Prof. Dr. Osman Demircan
ÇANAKKALE SAVAŞLARI SANAT MÜZESİ OLUŞTURMA PROJESİ
11 Temmuz 1915 Pazar günü, Çanakkale savaşlarının olduğu bölgeye, dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa`nın emriyle bir heyet yollandığını ve bu heyette, Ömer Seyfettin, İbrahim Alaettin Gövsa, Ahmet Ağaoğlu, Ali Canip, Celal Sahir, İbrahim Çallı, Enis Behiç, Hakkı Süha, Hamdullah Suphi, Hıfzı Tevfik, Mehmet Emin, Muhittin (Tanin Gazetesi Muhabiri), Nazmi Ziya, Orhan Seyfi, Selahattin (Darüleytam Müdürü), Yekta (Bestekar), Yusuf Rıza gibi önemli isimlerin bulunduğunu biliyoruz. Bu heyete katılanlardan, savaşa ilişkin izlenimlerini resim, şiir ve hikâyeler gibi eserlerle gelecek nesillere taşımaları istendi. Cepheyi ziyaretleri; gidiş ve dönüş günleri hariç 10 gün sürmüştü. Erkan-ı harp binbaşısı Edip Servet Bey ve yüzbaşı Hulusi Bey gezinin mihmandarlarıydı. Dr. Fikri Servet Bey de heyetin sağlık işleri ile meşgul olmak üzere görevlendirilmişti.
Bu ziyarete katılanların ziyaret sonrasında Çanakkale Savaşlarıyla ilgili değişik eserler oluşturdukları da biliniyor. Örneğin İbrahim Alaettin Gövsa, şiirler yazmış ve dönemin mecmua ve dergilerinde yayımlanmış, sonra Mustafa Kemal Paşa`nın teşvikiyle bu şiirler Çanakkale İzleri kitabında toplamış.
Enver Paşa döneminde Şişli`de savaş resimleri yaptırılmak üzere bir atölye de kurulmuştu. Türk resim tarihinde burası " Şişli Atölyesi" olarak bilinir. Bu atölyede yapılan çalışmalar, 1918`de Galatasaraylılar yurdunda halka açılmış, daha sonra sergilenmek üzere Viyana ve Berlin`e gönderilmiş. Bu atölyede çalışanlar arasında Sami Yetik ve Mehmet Ali Laga bilfiil savaşa katılmıştır. Sami Yetik`in çalışmaları ülkemizde değişik müzelere dağılmış olmakla birlikte, Mehmet Ali Laga`nın (1878-1947) 97 adet karakalem ve suluboya tablolarını Çanakkale Deniz Müzesi’nde görmek mümkündür. Bu iki ressam, Çanakkale`de asker olarak görevli iken, Çanakkale cephesine gönderilen heyet arasında sivil olarak İbrahim Çallı(1882-1960) ve Nazmi Ziya (Güran) (1881-1937) iki ünlü ressam olarak bulunmaktaydı. Onlar, bu savaşa ilişkin izlenimlerini daha sonra Kurtuluş Savaşı ile ilgili resimlerine de yansıtmışlardır.
Çanakkale zaferine kültür ve sanat aracığı ile de sahip çıkılması gereğini savaştan sonra ilk kez Darülfünun müderrislerinden İsmail Hakkı Bey dile getirmiştir: “Çanakkale Müdafaası yapılmış ve kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiş hatta başlamamıştır bile! Herkes bilsin ki, burada kanlarını akıtanlar hep bu tarih, bu namus ve fazilet için öldüler. Onların kan borcunu ödemek lazımdır. Şairler destanlarını yazsınlar, ressamlar levhalarını çizsinler, heykeltıraşlar abidelerini ortaya koysunlar, muharrirler hikayelerini yazsınlar”
Bu bağlamda savaş sonrası çok sayıda sanat eseri oluşturulduğu bilinmektedir. Bu eserler üzerine yoğun bir çalışma yapılmalı, eserler (orijinalleri olmasa bile birer kopyaları) toplanmalı Çanakkale’de uygun bir müzede yerini almalı diye düşünüyoruz.
İşte bu müze “ÇANAKKALE SAVAŞLARI SANAT MÜZESİ” olabilir. Böyle bir müzenin oluşturulması için en uygun zaman Çanakkale savaşlarının 100. Yıldönümü olan 2015 yılıdır.
Bu düşünceyle, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı yaptığım dönemde Resim Bölümü öğretim üyeleri ile bir proje geliştirdik: Çanakkale Savaşları Sanat Müzesi’nin oluşturulması projesi. 2009 yılında uygulama başlatıldı. Projeye göre müzeyi oluşturacak sanat eserleri 2015 yılına kadar her yıl planlanan yarışmalar ve çalıştaylarla temin edilecek. 2009 yılında ulusal bir resim yarışması düzenlendi, Çanakkale Deniz Müzesi Muavenet-i Milliye Sergi Salonunda 40 eser sergilendi ve 6 esere ödül verildi. 2010 yılında düzenlenen Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları Resim ve Gravür Yarışması Aralık 2010 da sonuçlandı ve sergilenmeye değer bulunan eserler 27 Aralık 2010- 06 Ocak 2011 tarihleri arasında yine Çanakkale Deniz Müzesi Muavenet-i Milliye Sergi Salonunda sergilendi. Ödül alan eserler Çanakkale Savaşları Sanat Müzesi için ayrıldı. 2015 yılında Çanakkale Savaşlarının 100. yılına gelindiğinde elimizde Çanakkale Deniz ve Kara Savaşları ile ilgili seçilmiş 100 kadar sanat eseri olacak ve beklenen destek bulunabilirse Çanakkale Savaşları`nın 100. yılında bu eserlerle ve toplanabilen daha önce Çanakkale Savaşları ile ilgili oluşturulmuş tüm eserlerle “ÇANAKKALE SAVAŞLARI SANAT MÜZESİ” kurulabilecektir.
Yarışma duyurularımızda belirttiğimiz gibi Çanakkale Savaşları nesilden nesile aktarılarak hatırlatılması gereken bir vatan savunmasıdır. Bu savunma en yoksul, en çaresiz dönemlerde bile Türk milletinin mucizeler yaratabileceğinin kanıtıdır. Çanakkale cephesinden sağ kalanlar Milli Mücadele’yi başlatarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Anadolu toprakları üzerinde kurdular.
Düşüncemize göre “ÇANAKKALE SAVAŞLARI SANAT MÜZESİ” oluşturmak, kanlı savaş sahneleriyle savaşı hatırlatmak ve övmek değildir. Amacımız “İrade, akıl, buluş, yurtseverlik, milli duruş, bilinç, sebat, kararlılık, inanç, benlik, gerçek kahramanlık, insanlık ve karakter sergisi ile bir milletin dirilişinin, uyanışının” tarihe sadık ve estetik beğenisi yüksek sanatçılar tarafından sanat nesnesi olarak ifade edilmesidir. Bu düşünceler doğrultusunda planlanan Çanakkale Savaşları sanat yarışmaları toplumsal-tarihsel-kültürel bir görevin sanatsal gerçeğe dönüştürülmesi çabasıdır. Söz konusu tanım doğrultusunda yarışmalardan ve çalıştaylardan elde edilecek seçkin yapıtların kazanımlarıyla Çanakkale savaşlarının 100. yılı olan 2015’te Çanakkale Savaşları Sanat Müzesi faaliyete geçirilerek ulusal ve uluslar arası kamuoyuna ve sanatseverlere sunulmuş olacaktır. Bu konuda bize de görev düşüyor diyebilen kişi ve kuruluşlardan “Çanakkale Savaşları Sanat Müzesi” oluşumuna destek bekliyoruz.