“Marmaray Projesi siyasi şova mı dönüştürülecek?”

CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Marmaray Projesi`yle ilgili mecliste basın açıklaması yaptı.

821
Mecliste düzenlediği basın açıklamasında konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Marmaray Projesi ile ilgili Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından cevaplandırılması için yazılı soru önergesi verdiğini, ancak sorularına cevap alamadığını söyledi. Konunun önemi ve hassasiyeti sebebiyle, iddiaların aydınlatılması, ileride telafisi mümkün olmayan, can ve mal kayıplarına sebebiyet vermemesi için etkili ve yetkilileri uyararak, zamanında gerekli tedbirleri almalarını sağlamak amacıyla TBMM`de basın toplantısı düzenlediğini kaydeden Sarıbaş; “Marmaray Projesi ile ilgili ortaya atılan iddialarla ilgili 20 Ağustos 2013 tarihinde, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na, soru önergesi verdim. Önergem aradan yaklaşık 1,5 ay geçtikten sonra 02 Ekim 2013 tarihinde İçtüzüğünün 96’ncı maddesine uymadığı gerekçesi ile tarafıma geri iade edildi. Hepinizin de çok iyi bildiği gibi, 3 Ağustos’ta Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından test sürüşü yapılan “asrın değil, asırların projesi” diye ifade edilen Marmaray Projesi ile ilgili; Gebze-Halkalı Banliyö Hatlarının İyileştirilmesi ve Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi Projesi’nin toplam uzunluğunun 76,5 km olduğu açıklamalarına karşın, Sayın Başbakanın test sürüşü yaparak açılışını yaptığı bölümün sadece 13 km’lik bir bölüm olduğu, projenin 2004 yılında, Aston, Marubeni ve Doğuş Grubundan oluşan üç firma tarafından 650 milyon Euro’ya iş alınarak, 2009 yılında teslim edeceği, taahhüdüne karşın işi yarım bırakarak çekildikleri iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur? İşi alan, Aston, Marubeni ve Doğuş Grubundan oluşan işin ne kadarlık bölümünü yapmıştır? Yapılan iş için ne kadar ödeme yapılmıştır? İşi yarım bırakmalarının nedeni nedir?” dedi.
“İddialar doğru mudur?”
Marmaray Projesi ile ilgili iddiaların doğru olup olmadığını soran Sarıbaş; “650 milyon Euro’ya mal olup, 2009 yılında teslim edilmesi gereken proje, bu kez, 1 milyar 300 milyon Euro’ya, 2014 yılında teslim edilmek üzere ihale edilmiş. Projede değişiklik mi olmuş da, 2009’da teslim edilecek iş 2014’e uzatılmış. 650 milyon Euro’ya mal olacakken 1 milyar 300 milyon Euro’ya çıkmıştır. Bu durumda projenin toplam maliyeti ne olacaktır? İşi yarım bıraktığı için ilgili firmaya yaptırım uygulanmış mıdır? Toplam uzunluğunun 76,5 km olan, Gebze-Halkalı arası tren istasyonlarının, rayları yenilenecek, sinyalizasyon, haberleşme ve kumanda merkezi 5 yılda bitirilecekken, aradan 9 yıl geçmesine karşın, hattın ancak 5’de 1’inden daha az olan 13 km’lik bir bölümü tamamlanabilmiş. İddialara arasında, projenin zamanında bitmemesi, maliyetinin artmasından daha önemli bir sorun yaşandığı iddia edilmektedir. Marmara Denizi’ni alttan geçerken Tüp Tünel’in inşaatı sırasında çok önemli sorun yaşanmış. 11 üniteden oluşan tüp tünelinde, ekleme ve yerleştirmelerin kusursuz ve milim sapma olmaması gerekirken, 7’nci üniteye gelindiğinde, Denetim Firması’nın15 santimlik bir düşey sapması tespit ettiği iddia edilmektedir. Bu iddia doğru mudur? Bu kadar önemli bir projede 15 cm’lik bir sapma çok ciddi iddiadır. Kontrol firmasının, hatayı Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları (DLH) İstanbul Bölge Müdürü’ne bildirildiği, Bölge Müdürlüğünün de hatalı 7’inci ünitenin sökülerek yenisinin konmasını istediği, projeyi yapan firmanın ise 6’ıncı üniteyi de monte ettiklerini ve 7’inci ünitede oluşan 15 cm’lik sapmanın, maliyeti artırmasın diye, hatalı ünitenin altını doldurarak düzelttiklerini, bu hatadan dolayı da proje baş müdürünün istifa ettiği iddiaları yer almaktadır. Buna göre; her şeyden önce bu iddialar doğru mudur? Doğru ise; 7’nci ünitede oluşan 15 cm’lik sapmanın altına ne tür dolgu malzemesi kullanılmıştır? Kullanılan dolgu maddesi deprem bölgesi ve su akıntılarının yoğun yaşandığı Marmara Denizi için uygun mudur? Dolgu projesini ve denetimini hangi Firmalar yapılmıştır? Dolguda kullanılan malzeme seçimine kim karar vermiştir? Dolgu maddesinin ömrü ne kadardır? İleride binlerce kişinin ölümüne dahi sebep olabilecek bir tren kazasının olmayacağının garantisini kim verecek? Bunun sorumluluğunu kim alacaktır? Üniversitelerin ulaşım, tünel, deprem kürsülerinden oluşan hocalar ve TMMOB’den oluşan bir heyet tarafından inceleme yapılıp tünelin güvenli olduğuna dair rapor alınmış mıdır? Ülkemizde ve dünyada ölümlü pek çok tren kazası örnekleri var iken, bu kadar hassas ve önemli bir projede 15 cm’lik bir sapmanın tespit edilmesine karşın dolgu malzemesi ile üstünü örtmekle, ileride muhtemel olabilecek tren kazlarına davetiye çıkarılmış olmuyor mu? Bile bile buna göz yumanlar, olabilecek Tren kazalarının da sorumluluğunu şimdiden üstlenmiş olmuyorlar mı? Bu düpedüz cinayet işlemek anlamına gelmez mi? Yoksa oluşabilecek muhtemel kazalar, makinist hatası denerek, suç üç-beş garibana yüklenip örtbas mı edilecektir? Bu kadar önemli bir projede olduğu iddia edilen hatadan sonra, projeyi durdurarak, hatayı yapan yüklenici firmaya hatalarının gidermeleri için girişimde bulunulacak mıdır? Tedirginlik ve endişe yaradan bu kadar önemli bir konuda, sorunun üstü örtülerek, Başbakan Erdoğan’ın `Buna asrın projesi demek yanlış olur, aslında asırların projesi` dediği gibi, şova dönüştürerek, 29 Ekim 2013’de açılışı yapılarak, yaklaşan yerel seçimlere yönelik siyasi şova mı dönüştürülecektir? Yoksa; iddia edilen gerçekler halkımızla paylaşılarak, özür mü dilenecektir?” diye konuştu.
Paylaş