Çanakkale Kadın Platformu tarafından, son dönemde artarak devam eden ve son olarak evinin önünde öldürülen Ceren Özdemir’in ardından kadın cinayetlerine yönelik basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada AKP politikalarının kadın cinayetlerinin artmasına neden olduğu ifade edildi. Yapılan açıklamada; “Kız öldü diyorum tek başına dışarıdaymış diyor. Kız öldü diyorum nasıl giyinmiş diyor. Kız öldü diyorum soyu sopu, dini, ırkı neymiş diyor. Yahu kız diyorum, öldü. Umutları, hayalleri, geleceği öldü, annesi öldü, babası öldü, insanlık öldü, susuyor susuyoruz... Ve artık susmuyoruz… Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Kadına yönelik şiddet, AKP’nin devlet politikasıdır. Kadına yönelik şiddet, AKP’nin şeriatı hayata geçirebilmenin provasıdır. Kadına yönelik şiddet, AKP’nin kadınları eve kapatma politikalarının başarısızlığa uğramasının öfkesi. Kadına yönelik şiddet, AKP politikalarının artık koca, erkek kardeş, baba, sevgili katliamları ile başaramadığını görünce kendi yarattığı tetikçileri ile gerçekleştirme politikalarıdır. Ne demişlerdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘kadın ile erkek eşit olamaz; fıtrata aykırı’, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek’, Melih Gökçek, Samanyolu Haber`de katıldığı bir programda ‘anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne?’ ifadelerini kullanarak kadınlara olan bakış açısını ifade etmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ‘evdeki işler yetmiyor mu?’ Fetvacı hoca Nureddin Yıldız ‘kadın çalışarak fuhuşa hazırlık yapar’, Şarkıcı Uğur Işılak, ‘kadının fıtratında köle olmak var’, AKP milletvekili Sefer Üstün ‘tecavüze uğrayan kürtaj yaptırmasın, tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur’, Ömer Tuğrul İnançer ‘hamile kadın sokakta dolaşamaz’, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ‘kadınlar için tek kariyer annelik’ Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 2015 yılının ilk bebeğini ziyaret ettiği sırada ‘Annelerin, annelik kariyerinin dışında bir başka kariyeri merkeze almamaları gerekir’, Eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ‘Türk kadını evinin süsüdür’, AKP Samsun İl Başkanı ‘Başı açık kadın perdesiz eve benzer, ya kiralıktır ya da satılıktır’, Bülent Arınç, ‘kadın iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak’” denildi.
“AKP’nin politikaları kadına yönelik şiddeti artırmaktadır!”
Yapılan açıklamada; “Ordu’da evinin önünde bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir’in cadde boyunca takip edildiğini anladığını gösteren, tedirginlikle katile bakan o bir saniyelik görüntüsü hepimizin içindeki narı dürttü. Döküldü taneler… Hep böyle olur… Kaybettiğimiz her kız kardeşimizin yaşadıkları, bizim yaşadıklarımızı, yaşamak zorunda bırakıldıklarımızı, yaşama ihtimalimiz olanları anımsatır. Uluslararası tekellerin aşırı kâr hırsı, eşitsizlik, şiddet, işsizlik, yoksulluk, açlık, savaş, göç ve ekolojik yıkımı akıl almaz boyutlara ulaşmış durumdadır. Aşırı sağcı, otoriter, popülist iktidarlar, faşizm ve savaş politikaları yükselişini bu temelde sürdürmektedir. Ancak ataerkil kapitalizm artık, zora dayalı veya gönüllü rıza üretebilme kabiliyetini kaybetmiştir ve yarattığı yıkıcı etkilere karşı isyanlar her geçen gün çoğalmaktadır. AKP’nin politikaları kadına yönelik şiddeti artırmaktadır! Kadınlar, şiddete, sömürüye karşı, yaşamın özgür özneleri olma mücadelesini uzun yıllardır ve aralıksız bir biçimde sürdürmektedir. Kadın hak ve özgürlüğüne dair bugün ne varsa tümü bu mücadelenin sonucudur. Kadınlar bugün de bu kararlı mücadeleyi sürdürmektedir. Nitekim kadın emeğinin gaspı ve bedeninin denetimine dayalı, tarihsel arka planı çok güçlü eril zihniyetin kadınlar üzerinde kurduğu sistematik tahakkümü kırmanın tek yolu, yine sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçmektedir. Dünden bugüne dünyanın dört yanında kapitalist ataerkil sisteme karşı gelişen ve kazanıma ulaşan tüm direnişlerde kadınların en önde yer alması bunu kanıtlamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“Daha kaç Ceren’ler, Şule’ler, Özgecan’lar gidecek…?”
Açıklamada; “Kasım ayında 30 günde en az 39 kadın öldürüldü. Kasım ayı ile birlikte Türkiye’de 2019’un 11 ayında en az 430 kadının ne yazık ki yaşam hakkı elinden alındı. Kasım ayında öldürülen 39 kadın, sadece bir rakam değil, 39 hayat demekti. Ceren kızımız da bir hayattı, gidecek daha çok yolu olan, hayalleri olan, pırıl pırıl bir can, bir hayattı. Ve artık susmuyoruz. Daha kaç can gidecek? Daha kaç Ceren’ler, Şule’ler, Özgecan’lar gidecek…? Artık dur demeliyiz bu düzene. Kadını iten, eşya, meta, mal gibi gören yönetimsel sisteme, bakış açısına dur demeliyiz. Bugün, bu canları alan katillerin cezalarını en ağır şekilde çekmeleri için gerekli yasal düzenlemeleri yapan işlevini yitirmiş olan hukuk sistemine dur demeliyiz. Bizim yaşam hakkımızı korumakla sorumlu olan görevlilere ve yetkililere sesleniyoruz, bir kadın, bir anne, bir çocuk, bir evlat, bir insan olarak yaşamak istiyoruz… Umudu büyüttüğümüz, bağlarımızı sıklaştırdığımız, bir kadın daha yalnızlığa, çaresizliğe, umutsuzluğa düşmesin diye, canından olmasın, canı yanmasın diye bir ucundan tuttuğumuz dayanışmamızın daha da güçlendiği bir 2020 diliyoruz” denildi.
(Baykal Sağlam)