Taşkın, bir etkinliğe katılmak için geldiği Çanakkale`de, yaptığı açıklamada, Türk iş adamları ve yatırımcılarının Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerini değerlendirdi. Türklerin Afrika ülkeleriyle mal satma ve yatırım yapma evresinde bulunduğunu belirten Taşkın, ``yatırım için öncelikle gidip gelmek, tanımak, doğru insanları bulmak, potansiyelleri görmek, hangi ülkenin istikrarlı, hangi ülkenin daha stabil olduğunu tespit etmek`` gerektiğini söyledi.
Mal satmanın herhangi bir riskinin olmadığını ifade eden Taşkın, ``Paramız geliyor, malımız gidiyor. Ama yatırım dediğimiz zaman tabiki ortamı daha iyi değerlendirmemiz, şartlara bakmamız lazım. Çünkü bazı ülkelerin yatırımcılara verdiği hibe kredileri, teşvikleri var. Bunları iyi inceleyip, sektörlere iyi bakmamız lazım. O bakımdan mal satmak, yarın öbür gün de yatırımcı olmak, müteahhitlik hizmetlerinde yer almak, bunların hepsi ayrı ayrı potansiyel`` diye konuştu.
Afrika ülkeleriyle 2002 yılında 4 milyar dolar olan iş hacminin bugün 22 milyar dolara ulaştığını ifade eden Taşkın, ``İlk baştaki büyüme daha zordu. Bundan sonra bunun katlanarak büyümesi daha kolay olur. Her geçen gün bir Türk, Afrika pazarına giriyor. Artık Nijerya`da, Gana`da, Etiyopya`da Türk müteahhitlerini görüyorsunuz. Bunlar bizler için büyük fırsatlar`` dedi.
Tamer Taşkın, ``Afrika`da Türk imajı nasıl-`` sorusuna ise ``Afrika`da Türk imajı inanılmayacak kadar süper. O yüzden benim, `Avrupa`ya gidip işçi muamelesi göreceğime, Afrika`ya gidip kral muamelesi görüyorum` şeklinde bir sloganım var. Biz Türklere karşı çok saygılılar ve Türk malına olan kalite güvencesi de çok yüksek. Oradaki insanlar, `Türk malı Avrupa standartlarındadır. Avrupa fiyatlarına göre daha ucuz. Onun için biz Türk malını tercih ediyoruz` şeklinde görüş belirtiyor`` yanıtını verdi.
Emtia ve doğal kaynakların fiyatlarının artmasının Afrika`daki ülkeleri daha zengin yapacağına işaret eden Taşkın, şu görüşleri dile getirdi: ``Afrika`da her gün bir ülkede petrol çıkarılıyor. 10 dolarlık petrol 120 dolara geldi. Afrika ülkesi daha zengin olduğu zaman halkının refah seviyesi değişecek. Bu da daha iyi bir evde oturmak, daha iyi mobilya, beyaz eşya, otomobil satın almak ya da otomobiline bakım yaptırmak anlamına geliyor. Konuşabildiğimiz her kalem mal, Türkiye`den gidebilecek mal. Türkiye artık sadece bir tekstil ülkesi değil. Türkiye, yüzlerce çeşit malı Avrupa kalitesinde üreten, Avrupa`ya göre fiyatları daha ucuz olan bir ülke. O yüzden şansımız çok yüksek.``