Çağlayan "Formülsüz çözüm istiyoruz"

871
Çanakkale Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği, kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Dernek üyeleri basın mensuplarıyla, emeklilik konusunda fikir alışverişinde bulundu. Burada konuşan Çanakkale EYT Derneği Başkanı Murat Çağlayan, "EYT sorununun çözümü seçim malzemesi yapılacaksa bilinsin ki EYT mağdurları aileleriyle birlikte 15 milyonluk kitlesiyle, mağduriyetlerinin formülsüz çözülmesi için, demokratik haklarının gereğini, 2023 seçimlerinde yapacaklarından kimsenin şüphesi olmasın" dedi. "EYT problemi siyasetin eliyle doğurulmuş ve yine siyasetin eliyle çözülmesi gereken bir problem olduğu kadar; bünyesinde barındırdığı her görüşten mağdurların mevcudiyetiyle de siyasetin çok üstüne çıkmış toplumsal bir yaradır" sözlerine yer veren Çağlayan hükümete seslenerek, "20 yıldır devam eden bir iktidarsınız. Neden çözüm için vaat veriyorsunuz" diye sordu.
"Hainlikle suçlandığımız zamanlar bile oldu"
Başkan Çağlayan, 23 yıldır yaşadıkları mağduriyete dikkat çekerek, "Emeklilik hayalleri ötelenen ve ilerlemiş yaşlarımıza rağmen emekli olamayan ya da emekli olup 3 bin 500 liralarla anne, babalarının ellerine bakan, onlara muhtaç bırakılan bir kuşağız. Oysa olması gereken tam tersi değil midir? Cumhuriyet tarihinde en uzun süre çalışma hayatında kalmaya zorlanarak; hem maaşlarımızdan peşinen kesilen sigorta primlerimiz hem de ödediğimiz gelir vergilerimizle aslında devletine en uzun süre katma değer sağlayan, destek olan bir kuşağız. Buna rağmen hainlikle bile suçlandığımız zamanlar bile oldu" diye belirtti.
"Sadaka istemiyoruz"
Çağlayan sözlerini şu şekilde sürdürdü, "EYT meselesi gündeme geldiğinde erken emeklilik istiyorlar, `boş işler, köpük, bütçeye yük, çift dikiş` söylemleri ile karşı karşıya kaldığımız zamanlar oldu. Bu asılsız suçlamalarla yaftalandığımız günlerde, bazıları başlarını kuma gömerken, bizler dün ne söylediysek bugün de aynısını söylüyoruz Söylemlerimiz ve taleplerimiz hep aynı oldu. Milim sapmadı. Doğru bir dedik, bu bir hak davasıdır dedik. Namuslu bir hak arayışıdır dedik. Sadaka istemiyoruz dedik. Çocuklarımızın da geleceği için mücadele ediyoruz dedik. Bizler lütuf değil anamızın ak sütü kadar helal olan emeklilik haklarımızın iadesini istiyoruz dedik. Bedeli fazlasıyla ödendiği halde ötelenen bir hakkın maliyet hesabı yapılabilir mi? Kul hakkının bedeli olur mu? Adaletin maliyeti olur mu? Hangi maliyet hesabıyla kurulmaya çalışılan hangi kombinasyonlar sonucunda hakkın, hak sahibine iade edilmesini sürdürülemez buldunuz? Lakin, son günlerde yaşanan gelişmelerle birlikte, iktidarında EYT sorununu grup başkanvekilleri, genel başkan yardımcıları ve bakanlar düzeyinde kabullenip çözülmesi gerektiğini söylemesi ve yıl sonuna kadar çözüm için kolları sıvamış olmalarını ve bu çabaları ve çalışmaları takdirle karşıladığımız kadar aynı zamanda da endişeyle de takip ediyoruz. Çünkü artık yine bir seçim arifesindeyiz ve yine her zaman olduğu gibi bir sürü vaat havada uçuşuyor."
"Haklarımızın iadesini talep ediyoruz"
Başkan Çağlayan bir an önce çözüm bulunması gerektiğine vurgu yaparak, "İktidara talip olan muhalefet partilerinin EYT konusunda vaat vermesini anlıyoruz da; kısa süre önce çözümü sürdürülemez bulan ve şu anda iktidarda olanların EYT çözümü için vaat vermelerini, üzerinde çalışıyoruz demelerini ve de takvim veriyor olmalarını anlamakta zorlanıyoruz. Şu anda zaten iktidardasınız. Üstelik de 20 yıldır devam eden bir iktidarsınız. Neden çözüm için vaat veriyorsunuz? Neden takvim sunuyorsunuz? Bizlerin talebi ve çözüm isteği ise çok net. Üzerinde aylarca çalışma yapmayı, araştırma komisyonları kurmayı gerektiren bir durum yok ortada. Tüm EYT`liler olarak çalışma hayatlarımıza başladığımızda, tabi olduğumuz yasalar çerçevesinde ötelenmiş emeklilik haklarımızın iadesini ve aylık bağlama oranlarının düzeltilmesini talep ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
 
"Çözümün formülsüz olmasını istiyoruz"
1999 yılından önce olan haklarını yeniden istediklerini belirten Çağlayan, "Emeklilikte Yaşa Takılma konusu dünyanın hiçbir ülkesinde mevzu bahis değildir. Tamamen Türkiye` ye özel tamamen yerli ve milli bir toplumsal problemdir. Farklı farklı formüller üretmeye, laboratuvarlara kapanıp çözüm için formül aramaya gerek yok? EYT`liler olarak devlet bütçesine yük değiliz. Hak etmediğimiz bir şey istemiyoruz. Biz lütuf istemiyoruz. Sadaka asla istemiyoruz. Yeni mağduriyetler oluşmaması için çözümün de formülsüz olmasını istiyoruz" dedi.
"İnsanca yaşayabileceğimiz maaşlar olacak mı?"
Çağlayan emeklilikte yaşa takılanlar için çözüm olduğunu belirterek, "Öncelikle neyin tek formülü yasa belli, mağduriyet belli, tek formül derken kastınız nedir? Neyin zamanı gelince açıklayacaksınız? Vatandaşım mağdur edilmiş bir an evvel çözmek gerek demek gerekmez mi? Formülünüz de 2008 yılında iktidarınızda çıkarılan aylık bağlanma oranlarının düşürülmesi ile kuşa dönen ve asgari ücret altında bağlanan emekli maaşlarımız insanca yaşayabileceğimiz maaşlar olacak mı? En önemlilerden gördüğümüz sorunlardan biri de Z kuşağımız, EYT`lilerin çocuklarının SGK yasalarından yaş haddi ve ABO (Aylık Bağlama Oranı) sebebiyle geleceğe güvenle bakabileceği SGK yasalarını tekrar ele alıp güvenli ortamı hazırlayacak mısınız" diye sordu. 
"Bıçak kemiği deldi geçti"
Çağlayan, EYT`nin seçim malzemesi olmaması gerektiğini belirterek, "Bırakmayın. EYT sorununun çözümü seçim malzemesi yapılacaksa bilinsin ki EYT mağdurları aileleriyle birlikte 15 milyonluk kitlesiyle, mağduriyetlerinin formülsüz çözülmesi için, demokratik haklarının gereğini, 2023 seçimlerinde yapacaklarından kimsenin şüphesi olmasın" dedi. "Anayasal hakkımız olan emeklilik hakkımızı ve ABO`nun da düzeltilmesiyle insanca yaşayabileceğimiz maaşlarımızı istiyoruz" ifadelerine yer veren Başkan Çağlayan, "Bizlere bazıları da muhalif kimlik yaftası yapıştırmak istiyor. Buna da bir açıklık getirmek isterim. Evet, bizler, iktidara talip olup da; hakkımızı savunmayan, dile getirmeyen, çözüm önerisinde bulunmayan, muhalefete de muhalifiz. İktidarda olup haklarımızı iade etmeyip, mağduriyet yaşamamıza sebep olanlara da muhalifiz. Kimilerinin derdi seçim olsa da, bilisin ki bu mağdur kitlenin derdi geçimdir geçim. Bıçak kemiği deldi geçti" diye tepki gösterdi.
(Yusuf Sonkurt - Damla Yeltekin)

 

Paylaş