8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Çanakkale’de gün boyu devam eden çeşitli etkinlikler ile kutlandı. Çanakkaleli kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadına yönelik baskı ve şiddete karşı seslerini yükseltmek için meydanlara çıktı. Geçtiğimiz Çarşamba günü Eski Salı Pazarı’nda bir araya gelen kadınlar, sloganlar ile İskele Meydanına yürüdüler. İskele Meydanı’nda bir araya gelen Çanakkaleli kadınlar, şarkılar, halaylar ve oyunlar ile 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladılar. İskele Meydanı’ndan seslerini yükselten kadınlar, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, eşitsiz iş koşullarına, sömürüye karşı Anayasa değişikliğine “hayır” diyeceklerini ilan ettiler. Burada açıklamalarda bulunan kadınlar; “Tarihimizin bu çetrefilli anında, burada, 8 Mart’ta bu meydanda olan bizlerin eşitsizliğe, güvencesizliğe, sömürüye, savaşa, şiddete, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, tacize, homofobiye, OHAL’e, KHK’lara karşı erkek egemen kültürünün şiddetinin daha da yükselmesini engellemeye kararlı değişim güçlerini temsil ettiğimizi biliyoruz. Bu bir kadın eylemidir. Bu kadın eylemi devlet şiddetinin ölümcül gücüne karşı direnişi temsil etmektedir. Kapsayıcı bir mücadeleyi birleştiren bu birliktelik hepimize ırkçılığa, kadın düşmanlığına, toplumsal yaşamın tüm alanlarında, evde, sokakta, işte bizleri yok saymaya çalışan erkek egemen düzene karşı yaşam, eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış için direnişe davet etmektedir” dediler.
“Dünyadaki tüm kadınlar örgütlenelim”
Dünya’da direnen kadınlar ile birlikte mücadele etme çağrısında bulunan kadınlar; “Tüm dünya kadınları olarak eşit bir yaşam, eşit çalışma koşulları için 1857 yılından bu yana kız kardeşlerimiz ile birlikte büyük bedeller ödeyerek yürütmüş olduğumuz haklı mücadelemize devam ediyoruz. Kadınların direnişi ülke sınırlarını aşarak bir birbirlerine güç veriyor. Arjantin, Meksika’daki bir kişi daha eksilmeyeceğiz diyen kadınların direnişi, bu kez Amerika ve İngiltere’de Trump’a karşı kadın isyanını büyütüyor. 8 Mart’ta grev çağrısı ile alanlara çıkacak olan dünya kadınlarını ve grev kararı alan 30 ülkedeki kız kardeşlerimizi selamlıyoruz. Bu 8 Mart’ta yer yerinden oynasın. Dünyadaki tüm kadınlar örgütlenelim. Birlikte birlik olup hep bir ağızdan kadınların uluslararası grevini haykıralım. Grev yapalım, örgütlenelim ve birbirimizin sesini duyalım. Yaşamak istediğimizi tüm dünyaya gösterelim. Arjantinli kadınların, Amerikalı kadınların, İzlandalı kadınların, İtalyalı kadınların sesine ses verelim. Bu 8 Mart, yeni hayatımızın ilk günü olacak” dediler.
“Tüm ‘hayır’larımızı birleştirerek meydanlara çıktık”
8 Mart’ta Anayasa paketine “hayır” demek için meydanlara çıktıklarını vurgulayan kadınlar; “Biz kadınlar yeni yaşam kurma iradesinin öncüleri olma iddiamızı sürdürüyoruz. Biliyoruz ki, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu saldırıları yine kadınların mücadelesi ile engelleyeceğiz. Her 8 Mart’ta olduğu gibi bizi ayakta tutan, birleştiren tüm ‘hayır’larımızı birleştirerek meydanlara çıktık. Çocuk istismarcılarını aklamak için meclise gelen yasaya nasıl ‘hayır’ diyerek geri adım attırdıysak, yaşamımızı doğrudan etkileyecek Anayasa değişikliğine de en güçlü sesimiz ile ‘hayır’ diyoruz. Biz bu ülkenin kadınları şiddetten kurtulmak, çocukları cinsel istismardan korumak istiyoruz. Haklarımız ihlal edildiğinde bağımsız yargı istiyoruz. Anayasayı değiştiren kanun maddelerini kimseye sormadan hazırlayan ve meclisten geçiren siyasi iktidar ve onun ortakları zor kullanarak kadınlara şiddet uygulayarak, en temel oylama kurallarını ihlal ederek meclisten geçirildiğine tanıklık etmiş kadınlar olarak ‘hayır’ diyoruz” dedi.
“Haklarımızı yok sayanlara ‘hayır’ diyoruz”
Şiddete, tecavüze, eşitsizliğe karşı 16 Nisan’da “hayır” diyeceklerini haykıran kadınlar; “Yaşadığımız coğrafyada siyasi iktidarın giderek şiddetlenen kadın düşmanı politikalarını biliyor ve ‘hayır’ demeye devam ediyoruz. Taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve kadının çalışma hayatına yönelik saldırılar artarak devam ederken biz kadınlar, erkek devletin bütün yasaklarına ‘Hayır’ diyoruz. Sadece bu yılın Ocak ve Şubat aylarında erkekler 60’a yakın kadın öldürdü. Kadın katilleri, dar pantolon, mini etek, tayt, erkekliğe hakaret gibi sonu gelmeyecek onlarca indirimden faydalanıp, ellerini kollarını sallayarak mahkeme salonlarından çıkarken, erkek şiddetine karşı kendi hayatını savunan kadınlar ağırlaştırılmış müebbette mahkum ediliyor. Haksız tahrik indirimleri ile erkeklerin cezaları arttırılırken, kadınlar meşru müdafaa hakkından dahi faydalanamıyor. Artık tahammülümüz kalmadı. Her kadın cinayetinin ardından bu son olsun derken kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Devlet kadınları değil, şiddetin faillerini koruyor. Toplum, kolluk ve yargı biz kadınları koruyamıyorsa, biz öz savunma hakkımızı koruyarak kendimizi savunacağız. Bugün burada öz savunma hakkımızı yok sayanlara da ‘hayır’ diyoruz” dediler. (Burhan Mert Balcı-Oya Koyuncu)
