TÜKODER Şube Başkanı Al Rıza Berkit, TÜDEF’in 24 Haziran seçimleri öncesi Cumhurbaşkanlığı adayları ve partilere tüketici taleplerini bildiren manifestoyu açıkladı. Berkit, “24 Haziran’da tüketiciler olarak oyumuzu, tüketici haklarını en iyi karşılayan Cumhurbaşkanı adayı ve partilere vereceğiz...” dedi. TÜDEF’in seçim manifestosunu açıklayan Berkit; “Bilindiği üzere ülkemiz 24 Haziran’da, tarihinde önemi son derece yüksek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçime gitmektedir. Türkiye’nin en büyük tüketici derneklerinin çatı örgütü olarak 24 Haziran seçimlerinde programlarında, ‘tüketici haklarına gereken önemi veren, tüketicinin yaşadığı sorunlarını çözecek bir duruş sergileyen aday ve partilerin hangileri olduğunu’ dikkatle izleyeceğiz. Bilindiği üzere, ‘tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını korumak, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmek’ devletin esas görevlerindendir. Bu görev kadın, erkek, çoluk çocuk demeden, beşikten mezara 81 milyon tüketiciyi ilgilendirmektedir. Bu kapsamda tüm Cumhurbaşkanı adaylarından ve siyasi partilerden yaşamsal taleplerimiz var. 24 Haziran 2018’de oyumuzu bu taleplerimizi en kapsamlı bir şekilde karşılayacağına inandığımız Cumhurbaşkanı adayı ve partilere vereceğimizi duyururuz” dedi.
“Tüketici örgütleri güçlendirilmeli”
Manifesto maddelerini sıralayan Berkit; “Sayın Cumhurbaşkanı adaylarından ve siyasi partilerden taleplerimiz şunlardır. “Evrensel Tüketici Haklarının, Anayasamızın 172. Maddesi’nin, Sosyal Devlet ilkesi’nin gereği yapılmalı ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun`un tam ve eksiksiz uygulanması sağlanmalı. Bu çerçevede tüketici örgütleri güçlendirilmelidir. Tüketici sorunlarına anında müdahale edebilecek, bu konudaki düzenlemeleri ve planlamaları yapabilecek tam yetkili, özerk bir Tüketici Üst Kurulu kurulmalı ve bu oluşumda tüketici örgütlerinin etkin temsili sağlanmalıdır. Tüketici derneklerinin üretim ilişkilerinde rolü artırılmalı, yetki ve sorumluluk sınırları genişletilmeli teşvik edilmelidir. Bu bağlamda tüketicinin evrensel temsil hakkının ve ekonomik demokrasinin sağlanması için başta; BDDK, EPDK, Rekabet Kurulu, RTÜK gibi üst kurullar olmak üzere toplumun genelini ilgilendiren tüm sosyal ve ekonomik kurul ve kuruluşlarda tüketicilerin etkin temsili sağlanmalıdır. Tüketici Hakem Heyetleri (THH)’ nin 1011 olan sayısının 211’ e düşürülmesi çalışmalarına son verilmeli; bu heyetlerin kapatılması yerine tüketici örgütleriyle birlikte ilgili yörelerde tüketici bilinçlendirilmesini sağlayıcı etkin çalışmalar yapılmalı, bu çerçevede kaldırılan ‘Tüketicinin ilamsız takiplerde THH’lere itiraz hakkı’ tüketicilere yeniden tanınmalıdır” dedi.
“Temel gereksinimler sağlanmalı”
Tüketicilerin temel gereksinimlerinin sağlanması gerektiğini ifade eden Berkit; “Tüketicilerin ‘Temel Gereksinimlerinin Karşılanması Hakkı’ doğrultusunda tarladan mutfağa 4-5 kat artan mutfak enflasyonu mutlaka önlenmeli; et, ekmek, süt gibi temel gıda politikaları ve fiyatlarının belirlenmesinde tüketici temsiliyeti sağlanmalı; asgari ücret yeniden düzenlenmeli; emeklilerimizin maaşları insanca yaşanılacak rakamlara ulaştırılmalı; bankalarca verilen promosyonlar hakkaniyetli bir biçimde yükseltilmeli; temel gereksinimlerini karşılayamayacak düzeyde olan her aileye sosyo-ekonomik olanaklar sağlanmalı; işsizlik ve yoksulluk önlenmelidir. Vergi adaleti sağlanmalı, herkesin gücüne göre vergi vereceği bir vergi düzeni getirilmeli; dolaylı vergiler asgari düzeye indirilmeli; akaryakıttan alınan olağanüstü yüksek vergiler düşürülerek akaryakıt fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Elektrikte milyonlarca tüketiciyi mağdur eden kayıp kaçak bedellerinin tüketicilerden alınmasına son verilmeli; ilgili yasal düzenlemeler yapılarak geriye dönük alacakların vatandaşlara ödeneceği kamuoyuna açıklanmalıdır. Bankalarca tüketiciden haksız yere alınan milyarlarca ücret ve komisyonlar kaldırılmalı; buna olanak sağlayan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ un 4/3. Maddesi iptal edilmeli, 12 Bankanın 21.08.2007 ve 22.09.2011 tarihleri arasında oluşturduğu kartel nedeniyle mağdur edilen tüketicilerin mağduriyeti giderilmelidir” dedi.
“Şeker Fabrikalarımız ihya edilmeli”
Aldatıcı ve yanıltıcı reklamların kaldırılması gerektiğini belirten Berkit; “Aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklam, ilan ve tanıtımları engelleyecek önlemler alınmalıdır. Tüketicilerin kullandıkları ürünlere ilişkin tam ve eksiksiz bilgilenme haklarını sonuna kadar gözetilmelidir. Piyasa Gözetim ve Denetimi çalışmalarının tüketicinin de temsil edildiği tek ve bağımsız bir çatı altında yapılandırılmalı; denetim sonuçlarının en az ayda bir düzenli ve ivedi olarak açıklanması sağlanmalı ve verilen cezalar, (hapis cezası dahil) caydırıcılık içeren ağırlıkta olmalıdır. Genetik yapısı değiştirilmiş ürünlerin ithalatı, üretimi ve tüketiminde mevzuat en az AB standartları ile uyumlu hale getirilmeli; NBŞ lobisi önlenmeli, özelleştirmeler iptal edilerek Şeker Fabrikalarımız ihya edilmelidir” dedi.
“Sağlığı tehdit eden faktörler ortadan kalkmalı”
Çevre ve insan sağlığını tehdit eden faktörlerin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Berkit; “Çevre ve insan sağlığını tehdit eden baz istasyonları yaşam alanlarının dışına çıkarılmalı; doğanın dengesini bozacak insan sağlığına zarar verecek nükleer santrallerle, HES lere izin verilmeyeceğine söz verilmelidir. Birleşmiş Milletlerce 22 Aralık 2015 tarihli Genel Kurul kararıyla revize edilen tüketici hakları çerçevesinde, ‘Bugünün ve gelecek neslin ihtiyaçları için gerekli olan mal ve hizmetlerin ekonomik, sosyal ve çevresel yönden sürdürülebilir olmasını’ sağlayan Sürdürülebilir Tüketim Hakkı ve elektronik ticareti kullanan tüketiciler için ‘Diğer ticaret türlerine tanınandan daha az olmayan bir koruma düzeyinin sağlanması’ için, Elektronik Ticarete Tüketicilerin Korunması Hakları ivedilikle yaşam geçirilmelidir” dedi.
(Eren Aşnaz)