DİSK Genel-İş’ten 25 Kasım açıklaması: “Mücadele etmeye devam edeceğiz”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla DİSK Genel İş tarafından bir basın açıklaması yayımlandı. DİSK Genel İş Çanakkale Şubesi adına İl Sekreteri Öykü Kaytaz’ın yaptığı açıklamada, günün anlam ve önemine ilişkin ifadeler yer aldı.

817

25 Kasım’ı binlerce insanın yaşamını yitirmesine sebep olan savaş koşullarında karşıladıklarını ifade eden Kaytaz, “25 Kasım’ı, binlerce insanın yaşamını yitirmesine sebep olan savaş koşullarında karşılıyoruz. Kadınlar savaşın ve sömürünün yarattığı tahribattan ve şiddetten daha fazla etkileniyor. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde savaşın yarattığı her türlü şiddete maruz bırakılan Filistinli kız kardeşlerimizi selamlayarak başlamak istiyoruz.” dedi.

Kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu aktaran Kaytaz,”İktidar tüm kurumların içini boşaltıp, sosyal devlet anlayışını tahrip ederek, haklarımızı tırpanlayarak kadına yönelik şiddeti artırıyor, eşitsizlikleri, ayrımcılıkları derinleştiriyor ve ataerkil sistemin güç ve iktidar ilişkilerinden beslenmeye devam ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini destekleyen, derinleştiren, normalleştiren her icraat ve söylem, kadına yönelik şiddetin önünü açmaya devam ediyor. Nafaka hakkının tartışılması, 6284 sayılı şiddet önleme Yasası’nda “reform” tartışmaları ile gericilikten cesaret alarak laikliği tasfiye etmeye çalışan iktidarın ve siyasal İslamcı partilerin kadın hakları aleyhine çeşitli demeçleri ile uygulamaları bu sürecin önemli parçalarıdır” şeklinde konuştu.

“DİSK’li kadınlar olarak, laikliğe sahip çıkarak yaşamın her alanında deneyimlediğimiz ayrımcılığa karşı inatla ve umutla, taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz.” ifadelerinin yer aldığı açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:

  • “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kanun etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
  • 25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi onaylanmalıdır.
  • Toplumsal cinsiyet temelli suçlarda, kadın cinayetlerinde cinsiyetçi iyi hal, tahrik indirimi gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
  • Medeni Yasa değişikliği ve nafaka hakkının gaspına yönelik tartışmalara son verilmelidir.
  • Kadınların işgücüne katılımının önündeki en büyük engellerden olan ve kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak herkesin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.
  • Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır.”
  • İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.
  • Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.”
Paylaş