Çanakkale, son zamanlarda yapılan 1915 Çanakkale Köprüsü, Assos ve Troya Tünelleri ile İstanbul gibi büyük şehirlere daha da yaklaşması nedeniyle insanların yaşamak için tercih ettiği şehirlerden biri haline geliyor. Kentin diğer şehirlere olan yakınlığının yanı sıra içerisinde bulunan birçok farklı kültüre sahiplik etmesi ise şehir dışından gelen insanların ilgisini de üzerine çekiyor. Şehrin özellikle Şehitler Diyarı ve Barışın Kenti olarak bilinmesi ise dışarıdan gelen insanların daha da güvende, huzurlu hissetmesine sebebiyet veriyor. Son zamanlarda adalarından, birçok doğa harikası olan koylarından, toplumsal yapısından, ulaşım anlamında sağladığı kolaylıklarından ve özellikle konumundan dolayı oldukça göç almaya kentin en büyük problemlerinden biri ise yeteri kadar park alanının olması, kentliler, şehrin gün geçtikçe göç almaya başlamasıyla birlikte bu sorunu daha da hissetmeye başlıyor.
Çanakkale denilince aklımıza birçok farklı şey gelebiliyor; yazın bir yandan sakinlik bir yandan da doya doya denize girmek isteyen insanlar, Bozcaada, Gökçeada, Assos’ta soluğu alıyor. Kamp yapmak isteyen insanlar, Kemerdere, Ayvacık, Ezine vb ilçede doğadan umduğunu buluyor. Ailesi ile maneviyatı yüksek bir tatil yapmak isteyenlerin ise durakları Çanakkale Şehitlikleri oluyor, burada abideler, anıtlar, birçok şehitlik gelen kişilerin unutamayacağı bir tarihe ve vefa örneğine şahit oluyor. Kentte, turizm açısından daha da gelişilmesi ve turist çekilmesi amacıyla her yılın ağustos ayında Uluslararası Troia Festivali gerçekleşiyor, birçok sanatsal faaliyetler yapılıyor. Her iki yılda bir gerçekleştirilen Uluslararası Çanakkale Bienali de Çanakkale’nin kültür, sanat ve turizmine katkısı oldukça fazla. Her yıl 25 Nisan'da düzenlenen Anzac Günü'nde Avustralya ve Yeni Zelanda'dan gelen birçok turist kentin yolunu tutuyor. Öte yandan Truva Savaşı'na ev sahipliği yapmış Truva Antik Kenti ve Assos Antik Kenti üzerine yoğun ilgi söz konusu. Bir diğer üzerinde durulması gereken konu ise Çanakkale’nin bir emekli şehri olarak tanınması ve kentte bulunan tek üniversite olan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin kente oldukça katkı sağlaması. Üniversitede yaklaşık 50 bin civarında öğrencinin olması kentin ekonomik anlamında yapıtaşlarından biri, bu duruma örnek olarak pandemi süreci örnek gösterilebilir, bu süreçte öğrencilerin yokluğu şehri adeta hayalet bir şehre çevirdi.
Çanakkale’nin son zamanlarda popüler bir şehir olduğu görmezden gelinemez, öğrencilerin okumak için tercih ettiği şehirler arasında yer alıyor, gerek güvenilir bir şehir olması, gerek sakinliği, gerek doğa açısından oldukça zengin olması tercih edilmesinin nedenleri arasında sayılabilir. Bir yandan dünyada ve aynı zamanda ülkemizde meydana gelen covid süreci, depremler derken insanların büyük şehirlerden küçük şehirlere göç etmesi ise Çanakkale’nin konumu, yapısı, olanakları göz önünde bulundurulunca akıllara gelen ilk yerlerden biri oluyor. Şehrin istihdamı açısından oldukça güzel şeyler olmasının yanında bir anda artan nüfus yoğunluğu yanında problemleri de getiriyor. Kentin en büyük problemlerinden biri haline gelen park sorunu, gerek kurye olarak çalışan vatandaşları, gerek otomobil tarzı araçlara sahip olan kişileri mağdur etmeye devam ediyor. Aracını park edemeyen vatandaşlar, çözümü kaldırımlara park etmekte buluyor. Öte yandan araç kullanmayan vatandaşlar ise “yürüyecek kaldırım bulamıyoruz” diye sitem etmeye başladı. Şehir birçok zenginliği ile Şehitler Diyarı, Barışın Kenti, Özgürlükler Kenti diye anılabilir şu an ama ilerleyen zamanlarda başka bir ünvana da ev sahipliği yapacak gibi duruyor; “Kaldırımların sahibi araçlar” diye de anılabilir.
(Dilan Kaynak)