FUTBOL VE HAKEM
Bir maçta futbolcunun 8 kilometre koştuğunu varsayalım. `Kaleci yaklaşık 3 kilometre`. Böylece 90 dakikalık bir maçta futbolcuların 166 kilometre mesafe katettikleri, `Yer değiştirdikleri` ortaya çıkar. Üstelik katedilen bu mesafeler hep aynı yöne değil; birbiri ile hiç alakası olmayan ayrı yönlere doğru yürünerek, koşarak katedilir.
Yine yapılan istatistiklere göre 90 dakikalık bir maç süresince 200-220 ikili mücadele yapılmaktadır. Bu anlattıklarımızın doğrultusunda toparlayacak olursak, herhangi bir maçta görevlendirilmiş hakem:
A- 90 dakikalık sürede değişik yönlere yapılan 166 kilometrelik yer değiştirmeyi hatasız kontrol edip, gözetlemek,
B- Yer değiştirmeleri kontrol edip, gözetlerken aynı anda yapılan binlerce eylemin arasında yer alan 200-220 ikili mücadelenin kurallara uygun olup olmadığı hakkında da; saniyenin yüzde 5`i gibi kısa bir zaman diliminde karar sahibi olup, bunu açıklamak durumundadır.
KARİZMA
Karizmatik mi? Kazmatik mi?
Bazılarına göre, 1500 Türk futbol antrenöründen sadece Fatih Terim ve Mustafa Denizli`nin karizması varmış!.. Şenol Güneş ve Giray Bulak`m karizması olmadığı için başarılı olmaları imkansızmış!..
Oysa bu iddiaları ileriye sürenler biraz araştırsalar, ne Mustafa Denizli`de, ne Fatih Terim`de, ne de kendileri dahil hiçbir fertte karizmanın `k` harfinin bile olmadığını anlarlar.
Anlarlar çünkü; karizma: Yunanca “Allah’ın lütfuna mazhar olmuş” anlamına gelen bir kelime. Hristiyanlara göre de; Kilisenin iyiliği için, Ruhülkudüs tarafından gruplara veya bireylere geçici olarak bağışlanan olağanüstü ruhsal yeteneklere `mucize gösterme, kehanette bulunma` verilen ad.
Durum böyle olduğuna göre; söyler misiniz Allah aşkına Türkiye`de kimde var, kimlere bağışlanmış böylesine doğaüstü, olağanüstü yetenek? Peki böylesine bir yeteneği olmadığı için, iyi eğitim görmüş, geçmişinde başarılı olmuş, hiçbir Allah’ın kulu önünde üç-beş kuruş için kıvırtmamış ilkesiz davranmamış Şenol Güneş ve Giray Bulak`a yüklenmek niye? Anlamak mümkün değil!..
Araştırmayıp sallayanlar!..-
Başta Şenol Güneş, Giray Bulak olmak üzere 1500 futbol antrenörünün karizması olmadığını öne sürenler, belki de konuyu araştırsalardı, ‘karizması yok’ diyebilirlerdi. Kendinliğinden oluşan düşünceyi ve yaratıcı gücü ortaya koyma yeteneği anlamına gelen Arapça kökenli bu kelimeyi kullansalardı, iddialarının çok az da olsa tutarlı bir tarafı olibilirdi.
Çünkü, başarı muhakkak doğaüstü yeteneklere sahip kişilerle değil, böyle yeteneği olmayan, ancak yaratıcı gücünü ortaya koyan ilkeli kişilerle de elde edilebilir!..
İtiraf edelim ki, Türk Futbol Antrenörleri`nin içerisinde iyi eğitilmiş ancak, `Karizması` olmayan pek çok kişi vardır. Yine itiraf edelim ki spor medyasının içinde de kendini karizmatik sanan bir dolu, `karizmatik` kişi vardır.
YORGUNLUK
Futbol maçlarında kas ve kasların kemiklerle bağlantısını sağlayan tendom, bağlara anormal yükler biner. Özellikle ayak kas ve bağlarına binen yük olağanüstü boyutlardadır. Bu nedenle de bu bölgede aşın yorgunluk meydana gelir. Eğer bu yorgunluk masaj veya başka tıbbi girişimlerle kısa sürede giderilmezse, bir sonraki maçta futbolcunun teknik özelliğinde yaklaşık yüzde 27 düşüm meydana geliyor... muş. Ayak kas ve bağlarındaki bu yorgunluğu süratle gideren en tesirli girişim, masaj filan değil. Araştırmacıların belirttiğine göre; 40 cm eninde, 30 cm derinliğindeki bir kaba kuru mısır taneleri koyup o mısır taneleri üzerinde yürümeye ve mısır tanelerini yoğurmaya başlarsanız hem kas ve bağlarındaki yorgunluk süratle gidiyor hem de sinir uçları uyanlıp beyinde mutluluk hormonu serotonin salgısı fazlalaşıyor. Bu konuda dikkat edilecek tek şey; gerek ayağın gerekse mısırın kuru olması.
TAKTİK
`..Eskiden Brezilya futbolunun savaşçıları ve üstün teknik futbolcuları vardı. Sonra top sanatçıları yetiştirmeyi amaçladılar ve futbola estetik boyut getirdiler. Ama zaman onlara 11 sanatçıyla nefis futbol oynanacağını, ancak maç kazanılamayacağını öğretti.
Günümüzde başarılı olmak isteyen bir futbol takımı, birkaç dahi sanatçı futbolcuyla, içlerinde `Yetenek katili1 özelliği de bulunan yorulmaz sağlam işçilerden kurulmalıdır.
Şampiyon bir takım bu `Kokteyl`den oluşabilir.
Eğer bir takımın yetenekli veya dahi sanatkar futbolcusu, rakip takımın oyuncuları arasında kendi katilinin olduğunu bilirse, ya oyundan düşer veya varlığını koruma adına akıl almaz şekilde sinirli ve saldırgan tavırlar sergiler.
Bir teknik direktör, rakip takımın katilini bir şekilde iş yapamaz hale getirecek tedbirleri almazsa, futbolcusunun neden bazen pısırık bazen de kudurmuş gibi akıl almaz hareketler sergilediğini anlayamaz.
Unutmamak lazım gelir ki kurt kokusu alan asil yarış atı, azgın bir at haline gelir, zapt edilemez...
Cahit Göveren