havadurum

Assos bölgesindeki yapılaşma antik yolu tahrip ediyor!

564
Ayvacık`ın Koyunevi Köyü Sokakağzı Mahallesi`nde bulunan ve 2020 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 3`üncü Derece Arkeolojik SİT Alanı olarak ilan edilen antik yolda yapılaşma çalışmaları tepki çekiyor. Antik yolun çevresinde meydana gelen yapılaşmalarla büyük çoğunluğunun kaybedildiği, kalan bir bölümünün ise kısa süre önce tescillenmesine rağmen, yapılaşma çalışmalarının devam etmesi nedeni ile yol olma tehlikesi ile karşı karşıya. 
Arazilerinden geçen antik yolu tescil ettirdiler 
Ayvacık`a bağlı Koyunevi köyünde Kardeşi Sevgi İmre ve Kızı İnci Gerçek ile birlikte yaşayan Sevin İmre, bir duvarı babadan kalan arazilerinin sınırını oluşturan antik yolun korunması için 2020 yılında kendi imkanları ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu`na başvurdular. Aynı yıl incelemeler tamamlanarak söz konusu antik yol 3`üncü derecede arkeolojik sit alanı ilan edildi. 
Antik yolu korumak isterken davalık oldular!
Sevin İmre, yapılaşma Çeşitli girişimlerine karşı mücadele ettiklerini ifade ederek, bir inşaat sahibinin yolun genişletilmesi amacıyla, "yolumu daraltıyorlar" diyerek kendilerine dava açtığını söyledi. Davanın duruşmasının Mayıs ayında devam edeceğini ifade eden İmre, "Bizler yıllardır bu yolu korumaya çalışıyoruz. Tescil işlemleri bizim mücadelemizle yapıldı. Bizim amacımız bu dünya mirasını korumak. Biz nasıl yolu daraltalım. Bize daralttığımız için açılan davanın gerçek sebebi yolun genişletilmesini sağlamaktır" dedi. Dava devam ederken de genişletme çalışmaları için zaman zaman duvarların yıkıldığını gördüklerini ifade eden İmre, "Davanın sonuçlanmasını beklemeleri gerekiyordu" dedi
"Araç geçişleri için başka bir yol bulunmalı"
Antik yol, nesiller boyu aktarılan kendilerine bırakılmış bir kültür mirası olduğunu dile getiren İmre, amaçlarının bu "dünya mirası" niteliğindeki yolun, kendilerinden sonraki nesillere bırakmak olduğunu ifade etti. "Bu yol üzerinden bugüne kadar hep hayvanlarla yük taşınmış, araç geçişi hiç ihtiyaç olmamış" diyen İmre, "Ancak şimdi yapılaşma nedeni ile buradan ağır tonajlı araçların geçmesi ve bunun için de yolun genişletilmesi isteniyor. Bunun içinde zaten antik yolun diğer bağlantı kollarındaki duvarları ve taş döşemeleri söküldü, genişletildi. Şimdi kalan kısmı da yok edilmek isteniyor. Evet yapılaşma yapılacaktır ve araç geçecektir, ama bunun bir çözümü bulunmalı. Bu yola zarar vermeden başka bir çözüm yolu bulunmalı" ifadelerini kullandı. 
"Kültür değerleri zamanla yok edildi"
Sokakağzı bölgesinde bağlantı kolları ile birlikte bulunan antik yolların ve sokakların zamanla yok edildiğini ifade eden İmre, "Sadece bu değil, bütün Sokakağzı`nda ve başka yerlerde, araç geçişine ihtiyaç duyulan her yer kaldırıldı. Kalmadı artık. Bir tek bizim tarlanın yanından geçen döşeme kaldı. Biz orayı korumaya çalışıyoruz. Sahilden yukarıya doğru bütün sokaklar kaldırıldı. Eski çeşmeler, kuyular, duvarlar, taş döşemeler, zamanlı yıkıldı gitti. Çok eski, orijinal çeşme vardı benim çocukluğumda. Onları da yok ettiler. Kültür varlıklarına değer veren yok" dedi.
Avukat Alkır; "Yol açılırsa betonlaşma ve yapılaşma artacak"
Koyunevi Köyü Sokakağzı Mahallesi`nin tamamının antik köy üzerine kurulmuş olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Avukat Necla Alkır, bu nedenle köy ve çevresindeki çoğu yerin SİT alanı olduğunu söyledi. Dava konusu olan alanın da Geç Roma ve Erken Bizans dönemine ait olduğunun yine dava sürecinde Sevin İmre`nin başvurmasıyla ortaya çıktığını ifade eden Avukat Alkır, "Yolun alternatifi olabilecek başka yollar olmasına rağmen davacı ve bazı davalılar ısrarla bu yolun açılmasını Mahkemeden talep etmektedir. Hatta savunmalarında rant kaybına uğradıklarını dahi beyan etmektedirler. Oysa yolun büyük kısmı tahrip edilmiş olup, gelecek nesillere aktarılabilecek bir bölümü kalmıştır" dedi. 
Alkır, "Bu yolun açılması demek, antik döneme, kültürel varlıklara ihanet olacağı gibi etrafında çarpık yapılaşmaya, betonlaşmaya, define arayıcılarının, tarihi eser kaçakçılarının cirit atmasına sebep olacaktır. Her ne kadar soruşturmalar sürüyorsa da bu soruşturmalar tarihi kültürel varlıkları ne yazık ki geri getiremeyecektir" dedi. 
Paylaş