Bu kalıntılar tarihi eser mi?

1242

 Çarşı Caddesi, Akbank yanında bulunan alanda AVM inşaatı çalışmaları sırasında tarihi değeri olabileceği belirtilen mermer taşların bulunduğu iddia edildi. Vatandaşlar, çalışma için alana giren kamyon tekerinin çukura düştüğü sırada, kurtarmak için kazılan alanda ise tarihi değeri olabileceği belirtilen mermer taşların çıkartılarak arsanın belirli yerlerine atıldığını söylediler. Açılan çukurun kepçe ile tekrar kapatıldığını belirten vatandaşlar, çalışmanın o günden itibaren durduğunu belirttiler.  Uzmanlar ise arsa içerisinde duran taşların Osmanlı’nın ilk zamanlarına dayanan önemli şahsiyetlerin mezar taşları olabileceğini ifade etti. Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nden konu ile ilgili yapılan açıklamada ise kendilerine herhangi bir bilgi gelmediği belirtildi.  Çanakkale bölgesi içerisinde tarihi eser yapı bulunması halinde polis ya da jandarmanın olaya el koyup, kendileri ile bilgi paylaşımında bulunulduğu ve kendileri tarafından araştırmaların yapıldığı belirtildi. Müdürlük yetkilileri, kendilerine herhangi bir resmi başvuru olmadığını açıkladı. 

 
“Mermer taşlar dönemin önemli kişilerine ait mezar taşları olabilir”
AVM inşaat çalışmaları sırasında ortaya çıkan ve tarihi değeri olabileceği iddia edilen taşların çıkartıldığını belirten vatandaşlar, taşların bulunması ile çalışmaların durduğunu söyledi. Hala çalışma alanı içerisinde yer alan taşları karşılaştıran uzmanlar ise alanın dönemin en büyük camisi olan Fatih Caminin önemli şahsiyetlerin gömüldüğü ‘hazire’ alanı olabileceği ve bulunan mermer taşların ilk Osmanlı dönemine ait mezar taşları olabileceğini ifade etti. Bu tür taşların dönemin önemli kişilerine ait olabileceğinin altını çizen uzmanlar; “Osmanlı’nın ilk dönemine ait mezar. Ancak bu tür mezar taşları tanınmış, bilinmiş, yüksek mertebeli insanlara adanan taşlardır. Klasik mezarlıklar böyle değildir. Özeni, mermeri, kaidesi ve üzerinde kitabesi olan mezar taşlarıdır bunlar. Muhtemelen Fatih Camii Çanakkale’nin en eski camisi. Adı da Cami-i Kebir, yani ‘Büyük Cami’. Mahalle’nin adı da Cami-i Kebir Mahallesi. Dolayısı ile şimdi yaklaşık 550 yıldan beri süren bu caminin çeşitli dönemlerde cami civarına yapılan kentin önemli ‘siyasi, dini’ ve benzeri şahsiyetlerin mezarı bu cami ve civarına kurulmuştur. Bunların adına da biz cami haziresi deriz” dedi.
 
“Alan, cami ‘hazire’ alanı olabilir”
Hazirelerin direk cami içerisinde olmasa bile yakın çevresinde yer alabileceğini vurgulayan uzmanlar; “Direk cami bölgesinde olmasa dahi çevresinde de yer alırlar. Çay Mahallesi’ne, Fevzipaşa’yı doğru olan bir küçük hazire var. Dolayısı ile bu hazire bu kadar büyük ve önemli bir camide neden bu kadar küçük. Muhtemelen bu caminin civarında yer alan arsayı da kapsayan caminin haziresi dediğimiz tırnak içerisinde ‘hazire anlamı budur’ hazire var. Bu tür değerler iki tip değerlerdir. Eğer kentin tarihi ve kültürel gelişmesinin simgesi olarak anlamlı hale getirecek bir değerse, bu değer Kültür Bakanlığı tarafından tescillenerek arsa, tarla, mülk ayırt edilmeden parası verilerek kamulaştırılır. Ama bu değerde değilse, taşınıp başka bir mekanda örneğin etnografya müzesinde ya da caminin korunaklı bir bahçesine taşınarak korunması değerde ise alınır, taşınır. Eğer taşınmaya da değer değilse fotoğraflama ve çizimleri ile belgelenir. Kepçe ile alınıp atılır”  
 
“Bize resmi bir bilgi gelmedi”
Çıkartılan malzemelerin tarihi eser olabilme ihtimali ile ilgili görüşlerini aldığımız Çanakkale Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Yetkilileri ise; “Ortada böyle bir eser var ise polis ya da jandarma el koyar. Bize böyle bir bilgi gelmedi. Taşınmazlar ile ilgili kurul bilgilendirilir. Taşınırlar ile müze müdürlüğü olarak biz ilgileniyoruz. Böyle bir bilgi bize hiç gelmedi. Böyle bir şey el altından olamaz. Böyle bir şey olduğunda bizim rapor tutmamız lazım.  Birebir araştırmamız gerekli. Çünkü raporumuzu verilere dayandırıyoruz” açıklamasında bulundu. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş