Başkan Yavuz; "Gelirde Adalet, Vergide Adalet"
Genel seçimlerle beraber Türkiye'de gelişen ekonomik, politik ve toplumsal değişime ilişkin açıklamalarda bulunan DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz; "Seçim sonrası süreçte Türkiye'nin ekonomik, politik ve toplumsal koşullarının seyri giderek kötüleşiyor" dedi.
DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimlerinin ardından, Türkiye'de son dönemlerde değişime uğrayan birçok konuyu değerlendirdi. Türkiye'de sıcak havalarla birlikte meydana gelen yangınlar, Akbelen'de verilen mücadeleyi, iş cinayetleri, gazetecilik mesleği, eğitim, kadın şiddeti ve cinayetleri, cinsiyetçi politikalar, işçiye, memura, emekliye yapılan zamları vb toplumsal konuları ele alan Başkan Yavuz; "Mevcut durumun tahlilinde fikir birliği; bu düzenin değişmesi, adalet, eşitlik ve demokrasi gibi temel değerlerin yerleşiklik kazanması, emeklilikte insan onuruna yakışır bir yaşamın hepimiz için sağlanmasında ise eylem birliği belirleyici niteliktedir" şeklinde konuştu.
"Eylem birliği belirleyici niteliktedir"
Geçtiğimiz genel seçimlerin ardından Türkiye'deki gündemin nabzını tutan DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz; "Seçim sonrası süreçte Türkiye'nin ekonomik, politik ve toplumsal koşullarının seyri giderek kötüleşiyor. Bu gündem içerisinde emeklilerin durumunu belirleyecek olan, bizlerin konumu, tutumu, birlik ve dayanışması olacaktır. Mevcut durumun tahlilinde fikir birliği; bu düzenin değişmesi, adalet, eşitlik ve demokrasi gibi temel değerlerin yerleşiklik kazanması, emeklilikte insan onuruna yakışır bir yaşamın hepimiz için sağlanmasında ise eylem birliği belirleyici niteliktedir" ifadelerini kullandı.
Muğla Milas'ta Akbelen Ormanları'nın kesimine başlanmasıyla birlikte gösterilen direnişe değinen Başkan Yavuz; "Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir yanımız alevlere teslim oldu. Akdeniz ve Ege'de orman yangınları söndürülemeden Muğla Milas'ta bulunan Akbelen Ormanı'nda, sermayenin termik santrallerine kömür temin etmek için açılacak kömür ocağı nedeniyle ağaçlar katledilmeye başlandı. Gölgesini satamadığı ağacı kesenlere karşı çıkan halka yumruk, biber gazı ve tazyikli su ile saldırılıyor; direnen köylüler ve yaşam savunucuları gözaltına alınıyor. Emekliler, doğayı katledenlere karşı ağaçlara sarılanlardan; yağma ve talan politikalarına karşı doğadan ve yaşamdan taraf olmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.
"Türkiye'de gazetecilik mesleği 16 sıra geriledi"
Türkiye'de gazetecilik mesleğinin 2023 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 16 sıra gerilediğine dikkat çeken Başkan Yavuz; Türkiye'de gazetecilik mesleği gözaltı ve tutuklamalarla anılırken, 2023 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde geçtiğimiz yıla göre Türkiye 16 sıra birden geriledi. 180 ülke içinde 165. sırada yer alan Türkiye, basın özgürlüğünde 'sorunlu' kategorisinden 'vahim' kategorisine geçti. RTÜK tarafından muhalif basın-yayın kuruluşlarına, iktidarın çizmiş olduğu ahlak sınırlarını aşan her türlü yapıma idari yaptırımlar uygulanmaya, program durdurma ve para cezaları verilmeye devam ediyor. Yüzlerce habere, internet sitesine, sosyal medya paylaşımlarına erişim engelleniyor. Emekliler, ifade, basın ve yayın özgürlüğünü engelleyenlere karşı kalemini kuşanarak direnen gazetecilerden; halkın haber alma hakkını hedef alanlara karşı doğru bilgiden, haberleşme hakkından taraf olmaya devam edecektir" sözlerini kullandı.
"Türkiye'de yılın ilk 6 ayında 889 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi"
Türkiye'de son zamanlarda işçi cinayetlerinin artış göstermesine vurgu yapan Yavuz; "Geçtiğimiz haftalarda Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) fabrikalarında patlamalar meydana geldi. Ankara Elmadağ'da yaşanan patlamada 5 işçi yaşamını yitirdi; Kayaş'ta bulunan Kapsül Fabrikasındaki patlamada ise işçiler fabrikadan yaralı olarak çıkarıldı. İş cinayetleri, kamuya ait fabrikalarda dahi çalışma koşullarını ağırlaştıran, sömürüyü yoğunlaştıran, gerekli işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayan kar odaklı üretimin sonucudur. Yılın ilk 6 ayında 889 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği Türkiye'de emekliler, iş cinayetlerinin son bulması için işçi ve emekçilerle birlikte mücadele etmeye devam edecektir. Yine geçtiğimiz günlerde mevsimlik tarım işçisi olarak Bursa'ya giden bir ailenin 4 yaşındaki çocuğu, tarlada uyuduğu sırada üzerinden kamyonet geçmesi sonucu yaşamını yitirdi. Emekliler, çocukların atölyelerde, tarlalarda, fabrikalarda değil parklarda ve okullarda geçireceği günlerin gelmesi için mücadele etmeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"Gerici politikaların yansımasıdır"
Eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılmaya başlandığını dile getiren Başkan Yavuz; "Karma eğitime ilişkin bilimsellikten uzak tespitlerle dile getirilen tek cinsiyet okullarının amacı, kız çocuklarının okullaşma oranını artırmak değil; yalnızca cinsiyetçi uygulamaları yaşamın her alanında geçerli kılmak olabilir. Kamusal eğitime, eşitliğe ve laikliğe duyulan hıncın bir ifadesi olan bu söylemler, on yıllardır süren gerici politikaların yansımasıdır. Emekliler, torunlarının çocuklukta, gençlikte ve yetişkinlikte eşit, özgür ve laik bir toplumda yaşayabilmesi için torunlarıyla birlikte yürümeye devam edecektir" diye konuştu.
"Türkiye, cinsiyet eşitsizliğinde 146 ülke arasında 129'ıncı sırada yer alıyor"
Cinsiyetçi politikaların birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini vurgulayan Yavuz; "Tüm bu cinsiyetçi politikalar, kadına yönelik şiddetin tırmanmasını beraberinde getiriyor. Cinsiyet eşitsizliğinde 146 ülke arasında 129. sırada yer alan Türkiye'de iktidar, toplumsal dinamikleri kadınların hak ve özgürlükleri aleyhine değiştirmeyi amaçlıyor. Bu amaç karşısında emekliler 6284 sayılı Yasanın uygulanması, çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ILO 190 sayılı sözleşmenin imzalanarak etkin biçimde uygulanması, eşit değerde işe eşit ücret politikalarının yaşama geçirilmesi, nitelikli ve yaygın kamusal hizmet sunumu, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet karşısında cezasızlaştırma politikalarından vazgeçilmesi için sesini yükseltmeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"Türkiye açlık sınırı altında yaşayan milyonların ülkesi haline geldi"
Adaletsiz bir şekilde maaşlara yapılan zamları eleştirerek, mücadele etmeye çağıran Başkan Yavuz; "İşçilere, memurlara, emeklilere verilen zam oranları ile gerçek enflasyon oranları karşılaştırıldığında Türkiye'nin açlık sınırı altında yaşayan milyonların ülkesi haline geldiği görülüyor. Emeğin milli gelirden aldığı pay 2022 sonu itibariyle yüzde 25'e kadar geriledi; diğer bir deyişle üretenler, ürettiklerinin dörtte birini ancak elde edebildi. Bu gelir dağılımı adaletsizliği, emekliler söz konusu olduğunda da derinleşerek sürüyor. Milyonlarca emekli kök maaşlarına yapılan sözde zamlar sonunda sıfır zam alarak sefalete mahkûm edildi. Dahası başta KDV ve ÖTV olmak üzere dolaylı vergilere yapılan artışlar, sıfır zam alan milyonların gerçek gelirlerinin daha da düşmesine neden oldu. Emekliler, ekonomik krizden çıkmanın ve bütçe gelirlerini artırmanın yolunu işçiyi, memuru, emekliyi yoksullaştırmakta bulan iktidar karşısında "Gelirde Adalet, Vergide Adalet" demeye devam edecektir! Adaletsiz dolaylı vergilerin düşürülmesi, ücretlerin ve tüketimin değil kar ve rant gelirlerinin vergilendirilmesi; az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alındığı bir vergi sisteminin oluşturulması, en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çekilerek tüm emekli aylıklarının bu oranda artırılması için; kararlı bir örgütlenme ve örgütlü bir mücadele DİSK Emekli-Sen'in sorumluluğudur. Zihnimizle, yüreğimizle, bilincimizle; yoldaşça yürüyelim!" dedi.
(Gökhan Özkurnaz)