Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yıllık ilk enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Ocak ayında yüzde 1,6 ile bir önceki ayın aynı ayına göre yüzde 20,35 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 15,16 arttı. Gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 6,43 ile ayın en yüksek artışını oluşturdu. Tüketici Koruma Derneği (TÜKODER) Çanakkale Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, konuyla ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamalarda bulundu. TÜKODER Şube Başkanı Berkit, artışın yüzde 20,35 olarak gösterildiğini, ancak gerçek artışın yüzde 30-35 olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fiyat artışının aracılardan kaynaklandığı ile ilgili yaptığı konuşmasına değinen Berkit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Berkit, fiyat artışının, aracıların yanı sıra üreticinin girdi maliyetinin artmasından da kaynaklandığını söyleyerek; “Sayın Cumhurbaşkanımız önceki günkü konuşmasında fiyat artışının aracılardan kaynaklandığını söylüyor ama sanırım kendisi yanlış bilgilendiriliyor. Yaşadığımız fiyat artışı, aracıların dışında üreticinin girdi maliyetinin artmasından da kaynaklanıyor. İthalata bağlı temel gıda maddeleri ile bu ülkede fiyatları düşürmek çok zor. O anlamda herkesin söylediği gibi, üretimi teşvik edecek projelerin içinde bulunulmalı” ifadelerini kullandı. Berkit, özellikle mazot, gübre, tohum gibi ürünlerde indirime gidilmesi gerektiğini belirtti. Berkit; “Sonuç olarak ülkedeki enflasyonun düşmesi de, üreticilerin ve tüketicilerin rahat etmesi de üretim seferberliğini başlatmaktan geçiyor. Bu, kesinlikle siyasi bir slogan, söylem değildir. Bu ekonomik krizin, sadece enflasyonun düşürülmesi ve hal yasasının değiştirilmesiyle düzeleceğini zannetmiyoruz. Burada asıl sorun, üretim, üretim, üretim” dedi.
“Enflasyonun düşürülmesi için üretimi teşvik edecek projelerin içinde bulunulmalı”
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan TÜKODER Çanakkale Şube Başkanı Ali Rıza Berkit; “14 Şubat itibariyle enflasyon rakamları yüzde 20,35 olarak açıklandı. Enflasyon rakamları yüzde 20’lerde gösteriliyor ama bunun yüzde 30-35’lerde olduğunu görebiliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız önceki günkü konuşmasında fiyat artışının aracılardan kaynaklandığını söylüyor ama sanırım kendisi yanlış bilgilendiriliyor. Yaşadığımız fiyat artışı, aracıların dışında üreticinin girdi maliyetinin artmasından da kaynaklanıyor. İthalata bağlı temel gıda maddeleri ile bu ülkede fiyatları düşürmek çok zor. O anlamda herkesin söylediği gibi, üretimi teşvik edecek projelerin içinde bulunulmalı. Üretimi teşvik etmek için de üretimi etkileyen faktörlerden olan, mazot, gübre, tohum gibi ürünlerde indirime gidilmelidir. Ayrıca döviz kurları ile birlikte dünya petrol fiyatları da düşüşe geçti, fakat ülkemizde hala bir indirim yapılmadı. Üretim yapılan yerlerde kesinlikle mazot fiyatının düşürülmesi gerekiyor. Gübrede KDV ve ÖTV’yi indirmenin ötesinde fiyatların çok somut bir şekilde indirilmesi gerekiyor. KDV veya ÖTV’de indirime gidiliyor, fakat başka yerlerden fiyat yüksekliği meydana geliyor, bu da üreticiye indirim şeklinde yansımıyor. Bu anlamda üreticinin eline geçecek fiyatı somut bir şekilde ayarlamak gerekiyor. 2006’da çıkan bir yasayla yerli tohumla üretim yapmak yasaklandı. Bu yetmiyormuş gibi yerli tohumla yapılan üretimlerde, teşvik vermeyeceklerini söylediler. 2018’in Eylül-Ekim aylarında da bu kurallara uyulması için genelge yayınlandı. Tüketici Koruma Derneği Genel Merkezi tarafından, bu genelgenin iptaliyle ilgili dava açıldı. Biz, bu süreci takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonun düşmesi, üreticilerin ve tüketicilerin rahat etmesi üretim seferberliğinden geçiyor”
TÜKODER Şube Başkanı Berkit; “Fakat enflasyonun artma nedenlerinin temelinde, akaryakıt fiyatları, temel tüketim maddeleri ve elektrik, su, doğalgazdaki dolaylı vergilerin çok yüksek olması var. Biz tüketiciler olarak, su tüketiyorsak su ücretini, elektrik tüketiyorsak elektrik ücretini ödemek istiyoruz. Tüketici zaten normal yaşantısında vergilerini ödüyor ama dağıtım vergisi, TRT payı gibi vergilerin birçok kez dile getirilmesine rağmen iptal edilmedi. Geçtiğimiz günlerde Tüketici Korum Dernekleri tarafından konuyla ilgili basın açıklamaları yapıldı. Enerji Düzenleme Kurulu tarafından ‘Bunu biz düzenliyoruz, bu tüm dünyada böyle’ gibi açıklamalar yapılıyor sanki en ucuz enerji dağıtım bedeli bizdeymiş gibi. Sonuç olarak ülkedeki enflasyonun düşmesi de, üreticilerin ve tüketicilerin rahat etmesi de üretim seferberliğini başlatmaktan geçiyor. Bu, kesinlikle siyasi bir slogan, söylem değildir. Çok hızlı bir şekilde içi doldurularak üretim seferberliğinin yapılması gerekiyor. Özellikle belediye seçimlerinin yaklaştığı bu dönemde sevindirici bir haber geldi. Belediyeler, üretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesiyle ilgili projeler geliştiriyorlar. Bu konuda bazı bilgiler yetkililere yanlış veriliyor. Bu ekonomik krizin, sadece enflasyonun düşürülmesi ve hal yasasının değiştirilmesiyle düzeleceğini zannetmiyoruz. Burada asıl sorun, üretim, üretim, üretim” dedi.
(Baykal Sağlam)