Ramazan Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımlayan Eğitim-Bir-Sen Çanakkale 1 No'lu Şube Başkanı Resul Can, bayramların birlik ve beraberliğe olan katkısına vurgu yaptı. Can mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Öncesi rahmet, ortası mağfiret sonu cehennem azabından kurtuluş
olan mübarek Ramazan ayını, inanarak, sakınarak, taat ve duayla
geçirip bayrama ermenin sevincini yaşıyoruz.
Bayram, dünyalık hiçbir amaç gütmeksizin Allah için inanan,
seven, sabreden, dayanan samimi benliklerin, nefsin
kışkırtmalarına, şeytanın ayartmalarına direnerek kulluğu
hakkıyla başarma sevincidir. Bayram, paylaşarak çoğaltılan
kardeşliği yaşanır kılmak, yardımlaşmayı, sevgiyi, barışı
pekiştirmektir. Bayram itmeden, ötekileştirmeden, nefret ve
husumet duymadan, birlikte yaşamaktan kuvvet alan hayatı,
dostlukla tahkim etme sevincidir. Bayram tanışma, buluşma,
konuşma, kaynaşma, kucaklaşma günleridir. Bayram, ruh
düzenimizden toplumsal yapımıza kadar varlığın uyumunu bozmayı
amaçlayan bütün zalim, barbar, şeytanî plan, politika, program ve
engellemelere rağmen, inancın, onurun kazandığı zaferdir. Bayram
kul olarak insan olma bilinci, içten, özden yaşama sevinci, var
olma coşkusudur. Bu sebeple en yakınımızdan başlayarak kıtalar
ötesine uzanacak ölçüde en uzağımıza kadar kardeşlerimizle maddî-
manevî yardımlaşmamız, bayram algı ve idrakimizi daha yaşanır ve
anlamlı kılmıştır.
Bütün barış, huzur, hak, hukuk, adalet özlemlerimize rağmen
maalesef bu bayramı da özellikle soykırımcı, işgalci İsrail’in
kundaktaki bebelere bile toplu ölüm ve kan kusan vahşi
saldırıları altında hüzün ve hicranla geçireceğiz. Görülmemiş
cinayetlerle bizi tarifsiz acıların hüznüne mahkûm etmek, var
olma iddiamızla birlikte umudumuzu kırmak isteyenler, en zor
şartlarda bile sevgi ve dayanışmamızı çoğaltan inanç ve sosyal
bağlarımızın canlılığı karşısında şaşkına dönerler, dönmüşlerdir.
Çevremizde süren savaşlara, çatışmalara, sürgünlere, bizi
umudumuzdan koparma, geleceğimizi karartma iğrenç gayretlerine
rağmen, bayramı coşkuyla ve bütün günleri de bayram gibi yaşamaya
devam etmeliyiz. Çünkü bayram hiçbir beşeri tasavvurun sırrına
vakıf olamayacağı mahiyette hayat atılımıdır, hayata atılımdır;
bir coşkuyla ilahî olana bağlanıştır; ‘iman varsa imkân vardır’
düsturuyla bağlanışın yenilenmesidir.
Birlik ve beraberliğimiz kötücül kurgular önündeki en büyük
engeldir. Bu meyanda 40 yıldır devasa ölçekte ülke
kaynaklarımızdan daha vahimi on binlerce vatandaşımızı telef eden
terör belasının sonlandırılması bayram sevincimizi katlamıştır.
Unutulmasın ki, felaket baronları üzüldüğümüz her durumda
sevinmekte, sevindiğimiz her durumda üzülmektedir. Bu sebeple
kalbimizi, kardeşliğimizi, dünyamızı imanla yenilemek, sevgiyi
paylaşarak büyütmek olan bayramı, eşsiz bir doğrulma, dayanışma
imkânı olarak yaşamalıdır. Yaşanan, yaşanacak olan gerçek
bayramlar bu duygu ve bilincin ayrımına varmakla mümkündür.
Dünyanın sonu kestirilemeyen karanlık ve kaosa sürüklendiği
çağımızda, bayramın bu şuur ve heyecanla idrak edilmesine ve
bayram ikliminin evrensel bir esenlik müjdesi olarak
yaygınlaştırılmasına olan ihtiyacımız, millet, ümmet ve dahası
bütün bir insanlık için hayati önem arz etmektedir.
İnsanların haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılmadığı, zulmün
geri çekildiği; hakkın, hukukun, adaletin, insanlığın kazandığı;
mutluluğun yaygınlaştığı, gerçek barış ve kardeşliğin egemen
olduğu bir dünya özlemi ve hayırlara vesile olması duasıyla bütün
İslâm âleminin Ramazan Bayramını tebrik eder, her günümüzün
bayram sevinci, huzuru ve güzelliğiyle yaşanmasını dileriz."