“1 Mayıs’ı, provake ettiniz, şimdi rahat mısınız?...”

Çanakkale Eğitim-Sen Yürütme Kurulu, bazı kesimlerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı provake etmesine tepki gösterdi.

723
Çanakkale Eğitim-Sen Yürütme Kurulu’nun ‘Rahat Mısınız?’ başlığıyla yaptığı yazılı açıklama ile 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda tartışma ortamı yaratanları eleştirdi.
 
1 Mayıs hazırlıklarında hiç kimseyi dışlamadıklarını belirten Eğitim-Sen Yürütme Kurulu yetkilileri; “2 yıldır yapmak istediğinizi yaptınız.1 Mayıs’ı gerdiniz, muradınıza erdiniz. Rahat mısınız?..... Evet değerli dostlar; sitem dolu bir cümleyle başladık. Bilindiği gibi 1 Mayıs bizim Bayramımız; yani kamu emekçilerinin, işçilerin, öğrencilerin, kadınların, çiftçilerin, emeklilerin, işsizlerin, ezilenlerin bayramıdır. 1 Mayıs bizim dünümüz, bugünümüz, yarınımızdır. Bizler bu günümüzü en iyi şekilde kutlamak için DİSK, KESK, TÜRK İŞ olarak haftalar öncesinden bayram hazırlıklarımıza başladık. Yapılacak çalışmalarla ilgili gerek yazılı, gerekse görsel basın aracılığı ile halkımızı bilgilendirdik. 1 Mayıs katılmak isteyen (yaklaşık 50 ye yakın farklı grup vardı). bütün siyasi partilere, derneklere, sendikalara, öğrencilere Bayramımız başlamadan önce ve hatta alanda iletilmesini istedikleri bir mesaj olup olmadığını sorduk. Varsa mesajlarının sözlü ya da yazılı olarak tertip komitesine iletmesini istedik. 2 kişilik bir grup dahi olsun alandan herkesin sesini duyurmak istedik. Hiç kimseyi dışlamadık, ötelemedik. Her kesime eşit yaklaştık. Ama ne olduysa bir sendika temsilcisi bir süre sonra kendilerine söz verilmediğini, engellendiklerini, dışlandıklarını ifade ederek kürsüyü işgal etmeye kalktı. Tertip komitesindeki arkadaşlarımız istemeyerek bu müdahaleye engel oldular. Biz bu kürsüye yapılan müdahalenin örgütsel bir müdahale olduğunu düşünmüyoruz. Bu sendika temsilcisinin kendini mağdurmuş gibi göstererek kişisel prim ve şov yapmaya yönelik bir davranışı olarak değerlendiriyoruz” dediler.
 
“Mücadele 1 Mayıs’ta alanlara çıkanları karalamak değildir”
Emek mücadelesinin önemine dikkat çeken Eğitim-Sen Yürütme Kurulu yetkilileri açıklamnın devamında şu ifadelere yer verdi: “Mücadele, 1 Mayıs’ta alana gelip, 2 satır yazı okumak değildir. Mücadele 1 Mayıs’ta alanlara çıkanları karalamak hiç değildir. Bunları mücadele sanıp onların arkasından gidenler, bir kez daha düşünmelidir. “Mücadele nasıl olur? Nerede yapılır?” diye kendi kendilerine sormalıdır. Gerçi onlar bizim sendikamızdan bunları bilirler ama yine de bir kez daha hatırlamalarında yarar olduğunu düşünüyoruz.
 
Mücadele nedir? Bilir misiniz? MÜCADELE; alanlarda dik durmaktır. Başını önüne eğmemektir. Her türlü baskıya, işkenceye boyun eğmemektir. İktidarın oyunlarına ortak olmamaktır. Doğru bildiğin değerler için bütün faşist baskılara karşı emek vermek ve gerektiğinde alanlarda, Kızılay örneğinde olduğu gibi, sendikal gücünle demokrasi mücadelesi verebilmektir. Değerli dostlarımız, “Biz neredeyiz?” diye kendinize bir sorun. Oyuna gelmeyin. Biz bu sendikanın (Eğitim-İş) kurulduğu günden bu yana adının sonundaki gibi; bu sendikada bir iş olduğunu anlamıştık. Sizlerde bu sendikanın üyeleri olarak umarım en kısa zamanda bu sendikada ne iş olduğunu anlarsınız. Yanlıştan dönmek bir erdemdir.
 
Eğitim-Sen’den ayrılarak bu sendikaya geçen değerli eğitim emekçisi dostlarımız; Biz size kırgın değiliz, küskün değiliz, kızgın hiç değiliz. Sizden sadece şunu anlamanızı isteriz. Bazı odakların bizi parçalayarak küçültmek emellerine ortak olmayın. Bugün iktidarın karşısında dimdik ayakta duran KESK ve EĞİTİM-SEN’i parçalamak iktidarın en büyük hedefidir. Böylece mücadele gücümüzü zayıflatacağını sananlar büyük bir yanılgıya düşüyorlar. Biz bir gideriz bin geliriz. Biz mücadele gücümüzden hiçbir şey kaybetmedik. Aksine daha da güçlenerek mücadele ediyoruz. EĞİTİM-SEN’in üye sayısının arttığını görenler, dişlerini daha fazla göstermektedir. Ama biz yılmıyoruz. Emekçi dostlarımız, bunları gördüğünüz gün kapımız size ardına kadar açıktır. Sizleri aramızda görmek bize onur verir.”
 
“İki yıldır 1 Mayıs’ı provake ediyorsunuz”
1 Mayıs onurunun lekelenmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Eğitim-Sen Yürütme Kurulu yetkilileri, iki yıldır 1 Mayıs’ın provake edildiğini anımsatarak; “21 Aralık grevinde, bizim grevimizi “Siyasi yönü vardır. Emekçilerin haklarına yönelik değildir.”diyerek gazete gazete dolaşan, okul okul gezerek grev kırıcılığı yapan mantık; bugün 1 Mayıs alanında emekçilerin haklarını savunacağını nasıl söyleyebilir. EĞİTİM-SEN’i bölücü ilan ederek asıl bölücülüğü kendisinin yaptığını ne çabuk unutmuştur. Bu sendikayı parçalama görevinin kendisine verildiğini ve bu emirleri yerine getirdiğinin farkında değil midir? Bu kişi şimdi de kalkmış,”1 Mayıs’ta bende konuşacağım, bu alanda bende varım.”diyor. Elbette varsınız. Bundan hiç kuşkumuz yok. Çünkü sizin arkanızda değerli eğitim emekçisi dostlarımız var. Onları yok saymak kimsenin haddine değildir. O alanda bulunanlara her gün verip veriştireceksin. Onların üzerinden örgütleneceksin. Bu bayram hazırlanırken hiçbir taşın altına elini sokmayacaksın. 1 Mayıs günü alana gelip 1 Mayıs’ın onuruna kara bir leke çalacaksın. Emekçiler de buna izin verecek!
 
Şunu bilinmelidir ki emekçiler kendilerine yapılan saygısızlığa haddini bildirir. iki yıldır 1 Mayıs’ı provake ediyorsunuz. Ama size bunu yaptırmayız. Siz o alana giriyorsanız EĞİTİM-SEN sayesindedir. Biz hiç kimsenin alanlardan kovulması taraftarı değiliz. Ankara’da sizin arkadaşlarınızı alana sokmayan polisin karşısında da biz dururuz. Ama şunu bilin ki, böyle devam ederseniz, emekçiler sizi bu alana da almaz. 1 Mayıs’ın onurunu lekelemenize izin vermeyiz. Bu alanda komite kararları geçerlidir. O kürsü, serbest kürsü değildir. Öyle her önüne gelen elini kolunu sallayarak o kürsüye çıkamaz. O kürsünün onuru vardır. 1 Mayıs kürsüsüdür o. Emekçinin emeğine kara leke sürmeye çalışanlar o kürsüye elini bile süremez. Sürecek olursa işte böyle kibarca indirilir. Değerli eğitim emekçisi dostlarımız, sizi bu kara lekeye ortak etmeye çalışanlara bir kez daha sormadan edemiyoruz. 1 Mayıs’ı, provake ettiniz, şimdi rahat mısınız?” dediler.
Paylaş