havadurum

CHP’li Güneşhan’dan Kentsel Dönüşüm Tepkisi

CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Kentsel Dönüşüm Yasası’nı eleştirdi. Güneşhan, “Halkı mı koruyacaksınız, yoksa bir avuç yandaşı mı” diye sordu.

1220

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Kentsel Dönüşüm Yasası’na dair görüşmeler devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, teklifin ülkenin geleceğine doğrudan etki edeceğini belirterek, “Kentin dönüşümüne inşaat ve yandaşa kaynak olarak yaklaşan, rantsal dönüşüm mantığında olan bir iktidarın bu sorunları çözmesi asla mümkün değildir” dedi.

Risk altındaki binaların sayısı 6 milyon

Güneşhan, konuşmasında Türkiye genelinde yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan toplam 36 milyon bağımsız bölüm olduğunu, bunların 6 milyon civarının risk altında olduğunu ve 2 milyon bağımsız bölümün de acilen dönüştürülmesi gerektiğini hatırlattı. Güneşhan, “Oysa 2012 yılında çıkarılan 6306 sayılı Kanun’la bugüne kadar 2 milyon 200 bin dönüşüm gerçekleştirilmiştir. Tabii bu arada 6 Şubat depremiyle tüm ülke olarak çok büyük acılar yaşadık. Her ne hikmetse iktidarın aklı başına ancak gelebildi. Üstelik gelip açıklamayı ivedilik konusuyla yapıyorlar. Zaten çözemiyor da çünkü sorun zihniyette. Bu işlerin "Ben yaptım, oldu." mantığıyla, anlayışıyla gerçekleşmesi mümkün değildir. Gelinen noktada Kentsel Dönüşüm Başkanlığına neredeyse bakanlık yetkisi sunan, Başkanlığı özel bütçeli kuruluş statüsüne getiren, yerleşim yerlerinde de başkanlığa rezerv alan belirleme yetkisi veren bu teklif büyük soru işaretlerini de beraberinde taşıyor” dedi.

“Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm”

Güneşhan, kentsel dönüşümün sadece bina dönüşümü olmadığını, kentin sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel boyutlarını da kapsaması gerektiğini vurguladı. Güneşhan, “Kentin dönüşümüne inşaat ve yandaşa kaynak olarak yaklaşan, rantsal dönüşüm mantığında olan bir iktidarın bu sorunları çözmesi asla mümkün değildir. Hızlanma gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini icat eden, birkaç müteahhide kaynak aktarmayı hedefleyen bu tavırlar bu yasanın kendisini afet hâline getirme olasılığı da taşımaktadır. Elbette afetlere karşı hep beraber tedbirler almak zorundayız ama iktidar özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri saf dışı bırakarak yerel yönetimleri işin içine katmadan merkezden bu işi çözmeye çalışıyor. Bu mümkün müdür değerli arkadaşlar? Elbette ki hayır. Kaldı ki "kentsel dönüşüm" denilen şey, bir binayı yıkıp yerine yenisini yapmak değildir. Kentsel dönüşüm: Sosyal donatılar, kütüphaneler, kreşler, parklar, yeşil alanlar, sağlık merkezlerinin olduğu doğal afetlere dayanıklı konutlar yapmaktır. Aynı zamanda buralarda kentlerin kimliği de mutlak suretle korunmalıdır.” diye konuştu.

“Yerinde dönüşümü sağlamak gerçekten çok mu zor?”

Güneşhan, teklifin kentsel dönüşümün önündeki engelleri kaldırmak yerine yeni engeller yarattığını, vatandaşların iradesini yok saydığını belirterek, “AKP'nin kentsel dönüşümünde halkımız mağdur ediliyor, insanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor, doğup büyüdüğü topraklara maalesef geri dönemiyor. Yerinde dönüşümü sağlamak gerçekten çok mu zor? Yani yurttaşın rızasını alarak dönüşümü sağlamak imkânsız mı” diye sordu.

“Halkı mı koruyacaksınız yoksa bir avuç yandaşı mı?”

Güneşhan, “İktidarın temel sorunu bence samimiyet. Önce gerçekten samimi olmak zorundayız ama maalesef daha önceki tecrübeler de bunun böyle olmadığını bizlere gösterdi. "Deprem" deyince aklımıza ilk gelen yer, İstanbul. Peki, İstanbul'daki en önemli paydaş kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Şimdi, İstanbul'da afetle ilgili toplantılar yapılıyor ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çağrılmıyor. Peki, bu şartlar altında başarılı olmak mümkün mü? Elbette değil. Bu da samimiyetsizlikle bu sorunların çözülmesinin imkânsız olduğunu gösteriyor. "AKP'nin kentsel dönüşümü nedir?" diye soracak olursak on beş yılda dönüştürülemeyen Fikirtepe'yi örnek gösterebiliriz. On beş yılda 7 bakan değişti. Perişan edilmeyen hiçbir kimse, hiçbir aile Fikirtepe'de kalmadı. Kentsel dönüşüm konusunda iyi bir örnek de arıyorsanız İzmir Büyükşehir Belediyesinin Örnekköy Projesi'ne bakabiliriz; yüzde 100 uzlaşının sağlandığı bir proje ve bu proje yerinde gerçekleştiriliyor. Demek ki istenirse yapılırmış, burada önemli olan niyet. İşte dediğim gibi, halkı mı koruyacaksınız yoksa bir avuç yandaşı mı? Kentlerimizi mi koruyacaksınız yoksa kendinizi mi? Geleceğimizi mi yeşerteceksiniz yoksa dolarlarınızı mı? Ayrım işte bu kadar açık ve net” açıklamasında bulundu.(Damla Yeltekin)

Paylaş