Çanakkale’de yeni bir marka: Balıkça Fast Fish

 

Saat Kulesi Meydanı, Balıkça Fast Fish markasıyla hareketli günler geçiriyor. Çanakkale`de son 6 aydır moda olan balık-ekmek, Balıkça ile birlikte yeni bir boyut kazanıyor. Sadece geleneksel balık-ekmek türleriyle kısıtlı kalmayan Balıkça Fast Fish, balığın beslenme açısından yararlarına farklı bir konsept ve yaklaşımla katkıda bulunuyor. Bu yeni konsept, dünyaca ünlü hamburger fastfood zincirlerinin balık ve deniz ürünleri versiyonu olacak.

 

Balık-ekmeğin dışında balık, kalamar ve karides gibi deniz ürünleriyle çorba, kokoreç, burger ve dürüm gibi ilginç çeşitleri menüsüne katarak farklılık yaratan Balıkça Fast Fish, sağlığı, lezzeti ve uygun fiyatları birlikte ve keyifli bir mekanda sunuyor.

 

Balıkça Fast Fish zincirinin Çanakkale`den başlayarak kuzeyde Trakya, güneyde Ege Bölgesi; batıda ise Bursa ve Eskişehir`e doğru büyümesinin planlandığını ifade den ÇANKA Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karakaş;Ê“Bu yeni zincir, balığı başta gençler olmak üzere herkese sevdirecek” dedi.

 

Karakaş, şunları söyledi; “Çanakkale’den bir marka yaratma adına yolculuğa çıktık. Çanakkale’de ne yapılır konusuna geldiğimizde, Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, yiyecek sektöründe Çanakkale denince akla balık geliyor. Bunda tabi Dardanel’in, Gelibolu’da ki firmaların büyük önemi var. Çanakkale’de ne yapılabilir noktasında balık işine girelim dedik. Buna da oğlum Özgür bey önayak oldu. Değerli arkadaşlarımızı bir araya getirdik. Konsepti hazırladık. Amacımız Çanakkale’de Saat Kulesi Meydanı’nda tek bir balıkçı dükkanı açmak değil. Daha sonra bunları hep beraber göreceğiz Marmara bölgesinde, Ege’de, Trakya’da ve Orta Anadolu’da şubeleştiğimizi göreceğiz. Bu amaçla yola çıktık. Kesinlikle sadece tek bir mağaza ile Çanakkale Saat Kulesi dibinde bu işi yapmak değil amacımız. Hazırlıklar 1 Eylül tarihinden itibaren sürdü. Şu anda da gayet iyi gidiyor. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili. Çanakkale, Türkiye’nin en uzun ikinci sahil şeridine sahip bir şehir. Dünya ile kıyasladığımızda balık tüketimi Türkiye’de çok az. Henüz daha 3.5 kilogram seviyesinde. Balık ciddi bir protein kaynağı. Çocuklarımıza, gençlere bütün insanımıza bu balığı sevdirip yedirmeliyiz. Bunun yolunu Türk insanı olarak mutlaka bulmalıyız. Türkiye’de 650 bin ton hamsi yakalanıyor. 65 bin ton sardalye yakalanıyor. Ama kişi başına 3.5 kg balık tüketiliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde 25 kg seviyesinde dünyada 18 kg seviyesinde balık tüketim oranları. İddia ediyorum dört kişilik aile bir kilogram sardalye ve hamsi ile karnını doyurabilir. Bu kadar önemli bir protein kaynağı bu kadar ucuza tüketilmelidir. Uzun yıllar Türkiye’ye teknolojinin geç gelmesi, az gelişmiş olması ve hijyenik ortamların yaratılamamış olması halkımızda bir balık ürküntüsü ya bozuksa ya zehirlenirsem endişesi yarattı. Ama yeni teknolojilerle artık böyle bir şey kalmadı. Balık her şeyle yenebilir. Çok taze ve hijyenik ortamda bu teknoloji ile soğuk hava teknolojisi ile bozuk, kötü balık ya da rahatsız edecek bir olay yok. Şu an bir aydır izliyorum. Balık kokusu üzerime sinmiyor. Gayet mutluyum. Ben inanıyorum. Balıkça, şubeleştikçe ve geliştikçe Türk gençlerine çocuklara balık yemeyi alıştıracaktır. Bunu bütün ülkede yaygın hale getirebilirsek kendimizi başarılı kabul edeceğiz.”