Medical Park İzmir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Öz, akciğer kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. Akciğer kanserinin kimlerde daha fazla görüldüğünden bahseden Prof. Dr. Öz, "Akciğer kanseri, akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan malign (kötü huylu) bir hastalıktır. Dünya genelinde; 2020 yılında yaklaşık 2,2 milyon yeni akciğer kanseri vakası tespit edilmiş ve 1,8 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Türkiye'de erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer kanseri olup, kadınlarda ise beşinci sırada yer almaktadır. Erkeklerde akciğer kanseri görülme oranı kadınlara göre 3,5 kat daha fazladır" diye konuştu.
"Sigara tüketimi risk faktörüdür"
Akciğer kanserini tetikleyen etkenlere değinen Prof. Dr. Öz,
"Genellikle sigara içimi en büyük risk faktörüdür, ancak pasif
içicilik, hava kirliliği, asbest ve genetik faktörler de etkili
olabilir" dedi.
"Belirtiler göz ardı edilmemeli"
Prof. Dr. Öz, akciğer kanserinde görülen belirtileri şöyle
sıraladı:
Solunumla ilgili belirtiler:
Geçmeyen öksürük (2-3 haftadan uzun süren)
Kanlı balgam (hemoptizi)
Nefes darlığı
Hırıltılı solunum
Ses kısıklığı
Genel belirtiler:
İştahsızlık ve kilo kaybı
Kronik yorgunluk ve halsizlik
Göğüs, sırt veya omuz ağrısı
Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları (zatürre, bronşit)
İleri evre belirtileri:
Kemik ağrıları (kemik metastazı varsa)
Baş ağrısı, baş dönmesi veya bilinç değişiklikleri (beyin
metastazı varsa)
Boyunda veya köprücük kemiği üzerinde şişlik (lenf düğümü
büyümesi)
Prof. Dr. Öz, "Bu belirtilerden biri veya birkaçı uzun süre devam ediyorsa, özellikle sigara içen veya akciğer kanseri risk faktörlerine sahip kişiler için doktora başvurmak önemlidir. Erken teşhis, tedavi şansını artırır" dedi.
"Beslenme ile kanser tedavisindeki süreç desteklenebilir"
Akciğer kanserinde beslenmenin rolüne dikkat çeken Prof. Dr. Öz,
"Akciğer kanseri tedavisinde beslenme, hastanın bağışıklık
sistemini güçlendirmek, tedaviye bağlı yan etkileri hafifletmek
ve genel yaşam kalitesini artırmak açısından kritik bir rol
oynar. Akciğer kanseri hastalarının dengeli bir diyetle yeterli
besin alması, tedavi sürecini daha iyi tolere etmelerine yardımcı
olabilir. Beslenme, kanser tedavisinin yerine geçmez ama süreci
destekler. Beslenme planı için mutlaka bir beslenme uzmanı veya
diyetisyenle görüşmek faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.
Faydalı besinler
Prof. Dr. Öz, akciğer kanserine iyi gelen besinleri şu şekilde
paylaştı:
Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler:
Antioksidanlar: C vitamini (portakal, kivi), E vitamini (badem,
fındık), beta-karoten (havuç, tatlı patates) serbest radikallerle
savaşarak hücre hasarını azaltır.
Omega-3 yağ asitleri: Balık (somon, sardalya), ceviz ve keten
tohumu, iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olabilir.
Protein kaynakları: Tavuk, balık, yumurta, baklagiller ve yoğurt,
kas kaybını önlemeye yardımcı olur.
Tedavi sürecinde yan etkileri azaltan besinler:
Mide bulantısı ve iştahsızlık: Hafif ve sık öğünler tüketmek,
zencefil çayı içmek faydalı olabilir.
Ağız kuruluğu: Bol su içmek, yumuşak ve nemli gıdalar tüketmek
(yoğurt, çorba) önerilir.
Bağışıklık düşüklüğü: Probiyotikler (yoğurt), sarımsak ve
zerdeçal bağışıklık sistemini destekleyebilir.
Kaçınılması gereken besinler:
İşlenmiş gıdalar: Salam, sucuk, sosis gibi nitrat içeren besinler
kanser riskini artırabilir.
Rafine şekerler: Aşırı şeker tüketimi inflamasyonu (iltihabı)
artırabilir ve hücre büyümesini tetikleyebilir.
Alkol ve sigara: Kanser riskini artırır ve tedavinin etkinliğini
düşürebilir.
"Cerrahi tedavi seçenekleri"
Akciğer kanseri cerrahisinde tümörün konumu, büyüklüğü ve
yayılımına bağlı olarak farklı ameliyat türleri
uygulanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Öz, bazı cerrahi yöntemleri
şöyle sıraladı:
Lobektomi:
Akciğerin hastalıklı lobunun çıkarılmasıdır.
Erken evre akciğer kanserinde en yaygın kullanılan yöntemdir.
Hastanın kalan akciğer dokusu solunum fonksiyonlarını
sürdürebilir.
Pnömonektomi:
Akciğerin tamamının çıkarılmasıdır.
Tümör ana bronşa yakınsa ve tek akciğerde bulunuyorsa
uygulanır.
Solunum fonksiyonlarında belirgin azalma olabilir.
Segmentektomi veya Wedge Rezeksiyon:
Akciğerin sadece tümörlü kısmının alınmasıdır.
Genellikle küçük, erken evre tümörlerde veya cerrahi riski yüksek
hastalarda tercih edilir.
VATS (Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi) & Robotik Cerrahi:
Minimal invaziv yöntemlerdir, küçük kesilerle
gerçekleştirilir.
Daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha düşük
komplikasyon riski sunar.
Uygun hastalarda, özellikle lobektomi veya segmentektomi için
kullanılabilir.
"Düzenli takibe devam edilmeli"
Akciğer kanseri tedavisi dikkat edilmesi gerekenlere değinen
Prof. Dr. Öz, "Akciğer kanseri sonrası yaşamda düzenli takip,
sağlıklı beslenme, egzersiz, sigarasız yaşam ve psikolojik destek
büyük önem taşır. Bu önlemler, hastalığın tekrarlama riskini
azaltarak yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur" dedi.