Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kısa adam, uzun adam hikayesi…

Bizim kısa adamın uzun adama özentisi belirgin bir şekilde hissedilmektedir. Özellikle havadan konuşmaları tam bir takipçisi görünümü oluşturmaktadır. Son zamanlarda uçak seyahatlerinde yaptığı değerlendirmelerle; havada, havadan konuşmalarla, uzun adam özentiliği pik yapmış durumdadır. Kötü fikir de değil aslında, havada olunca havadan konuşmalarla mesafelerde yok olmakta kısa ve uzun eşitliği de bir şekilde sağlanmaktadır.

1751

 Bülent Turan’ın son zamanlarda katılmış olduğu yabancı ülkelere yapılan gezilerde söylemiş olduklarını biraz irdelemek gerekecek!

Hollanda ziyareti sırasında dünyanın ikinci büyük limanının Çanakkale’ye yapılması noktasında kararların tamam olduğunu açıklayan Bülent Turan, daha hiçbir şeyi belli olmayan bu durumu müjde olarak açıklamamıştı.

Nereye kurulacak?

Karabiga ile Bandırma arası bir yere, sonuçta belirsiz!

Nasıl bir liman olacak, niteliği ne olacak?

Hiçbir şey belli değil!

Bu limanın alt yapısına ilişkin hangi yatırımlar yapıldı, nasıl bir planlama var, çevre yolları ve diğer gereklilikler, nede olsa dünyanın ikinci büyük limanından bahsediyoruz!

Bugüne kadar bu konuda hangi hazırlıklar yapıldı?

İşte havada, havadan konuşmalar tam da budur!

AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan uzun adama benzemek adına birde özelikle havada Bakanları buldukça hemen Çanakkale adına yatırım müjdesinden bahsediyor.

Bu kadar kolay mı bu işler, yoksa havada kabin basıncının etkisi midir bilemiyorum!

Bir gerçek var ki; uzun adama benzeme çabasıdır, ağır basan!

Ha bir de şunu unutmayalım, nasıl olsa ertesi gün çark etme gibi bir halimizde var.

Böyle olunca bol keseden atıp tutmak çok bir sorun yaratmıyor.

Dün sevindiğini söyleyip, Cumhurbaşkanının "Anayasa Mahkemesi`nin vermiş olduğu karara uymuyorum, saygı da duymuyorum" şeklindeki

değerlendirmesi sonrasında çark eden bir anlayış zamanı gelince vermiş olduğu bir çok sözden de çark edebileceğinin işaretini şimdiden vermiştir.

Birde Bülent Turan’ın ilgisi olsun olmasın AKP’nin tüm kararları ve uygulamalarından Çanakkale için pay çıkarması gibi bir girişimi var ki; Çanakkale’nin gerçekleriyle bağdaşmaması nedeniyle havada kalan sözler olarak yine bol keseden kapsamına giren açıklamalardan öteye gitmiyor.

Hükümet, uyguladığı politikalar neticesinde turizm sektörünü ağır bir krize sokup,  sonrada sözde “çözüm” olmak ortaya koyduğu eylem planıyla Çanakkaleli turizmcilerinde sorunlarının çözümüne katkı sağlanacağını belirten Bülent Turan Çanakkaleli turizmcilerin sorunlarını bir dinlerse iyi olur…

Şu dünyanın ikinci büyük liman yatırımı işine bir kez daha dönelim.

Biliyoruz ki bölgemiz termik santral yatırımlarıyla cehenneme çevrilmek istenmektedir.

Şu anda ülkede kurulu kömüre dayalı enerji üretim kapasitesinden daha fazla bir kapasitede bir termik santral yatırımı planlanmaktadır.

Kurulacak termik santrallerle kapasitenin 16000 Mv çıkacağını düşünürsek, bu kadarlık bir kapasite için gerekli olan kömürün taşınması gerçekten dünyanın ikinci büyük kapasiteli limanını gerektirecektir.

1000 MV lik bir üretim için yıllık 3 milyon ton kömür gerektiğini düşünürsek 16000 MV için 48 milyon ton kömürün taşınması gerekecektir.

48 milyon ton kömürü gözünüzde canlandırmanız için; günlük 5260 adet tır ile taşınacak bir kömür kapasitesinden bahsediyoruz.

Günlük olarak bu tırları arka arkaya dizseniz 95 km’lik bir mesafeye denk gelmektedir ki; Karabiga ile Bandırma arasındaki mesafeye eşittir.

Bu durum bölgemizde yaşanacak termik santral tehlikesinin boyutunu göstermek açısından ayrıca önemlidir.

Sakın ola,  lafını ettiğiniz dünyanın ikinci büyük limanı bu görevi üstlenmeye kalkmasın.

İşte o zaman, hiçbir tornistan sizi kurtarmaya yetmeyecektir!...