Çanakkale'de kara avcılığı yasaklansın!

Kentte 16 Temmuz ve 22 Ağustos tarihlerinde çıkan orman yangınları, 6 bin 500 hektarlık alanda etkili oldu. Yöredeki tarımsal faaliyetler, besi hayvancılığı, arıcılık gibi pek çok alanda olumsuz etkileri olan yangın, diğer taraftan da yaban hayatını yok etti. Yangında çok sayıda sürüngen, memeli ve kanatlı hayvan olumsuz etkilenirken, yangında yok olmayan kimi hayvanlar da avcıların hedefi oldu. Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, "Çanakkale'de yangın sonrası ilk yapılacaklardan birisi ormanın gerçek sahiplerini rahat bırakmak adına bölgede avcılığı tamamen yasaklamak" dedi. TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş ve Kazdağları Kardeşliği Grubu'ndan Ferzan Aktaş ile bölgedeki yangın sonrası durumu ve kara avcılığını konuştuk. Prof. Dr. Türkeş, "Bilimsel, çok disiplinli, disiplinlerarası, kamucu ve demokratik katılımcı bir anlayışla yapılması kaydıyla, kara avcılığı yasaklanmalıdır" derken, "Yangın sebebiyle darbe almış Çanakkale'de acilen kara avcılığının yasaklanması gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.

"Ekolojik denge bozuldu"

Yangının en önemli olumsuz etkilerinden birinin ekolojik dengenin bozulması olduğunu dile getiren Prof. Dr. Murat Türkeş, yangın sonrası kuşların hareketlerinin bu durumu doğruladığını ifade etti. beslediği güvercinlere atmaca saldırısı olduğunu ve bunun doğal bir durum olmadığını ifade eden Türkeş, "Daha Ağustos'un 29'undayız. Atmacalar, yazın, yani Mayıs'tan başlayarak Ekim ayına kadar göçmen kuşları, üveyikleri avlarlardı. Yangından sonra yöremizde üveyik kalmadı. 9 yıldır güvercin besliyorum, ilk kez böyle bir saldırıya tanık oldum. Bu durum, yangından sonra buradaki ekolojik ilişkilerin, ekolojik dengenin bozulduğunu gösteriyor" dedi.

"Ekolojik dengenin kendini onarabilmesi onlarca yıla gereksinimi var"

TEMA Vakfı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, coğrafi olarak birbirini tamamlayan iki ayrı yangında orman ve tarım ekosistemlerinin tahrip olduğunu ve on binlerce yılda evrimleşerek günümüze ulaşan doğal ekosistemlerin, biyoçeşitliliğin, ekolojik ilişkilerin bozulduğunu dile getirdi. Türkeş, "Yangın sonrası Hayatta kalan canlılar, evlerini ve yuvalarını, besin kaynaklarını ve yavrularını kaybetmiştir. Yangından etkilenen alanda tümüyle, onu çevreleyen geniş bir alanda, yani Kaz Dağı, Ağı Dağı, Biga Dağları, Dumanlı Dağ vb gibi önemli doğal ekositemlerde ve önemli doğa alanlarındaysa kısmen av ve avcı ilişkileri bozulmuştur. Avcı ve av dengesi hem hayvanlar hem de insan ve hayvanlar açısından savunmasız canlar için büyük ölçüde bozulmuştur. Örneğin üveyik gibi kuşlar bu yıl erken göçe başlamış olabilir. Tüm bu olumsuzlukların, bozulan ekolojik dengenin ve ilişkilerin düzelmesi, planlı koruma ve iyileştirme çabalarının da katkısıyla yanan orman ve çalılık alanların ve onları çevreleyen alanların kendini onarması için onlarca yıla gereksinim vardır" dedi.

"Yanan alanlarda avcılık insafsızlıktır"

Çanakkale'de bu yıl ve hatta gelecek birkaç yıl için kara avcılığının yasaklanması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Türkeş, kamucu ve demokratik katılımcı bir anlayışla yasak kararının alınması gerektiğini söyledi. Türkeş, "Yanan alanlarda yapılan avcılık, insafsızlık, insanlık değil bu. Tersine şu sıralar avlanma yapılmaması gerekiyor. Av Komisyonunun Çanakkale'de avlanmayı tümden yasak etmesi gerekiyor. Çünkü doğadaki ilişki bozuldu, av-avcı dengesi bozuldu, habitatlar daraldı. Bu yıl avlanmanın tamamen yasaklanmalı, hatta birkaç yıl gözlemlenmesi lazım. Çanakkale'de 2023 yılının kalan aylarında ve önümüzdeki birkaç yıl boyunca, bilimsel ölçütlere dayanarak gerekli ekolojik gözlem, izleme ve değerlendirme çalışmalarının da; bilimsel, çok disiplinli, disiplinlerarası, kamucu ve demokratik katılımcı bir anlayışla yapılması kaydıyla, kara avcılığı yasaklanmalıdır" dedi.

Kazdağları Kardeşliği: "Avcılık yasaklansın"

Çanakkale yangınlarında orman ekosisteminin büyük oranda zarar gördüğünü dile getiren ve birçok hayvan yaşamını yitirdiğini ifade eden Kazdağları Kardeşliği Grubu'ndan Ferzan Aktaş; yangında kaçabilen yaban hayvanları yaşam alanlarını kaybederek yanmamış alanlara sığındığını söyledi. Aktaş, "Biz spor değil vahşet olarak gördüğümüz avcılığın koşulsuz şartsız tüm ülkemizde yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz ancak yangın sebebiyle darbe almış Çanakkale'de acilen kara avcılığının yasaklanması gerekmektedir. Bu karar yangından dolayı büyük yara almış Çanakkale yaban hayatına yaralarını sarması için zaman kazandıracak ve yenilenmesini sağlayacaktır" dedi.

"Fethiye, Marmaris ve Muğla'da yasaklandı"

Ormanın sadece ağaçlardan ibaret olmadığını, içinde yaşayan tüm canlılarla uyum içinde yaşamın devam ettiği bir sistem olduğunu ifade eden Aktaş, 2021 yılındaki Fethiye, Marmaris ve Muğla'da 2021-2022 yılları arasında avcılığın tamamen yasaklandığını ifade etti Aktaş, "Çanakkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'ne ve T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı'na çağrımızdır. Çanakkale'de aynı uygulamanın yapılmasını ve kara avcılığının yasaklanmasını talep ediyoruz" dedi.

Alper Tüydeş; "Evlerini kaybetmiş hayvanlar yeniden can derdinde"

Çanakkale yangınının hemen ardından bölgedeki yanmamış alanlardan gelen silah seslerinin duyulduğu videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Alper Tüydeş, yangın sonrası ilk yapılacaklardan birisinin ormanın gerçek sahiplerini rahat bırakmak adına bölgede avcılığı tamamen yasaklamak gerektiğini dile getirdi. Ormanı geri getirecek olan sadece topraktaki fidan olmadığını, yaban hayatının korunmasıyla da mümkün olacağını söyleyen Tüydeş, "Çanakkale'de felaket bitmiyor!" dedi. Tüydeş, "Bu silah sesleri Çanakkale'de günler süren yangının ulaşmak üzereyken söndürüldüğü bölgeden. Bir diğer deyişle yangından kaçan hayvanların sığındığı ormandan. Evlerini, yurtlarını, alışkanlıklarını kaybetmiş hayvanlar yeniden can derdinde" dedi

"Eviniz, yurdunuz yanmış sokakta birileri silahla peşinizden koşuyor"

İlgili kamu kurumlarına da çağrıda bulunan Tüydeş, orman ekosisteminin dengesini kuranın hayvanlar olduğunu belirterek, "Lütfen Çanakkale'de av faaliyetlerini lütfen bir an önce yasaklayın. Bir orman sadece ağaç ekince geri gelmez, içindeki ekosistemi dengeleri kuran hayvanlardır. Lütfen doğanın kendine gelmesine müsaade edin. Düşünsenize eviniz yurdunuz yaşadığınız şehir komple yanmış. Alevlerden kaçarak bilmediğiniz bir şehre zoraki sığınıyorsunuz. Belki yavrunuzu, ailenizi kaybettiniz tek kaldınız. Sonra; sokaklarda birileri silahla peşinize düşüyor. Çanakkale'de şu anda yaşanan tam olarak bu!" dedi.