“Yiyecek balık bile tutamıyoruz...”

Kepezli balıkçılar, boğazda balık kalmamasından dolayı isyan ettiler. Barınaktaki dernek binasına, “Uskumrumuzu istiyoruz” yazılı bir pankart astılar.

839
Kepez’de geçimini balıkçılıkla sağlayan küçük balıkçılar isyan eder duruma geldi. Şu an yiyeceğimiz balığı bile tutamıyoruz diyen balıkçılar, “Balıkla geçimini sağlayan arkadaşlarımızın hepsi aç. Ceplerinde çay parası dahi yok. Buna artık acilen çözüm bulunması lazım” dediler. En büyük sorunlarının boğazda tutacak balık kalmaması olarak ifade eden balıkçılar, bunun en önemli sebebinin de boğazda bilinçsizce avlanan trolcüler olduğunu ileri sürdüler. Çözümün, boğazda trolcülüğün yasaklanmasında olduğunu belirten balıkçılar, barınakta bulunan dernek binasının önüne de “Uskumrumuzu İstiyoruz” yazılı bir pankart astılar.
 
Teknelerini bağladıkları barınakla ilgili sorunları olup olmadığını sorduğumuzda ise;  “Allah razı olsun belediye başkanımıza. Bize çok yardımcı oldu. Dernek binamızı yaptı. Barınağımız var. Barınağın içerisi temizlendi. Kenarları betonlandı. Barınaktan hiç şikayetimiz yok” ifadelerini kullandılar.
“Sorunlarınız nedir?” diye sorduğumuzda, aldığımız görüşler ise şöyle:
 
 
Alaeddin Altındağ
1958 yılından beri denize açılırız. Artık öyle bir zamana geldik ki, şu an yiyeceğimiz balığı bile tutamıyoruz denizde. Denizin kirliliği, bilinçsiz avlanma, özellikle trol ve gırgır avcılığı bizim gibi küçük balıkçıları bitirdi. Artık ‘acaba yiyeceğimiz balığı tutabilir miyiz’ düşüncesiyle balığa çıkıyoruz. Depodaki hazır mazotu da yakıp geliyoruz, ikinci sefer mazotu nasıl alacağımızın endişesi içinde oluyoruz. Zaten alamıyoruz da. Boğazın içinde hiçbir şey kalmadı. İçi tamamen boşaldı. Biz 40-45 yıllık balıkçılar olarak tutamıyorsak diğer geçimini bununla sağlayan arkadaşlar ne yapsın? Denizimiz bitti. Allah denizden istavritle izmarit balığını eksik etmesin.. Bir tek bunlar kaldı boğazın içinde balık olarak yiyeceğimiz. Eğer o da biterse tamam artık.
 
 
Coşkun Toksoy
Ne desem boş. Ben burada söylüyorum. Sen yazıyorsun. Yine bu işler çözümsüz. Hükümet bu işi ele almadıkça bu işler çözülmez. Balık pahalı diyorlar. Şimdi balık olacak da satılmayacak. Balık fiyatı yine etten ucuz. Boğazda ne balıklar vardı. Eskiden Kepez’in nüfusu azken, balık olduğu zaman biz tuttuğumuz balığı satamıyorduk. O dönemde kıyıdan bile olta atan insanlar bol bol balık yakalardı. Nasıl biter bu iş? Elbette trol ve gırgır avcılığıyla. Kıyıya yakın bölgelerde çapari ile yem için balık tutmaya çalışıyoruz. Hemen gırgır geliyor tepesine bir çeviriyor. Tamam balık bitiyor. Trolcüler, “bu işi yapmazsak aç kalırız” diyorlar. Al işte şimdi balık yok. Şimdi ne yapıyor trolcüler? Aç mı kaldılar?
 
 
Savaş Sarıoğlu
Balık yok. Balığın olması için, balığın üremesi için artık bu trollerin yasağını uzatmaları lazım. Troller denizin dibinde ne varsa kazıyor. Biz zamanında babamla balığa çıktığımızda yakaladığımız kolyos ve istavriti denize atardık. Şimdi ise sabah çıkıyoruz balığa akşama kadar yiyecek bir tava balık bile tutamıyoruz. Artık balık yuvalandırmak için çözüm bulmaları lazım. Balık yuvaları için boğaza gemi mi batıracaklar, hurda araba mı batıracaklar, artık çözüm olmak zorunda. Ama öncelikle trolcülerin önü kesilmesi lazım. Önüne geçilmezse zaten boğazda bitmekte olan balık tamamen ortadan kalkacak. Balıkla geçimini sağlayan arkadaşlarımızın hepsi aç. Ceplerinde çay parası dahi yok. Buna artık acilen çözüm bulunması lazım. Büyük sonarlar kalksın. Bilinçsiz av yapmasınlar, gece dalışı yapmasınlar, yapanlara ceza kessinler. Gidip hayvanı yatağında öldürüyorsunuz. Bu cinayettir. Bunun önlemi bir an önce alınsın.
Paylaş