Kent Konseyi Toplantı Salonu`nda toplanan Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi Yürütme Kurulu Çanakkale`nin mevcut çevresel durumu ve meclis çalışmaları hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı. Çevre Meclisi Yürütme Kurulu Başkanı Ali Aydın Çalıdağ Çanakkale ve bölgesinin ciddi anlamda çevresel saldırı baskısı altında olduğunu belirterek, çevre konusunda halkı bilinçlendirmek adına adım atıldığını ve yapılacak çalışmalar için oluşturulacak grupların halkın katılımına açık olduğunu belirterek, toplantılara kent halkını davet etti. Çalıdağ`ın ardından Çevre Meclisi 1.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve Çevre Meclisi adına açıklama yapan Prof. Dr. Murat Türkeş etkinlik planları ile ilgili bilgi verdi. Türkeş Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi`nin genel kurulunu gerçekleştirdiği 24 Ocak 2011 tarihinden beri kuruluş amacına uygun olarak çevre değerlerinin, tarihi ve kültürel kaynakların korunması ile sürdürülebilir ve ekolojik yaklaşımın kent yönetimi ve politikalarına yansıtılması konusunda çalışmalar sürdürdüğünü belirtti.
Türkeş: “Çevresel çalışmaları kentliyle el ele yürütmek istiyoruz”
Çevre Meclisi`nin ciddi ve çözümlenmesi kolay olmayan konuları ele aldığını kaydeden Türkeş görevleri tek başına değil, hep beraber ve el ele yürütme mantığında olduğunu söyledi. Bu noktada kentteki tüm yurttaşların sürece demokratik katılımını sağlamayı hedeflediklerini ve birlikte çalışmanın yollarını kolaylaştırdıklarını söyleyen Türkeş: “ÇM çalışma grupları, gönüllü çalışmak isteyenlerin önerileriyle oluşturulabilir. Kentte yaşayan herkes çalışma grubu kurabilir ya da kurulan çalışma gruplarına katılabilir” dedi. Çevre Meclisi’nin doğrudan kendisinin ya da çevre ile ilgili başka sivil toplum kuruluşlarıyla (STK’lar) yaptığı tüm çalışma ve etkinliklerde, halkın sürece katılımının önemli olduğunu söyleyen Türkeş, gelecekte arzu edilen çevre dostu kentlerde yaşama olanağına ulaşabilmenin yolunun çevre bilincine sahip bireylerin birlikte şekillendireceği yaşam alanları ile mümkün olabileceğini belirtti. Türkeş: “ÇM’nin görevleri arasında sayılsın ya da sayılmasın, Çanakkale halkıyla birlikte çok sayıda önem verdiğimiz, ilgilendiğimiz ve üzerinde çalışmak istediğimiz konuların arasında, Çanakkale kentinin biricik içme suyu kaynağı durumundaki Sarıçay ve Atik Hisar Barajı havzalarının bütüncül bir bilimsel havza kullanımına kavuşturulması ve başta siyanürlü maden işletmeciliği ve termik santraller gelmek üzere, her türlü kirliliğe karşı korunması. Kentin ve yakın çevresindeki tarım arazilerinin, su kaynaklarının, doğal bitki ve hayvan varlığının, ormanların, yöreye özgü ve endemik bitki ve hayvanların korunması. Sürdürülebilirliğinin sağlanması; rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi yöreye özgü potansiyeli bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarının, en yeni ve temiz teknolojiler kullanılarak işletilmesi ve birincil enerji içerisindeki paylarının arttırılmasına yönelik değerlendirme ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması. Halkın, kentsel ve tarımsal atıkların geri dönüşümünün sağlanması, kentsel ve kırsal kanalizasyon atıklarının çevreye zarar vermeyecek düzeyde artımının önemi ve bunun bir an önce gerçekleştirilmesinin gerekliliği konularında bilgilendirilmesi ve duyarlılıklarının arttırılmasının sağlanması. Enerjinin yeterli ve verimli kullanılması ve enerji tasarrufu ile kent içi trafiğin hızlı, güvenli ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre düzenlenmesi gibi konular yer almaktadır” dedi.
Türkeş: “Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, olumsuzluklarla savaşmak ve çözümler üretmek adına tutarlı, kişilikli, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yaklaşım izlenmelidir”
“Tüm bunları da, “tek başına” değil, “hep beraber” ve “el ele” yapmak istiyoruz. Son yıllarda ortaya koyulan bilimsel bilgiler ve bulgular ile şiddetli yağışlar ya da kuraklıklar, seller ve taşkınlar, şiddetli soğuklar ya da şiddetli sıcak hava dalgaları, geniş alanlı ve büyük orman yangınları, hortum ve tropikal siklonların sıklığındaki ve etkinliğindeki artışlar gibi çok sayıda gözlenen iklimsel aşırılıklar ve değişiklikler göstermiştir ki, bireysellik, aşırı ve hızlı tüketim, yanlış arazi kullanımı, fosil yakıtlarla enerji üretimi, ormanların tahrip edilmesi ve yakılması gibi çok sayıda olumsuz insan davranışı ve etkinlikleri sonucunda karşı karşıya kaldığımız iklim değişikliği ve yarattığı olumsuz sonuçlar, sınır tanımaksızın dünyanın hemen her yerinde yaşayan insanları etkilemektedir” diyen Türkeş gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, bu olumsuzluklarla savaşmak ve çözümler üretmek adına tutarlı, kişilikli, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yaklaşım izlenmelidir” dedi.
Çevre Meclisleri, doğal kaynakları akılcı ve yeterli kullanan, yenilenebilir enerjiye önem veren ve sürdürülebilir bir tüketim ve yaşam tarzı anlayışına sahip bir toplumun oluşması adına çalıştıklarını belirten Türkeş: “Toplumun her kesiminden ve her yaştan kişilerin çevrenin korunması konusunda evde, işte, okulda ve yaşamın her alanında az ya da çok yapabileceği bir katkı vardır. Şimdiki ve gelecek kuşakların temiz hava soluyabilmeleri, yaşanabilir ve dengede bir iklim sistemine sahip olabilmeleri, sağlıklı ve temiz su içebilmeleri, topraktan bol ve bereketli ürün alabilmeleri için, yurttaşların ve karar vericilerin sorumluluklarını bilmeleri, çevreyi (havayı, suyu, toprağı ve iklimi) korumaları gerekmektedir. Bunun yollarından birisi, belki de en önemlisi, nihai hedefimiz ve görevlerimiz arasında da yer alan, ‘Kentsel ortak aklın harekete geçirilmesi, ortak çevre bilincinin oluşturulması ve yaygınlaştırılmasıdır. Bunun için, kentteki ilgili STK’ların Çevre Meclisi çatısı altındaki demokratik ve gönüllü birlikteliği ve Çanakkale Milli Eğitim il Müdürlüğü ile birlikte, okulöncesi eğitim kurumları başta gelmek üzere, örgün ve yaygın eğitimin tüm aşamalarında doğa, çevre ve ekoloji eğitim ve öğretiminin uzun soluklu yapılmasına katkı sağlayabiliriz. Ortak çevre bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesi için, bilim insanları, sanatçılar ve toplum önderlerinin katılımı ile yazılı ve görsel basın yolu ile kamuoyunda farkındalık oluşturulmasını sağlayabiliriz” diye konuştu.
Türkeş: “Yenilenebilir enerji ve geri dönüşüm uygulamalarının başlatılması ve yaygınlaştırılmasına yönelik gerekli tüm etkinlik, eylem ve çalışmaların başlatılması ve sürdürülmesinde etkin bir rol üstlenilmesi ve kentli yurttaşlarımızın ve ilgili STK’ların bu süreçlerde yer almalarını sağlayacak en uygun yolların ve çözümlerin bulunmasıdır. Enerjinin yeterli ve verimli kullanılması ile enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi özellikle yenilenebilir enerjilerin birincil enerji içerisindeki payının arttırılması, Çanakkale yöresinde de, yeni ve yenilenebilir enerjiler ile enerji verimliliği (enerjinin yeterli ve etkili kullanımı) ve enerji tasarrufu potansiyeli yüksek olmasına karşın, hem yöre halkının hem de çoğu kez yöredeki yerel ve kamu yönetimlerinin ilgili birim çalışanlarının bu konulara ilişkin eğitim ve bilinç düzeyi yeterli değildir. Bu durum enerji verimliliği ve tasarrufu için olduğu kadar, özellikle su kaynaklarının akılcı ve planlı kullanımı ile tüm kaynak kullanımları için de geçerlidir” dedi.
Çevre Meclisi`nden GMKA`ya çağrı
“Çanakkale kentindeki enerji verimliliği ve enerji tasarrufu ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi ve birincil enerji kaynakları içerisindeki payının arttırılmasına yönelik çabaların, gerçekte daha geniş bir ölçekte, örneğin yöresel (Çanakkale yöresi ve Biga Yarımadası, vb.) ya da bölgesel (Güney Marmara, vb.) ölçekte önemli bir bilgilendirme ve bilinç arttırma çalışmasıyla başarıya ulaştırılabileceğini düşünmekteyiz” diyen Türkeş Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın yenilenebilir enerji kaynakları ve yenilenebilir enerji teknolojileri gibi proje desteklerini önemsediklerini söyledi.
Yerel yönetime iş düşüyor
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması ve iklim değişikliğinin önlenebilmesi amacıyla, fosil yakıt kullanımının, enerji kayıp ve kaçaklarının ve sera gazı salımlarının en aza indirilmesi yönünde yerel yönetimler tarafından gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini de vurgulayan Türkeş” Gaziantep örneğinde olduğu gibi, Çanakkale’de de bütüncül (atık yönetimi, enerji tasarrufu ve enerji verimliliği, yenilenebilir enerjiler, vb.) bir İklim Eylem Planının hazırlanması ve hayata geçirilmesinin gerekli olduğuna inanmaktayız” dedi.