Çanakkale`nin yerel tarih konusunda, yazın hayatına yeni bir eser daha katıldı. Yerel Tarih Araştırmacısı Şahabettin Kalfa tarafından kaleme alınan "Çanakkale`de geçmişin ayak izleri..." kitabı çıktı. Kitap, Çanakkale`nin ilk yerleşim ve mahallelerinden, kent tarihinde iz bırakmış simalarına, tarihi yapılarına, tüm bu yapılar ve simalarla ilgili anekdotlara ve yakın tarihte, özellikle "kıdemli kentlilerin" çocukluklarına dair pek çok anının canlanacağı hatıralara, fotoğraflara kadar geniş bir yelpazede yerel tarih bilgilerini barındırıyor. Bugüne kadar, gerek çeşitli yazı ve araştırmalarda, yerel tarihi ilişkin sohbet gruplarında dile getirilen pek çok konunun, derli toplu bir biçimde bir araya getirilmesi gibi önemli bir işlevi de gören "Çanakkale`de geçmişin ayak izleri..." kitabı, kent tarihine ilişkin yeni bilgilerle de, kente ve tarihine meraklı yurttaşların keyifle okuyacakları, kütüphanelerinde uzun yıllar saklayacakları bir eser niteliğinde...
Kent tarihi ve aidiyet duygusu...
Kent tarihinin yazılıp bilinmesinin, kentlilerde aidiyet duygusu oluşturduğunu da ifade eden "Çanakkale`de geçmişin ayak izleri..." kitabının yazarı Şahabettin Kalfa, önsözde "Kent tarihinin Yerleşmeler üç farklı unsurun etkileşimi sonucu şekillenir. Bunlar; fiziki-coğrafi özellikler, insan ve kültürdür. Şehirler insan faaliyetleri ile biçimlenmiş yapay mekanlardır. İçerisinde insanın faaliyet halinde olduğu bu mekânlar, insanın çevresini düzenleme faaliyetlerini yürütürken, kendi kültürel kimliğinin de cisimleştiği alanlardır. Kültür, şehirleri etkilemektedir. Kent tarihi ve kimliğini tanıyan ve bilen bir kentlinin kente bakış açısı, kentte kurduğu ilişki bir bakıma bize aidiyet duygusu yaşatır. Onu hisseden ve yaşayan kişilerin kenti gören gözleri, kente daha farklı bakar. Kent belleği ve yerel kent tarihiyle ortaya çıkan kentli aidiyeti nedir? Bir kentin geçmişi, -sosyal yaşamı- ak saçlı kıdemli yurttaşlarında gizlidir. Kentte kaybettiğimiz her kıdemli yurttaş; yaşanmışlıklarını da yanında götürür. Hele bu süreçte; yaşamışlıklarını bir yerlere aktarmamışsa. Oysa geçmişin uzak noktalarına ulaşmak onların kanıtlarıyla mümkün. Çünkü herkesin kendi yaşamına ilişkin anlatacağı bir öyküsü vardır. Şu anda yarının artık bugün olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Çok geç kalmış olmak diye bir şey vardır. Sayısız uygarlığın beyazlamış kemikleri üzerinde şu acıklı sözcükler azılı: ÇOK GEÇ" ifadelerine yer veriyor.
"Geçmişin analiziyle geleceğin planlanması..."
Kalfa, ayrıca; "Yurttaşlık bilincinin gelişmesi ve gelecek kuşaklara aktarılarak toplumsal bir kültür haline gelmesi nitelikli bir yaşam için ne kadar önemliyse, geçmişin analizi ile geleceğin planlanması da o derece önemlidir. Bir kenti kent yapan unsurların başında; o kentte bulunan `Anlamlı Buluşma Mekânları` önemli bir ver tutar. Çünkü bu mekânlar, içinde yaşadığımız kenti daha iyi algılamamıza ve tanımamıza yardımcı olurlar. Bu mekânlar; kentin tarihi ve coğrafi konumunu, kültürünü, sosyal yaşamını, farklı etnik kimlikli insan ilişkilerini, ekolojisini daha iyi anlamamızı ve yorumlamamızı sağlarlar. Çanakkale, bu hususta diğer kentlere göre biraz daha şanslı, belki bir adım önde gitmektedir. Sanırım ki bu kitap; sizin Çanakkale`ye -savaşların dışında kente yönelik- bakış açınızı değiştirecek, aidiyetlik anlamında çok şey katacaktır" dedi.
Çanakkale anılarını canlandıran kitap...
Kitabına yönelik ilk tepkilerle ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY`a bilgiler veren Kalfa, özellikle İstanbul`da yaşayan eski Çanakkalelilerin olumlu tepkilerinden bahsetti. Kalfa, "Çanakkale`de Geçmişin Ayak izleri; bir kentin hafızasının canlandırılması, unutulmuşlukların gün yüzüne çıkarılması, yanlış bildiklerimizin doğrulanması ve sağlamasıdır. Bu kitap; önsözü ve sondaki ekleriyle son yirmi beş yılda sivil inisiyatifin içinden çıkan `Yerel Tarih Grubu`nun yaptıklarının anımsanmasını, diğer bölümleri ile de 19. ve 20. yüzyılda bu kentin yaşanmışlıklarını anlatır. Ben bu kitabımda, kente geçmişin ayak izlerini takip ederken, onları geleceğe de taşıyor ve geleceğe de iz bıraktığımı umuyorum. Umarım ki; unutmaya yönelmiş kent belleğine yeni bir aşı olabilir. Çanakkaleli dostlarımın büyük bir heyecanla beklediği kitabımı hemşehrimiz Çanakkale sevdalısı Selim Varon Bey`e gönderdiğimde, bana duygularını bakın nasıl aktarıyor: -Göndermiş olduğunuz Kitabınız Dün Sabah elime geçti. Çok Teşekkür ederim. Şu saatlerde okumuş, bitirmiş bulunduğum bu şaheseri anlatmak ve yorum yapmak üzere söylemek isterim ki; Bu çok önemli bir belgesel niteliğindeki kitabınız, Çanakkale`miz ile ilgili yazılmış olanların yanı sıra; En büyük bir eksiği tamamlamış bulunuyor. Bu kitap, `ben Çanakkaleliyim` diyen tüm Hemşehrilerimizin kütüphanesinde bulunması gerekir. Eğitim hayatımda feyz aldığım `ruhları şadolsun`, tüm öğretmenlerimi isim isim resimleri ile kaydettiğiniz son bölüm kitabınıza altın noktayı koymuş bulunuyor. Ellerinize, yüreğinize sağlık diyorum ve heyecanla yenilerini bekliyorum. İyi ki varsınız. Saygılarımla Selim Varon...(Çanakkale`de `Geçmişin Ayak İzleri) kitabım; bir anda, henüz okumadıkları halde, İstanbul`da oturan Çanakkale`mize sevdalı, ama özlem dolu hasretlerini `Senede Bir Gün` şarkısındaki gibi gidermeğe çalışan Musevi Cemaati arasında büyük bir sinerji yarattı. Onların belleklerini tazeledi. Unutmaya yönelmiş belleklerinin canlanmasına sanki yeni bir aşı etkisi yaratmış. Gelen telefonlar içinde, Kilise Meydanı`nda oturan Reyna Ailesi`nden Moiz Reyna, gönderdiği mesajında: `Şahabettin bey, tekrar merhaba ben Moiz Reyna (1953 Çanakkale doğumlu) Annem Kilise Meydanı`nda Avram Molinas`ın kızı Benvenida Reyna`dır. Sizin aile babanız ve amcanız halen anılarında taptazedir, Babam Leon Reyna dedelerim Bohor Reyna ve Avram Molinas, ninem Raşel Reyna ve büyük dedem Hazday Peso, Çanakkale asri mezarlığındadır. Çanakkale Kilise Meydanı`nda oturan 93 yaşındaki Avram Molinas`ın kızı Benvenida Reyna ile çok özel bir telefon görüşmesi yaptım. Bu telefon görüşmesinde; karşılıklı belleklerimiz tazelendi. Anılar, isimler peş peşe birbirini kovaladı. Ağlamaklı ve de sevinçli ses tonlarıyla geçmişe yolculuk yaptık, hasret giderdik. Bu topraklardan ayrılmış ama kökleri hala bu topraklara bağlı 93 yaşındaki Benvenida Hanım ile konuşurken, geçmişini anımsayan, İstiklal İlkokulu`nda Mebrure Öğretmen`de okuyan Moiz Reyna`nın da heyecanla annesinin sözünü keserek, çocukluk anılarını anlatması ile geçen 25 dakikada, daha ellerine kitap geçmeden bu topraklara duydukları özlemi ve benim duyduğum heyecanı anlatmak, kelimelerin yetersiz kaldığı noktadır. Sevindiğim nokta şudur ki; kitabım, Çanakkale ile İstanbul`da Çanakkale özlemi ile yaşayan kentimizin kıdemli hemşehrileri arasında köprü olacağı inancımdır. Bu görüşmeler; bellek tazeleme, aşının %100 etkili olduğu yönündedir. O da benim açımdan mutluluk, kentimiz açısından da sevindiricidir. Çanakkale`de Geçmişin Ayak izleri, ümit ederim ki; kentte yaşanmışlıklarla birlikte, içinde kaybettiğimiz değerlerle ve anılarıyla birlikte yok olmaya yüz tutmuş ama yine de direnen yapıları da koruma altına almanın dışında, onları yaşatma ve işlevlendirme yollarını da çok geç demeden bulacaktır" ifadelerine yer verdi.
(Seçkin Sağlam)