Arkeolog ekibinin lideri ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reyhan Körpe, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Granikus Muharebesi, sadece İskender'in hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri olmakla kalmadı, daha sonra kendisine 'Büyük' lakabı kazandıran bu savaş, aynı zamanda dünya tarihinde de önemli bir an oldu" dedi ve çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi; “19. yüzyılda bölgede çalışan arkeolog Heinrich Kiepert'in de bu alanın savaş yeri olabileceğini öne sürmüştü. Şimdiyse ekip olarak bu öneriyi destekleyen ek kanıtlar ortaya çıkardık. Ekip, eski kayıtların İskender'in savaştan önceki son kamp yeri olduğunu gösterdiği antik Hermaion kentinin kalıntılarını tespit etmişti. Daha sonra, savaş sırasında yakındaki manzaranın nasıl göründüğünü anlamak için jeomorfolojik testler yürütüldü ve Granikus Nehri'nin yolunun İskender'in zamanından bu yana çok az değiştiği saptandı.
Ayrıca, bazı alanların İskender'in zamanında bataklık olduğu ve bu nedenle savaş alanının tanımına uymadığı anlaşıldı. Bu da ekibin uygun olmayan yerleri elemesini sağladı. Antik kayıtlar, İskender'in paralı askerlerini bir tepeye yerleştirdiğini gösteriyordu. Üstelik ekip, yerel çiftçilerin İskender'in zamanına ait olabilecek silahlarla dolu mezarlar bulduğu umut verici bir tepe keşfetti. Dahası, 2024'te çiftçiler tepenin güney yamacına yakın bir yerde saban sürerken insan kemiklerinin kalıntılarını ortaya çıkarmıştı. Araştırmacılar bu kemikleri inceledi ve bunların yetişkin bir erkeğe ait olduğunu buldu.”
Prof. Dr. Körpe, tipik mezar işaretlerinin veya eserlerinin olmaması, bunların resmi bir mezarlığın parçası olmadığını ve bölgede yer altında ne gibi eserler olabileceğini daha iyi anlamak için jeofizik araştırmaları ve kazılar yapmayı planladıklarını dile getirdi.
(ERHAN TAYLAN)