanür havuzlu altın işletmelerine izin verilmediğini belirten Erensoy, altın madeni işletmeciliği ile ortaya çıkan hastalıkları sıraladı. Parçalana kayaçlardan ağır metallerin ortaya çıktığını ve bu kayaçların, birçok nörolojik hastalığa, algılama bozukluklarına, hafıza bozukluklarına, bunamalara, parkinson hastalığına sebep olduğunu belirtti. Metallerin çocuklarda daha ağır etki yaptığını ifade eden Erensoy, yine siyanürün kansere yıol açtığını belirtti. Erensoy açıklamasında; "Burada adı geçen Doğu Biga Madencilik, Kirazlı Altın İşletmesinin yerli iştirakçisidir, TÜMAD ise Lapseki de işletmeye açılmış altın madeninin esas ortağıdır. Altın madenciliği, artık bu yüzyılda tıpta ya da elektronikte, sanayide kullanılmak üzere yapılmıyor. Altın madenciliği, sadece madeni çıkaran şirkete ve altın üzerinden yalancı bir değer üreten finans sistemine yarıyor. Altın madenciliği tüm dünyada yasaklansa yeridir. Ancak beni ve tabip odalarını ilgilendiren esas kısım, altının yarattığı ve finans dünyasına yarayan yalancı değer değil..." dedi.
"Bir hekim olarak söylüyorum ki, bu ağır metaller insanlar için zararlı"
Avrupa da, Kanada`da, Amerika da, yani birinci dünya ülkelerinde, en gelişmiş ekonomilere sahip refah düzeyi en yüksek ülkelerde, açık siyanür havuzlu altın işletmelerine izin verilmediğini ifade eden Erensoy; "Ancak tenör oranı belli bir oranı geçtiğinde, yani 1 ton kayaç içindeki altının gram cinsinden miktarı yüksek olduğunda bu riske eyvallah diyorlar. Bu riskler nelerdir? Altın madenciliğinde o çok düşük miktarlardaki altını çıkarabilmek için tonlarca kayaç parçalıyorsunuz. Bu kayaçlar parçalanırken açığa sadece altın, gümüş çıkmıyor, kurşun, civa, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metaller de ortaya çıkıyor ve bunlar toprağa, suya, havaya karışıyor. Bir hekim olarak söylüyorum ki, bu ağır metaller insanlar için zararlı. Vücutta birikerek birçok nörolojik hastalığa, algılama bozukluklarına, hafıza bozukluklarına, bunamalara, parkinson hastalığına sebep oluyorlar. Kanser yapıyorlar. Kısırlık yapıyorlar. Doğum anomalilerine sebep oluyorlar. Çocuklarda etkilerini daha şiddetli ve hızlı gösteriyorlar. Siyanür meselesine daha gelmedik bile. Bu altın işletmeleri açık siyanür havuzları oluşturacak, çünkü altını ayrıştırmak için siyanür kullanacaklar. Siyanür toprağa karışmasın diye bir membranla toprağın üzerini kapatacaklarını ve sızma olmayacağını iddia ediyorlar. En iyi ihtimalle, peki ya deprem olursa? Tüm dünyada altın işletme kazaları var, olmuş, yaşanmış şeyler ve bu membranda bir sızma olduğunda oluşabilecek felaketi gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?" dedi.
"Toplum sağlığına zarar verecek ve bu zararın geri dönüşü olmayacak"
Doğa talanı olduğu sürece salgın hastalıkların görülmeye devam edeceğini belirten Erensoy; "Şimdi bu kadar toplum sağlığına aykırı işlerin içindeki bu altın firmalarının, tam da bu dönemde pandemi hastanesine solunum cihazı bağışlamaları bir toplum vicdanında kendini aklama projesi değil de nedir? Çünkü kendileri de biliyor ki, yaptıkları iş toplum sağlığına zarar verecek ve bu zararın geri dönüşü olmayacak. Ve bu bedeli, biz gerçek bir ihtiyaç için mi ödeyeceğiz Çanakkale olarak? Hayır, birileri zenginleşecek ve bize hastalanmış kuşaklar kalacak. Şunu da eklemeliyim, doğa ya kulak asmadan, arsızca ve şımarıkça, sonsuz arzularımızın pesinde, dağları delik deşik etmeye, ormanları yok etmeye, suları hapsetmeye, hayvanları öldürmeye devam edersek, covid gibi zoonotik, yani hayvan kaynaklı, hayvanlardan bize geçen virüs enfeksiyonlarından kurtulamayacağız. Doğayı işgal ettiğimiz, tür olarak doğanın her noktasına saldırdığımız için bu tarz yeni virüsler bize bulaşmaya devam edecek. Doğa talanı ve covid enfeksiyonu arasındaki ilişki bilimsel olarak araştırılmaya devam ediyor. Endüstrileşme, ormansızlaşma, metalik madencilik, termik santraller. Tür olarak kendi sonumuzu hazırlıyor gibi görünüyoruz. Doğu Biga Madencilik, Koza Madencilik ve TÜMAD`ın solunum cihazı bağışları, gerçekleri görmemizi engelleyemez. Sizler toplum sağlığı için covid kadar zararlısınız ve hekimler olarak biz bunları haykırmaya devam edeceğiz" dedi.
(Eren Aşnaz)