“Otizm, erken müdahale yapılması halinde aşılabilecek bir rahatsızlıktır”

Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

854
2 Nisan tarihinin, Birleşmiş Milletler tarafından 2008 yılından itibaren tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizmli bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla "Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edildiğini belirten Halk Sağlığı Müdürü Dr. Burhan Kütük; “Nisan ayı ise "Dünya Otizm Farkındalık Ayı” olarak belirlenmiştir ve bu ayda otizm konusunda pek çok farkmdalık çalışması yapılmaktadır. Otizm; bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen karmaşık, yaygın gelişimsel bozukluktur. Yaşamın erken dönemlerinde kendini gösteren ve yaşam boyu devam eden, sosyal ilişkilerde, iletişim kurmada, davranış kalıplan oluşturmada ve bilişsel gelişmede gecikmeler ve sapmalarla izlenen, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan, beynin gelişimini engelleyen bir nörolojik bozukluktur. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre otizmin günümüzde yaklaşık olarak her 150 çocuktan birini etkilediği düşünülmektedir. Bu durum da otizmi dünyada önemli bir sağlık sorunu haline getirmektedir. Otizmli çocukların %75`inde gelişiminde gecikmeler ve belirtiler 1 yaş civarında başlamaktadır. Otizm tanısı yanlış tanı koymaktan kaçınma ve çocuğun etiketlenmesini engellemek için 3 yaşından sonra konulmalıdır. Erken dönem belirtileri gösteren çocuklar uzmanlar tarafından tanı konulana kadar takip edilmelidirler” dedi.
 
“Erken tanı önemli”
“Otizm erken tanı göstergeleri; göz teması kurmada güçlük, ismine tepki vermeme, çevrelerine karşı ilgisizlik, duygulan anlamada güçlük, etkiye yetersiz tepki, sallanma, el çırpma gibi hareketler, pasif olma, hayali oyun kuramama, dil gelişiminde gecikme, sosyal ilişkilerde yetersizlik, iletişim kurmada güçlük, nedensiz gülme, ağlama, sevinme, öfke nöbetleri gibi belirtiler göstermektedir” diyen Kütük; “Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 3-4 kat daha fazla rastlanır. Ancak kız çocuklan otizmden daha ağır etkilenir. Otizmin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte her çeşit toplumda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. Ancak son dönemlerdeki araştırmalar, otizmin genetik bir rahatsızlık olduğu görüşünü kuvvetlendirmektedir. Otizmin kesin tedavisi için henüz bir ilaç mevcut değildir. Bugün İçin kabul edilen en önemli tedavi aracı; bireyselleştirilmiş ve yoğunlaştmlmış özel bir eğitim olarak görülmekte, erken eğitim ve müdahale ile otizmin birçok belirtisinin kaybolduğu bilinmektedir. Otizm, erken ve uygun müdahale yapılması halinde aşılabilecek bir rahatsızlıktır. Erken tanı otizmde büyük önem taşımaktadır. Otizmin erken tanısı ile, eğitim planlannın daha erken yapılması, aile desteğinin ve eğitiminin sağlanması, ailelerin bu durumla baş etmesi ve uygun tıbbi bakım ve tedavinin yapılmasını kolaylaştırmaktadır. Yapılan çalışmalarda, otizmde tam iyileşme bugünkü yöntemlerle mümkün olmasa da erken tanı ve tedavinin otizmli birey üzerinde %70`e varan olumlu yönde değişikliğe neden olduğu bilinmektedir. Aileler çocuklannda bu belirtileri fark ettiklerinde, zaman kaybetmeden çocuk sağlığı ve hastalıklan uzmanı yada çocuk psikiyatri uzmanına başvurmaları erken tanı açısından önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.
Paylaş