Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kâğıttan kaplanlar…

2233
Çanakkale iş dünyasına sesleniyorum. Bunları söylemek artık farz oldu. Bırakın birbirinizi yemeyi, yoktur aslında birbirinizden farkınız. Ruh halinizi çok iyi anlıyorum. Çünkü dünyada farklı değişim rüzgârları esiyor, bunun öncülüğünü de halklar üstlendi. Demokrasi ve özgürlük kavramı şimdi yeniden şekilleniyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.  
Suçlu ayağa kalk demişler, bir de ne görsünler
Herkes ayakta
İşte son tartışmada bu minvalde.
ÇTSO Başkanı layıkıyla çalışan inşaat sektörü temsilcilerini devre dışı bırakarak inşaat sektöründeki kayıt dışılığa vurgu yaptı.
Ses, kentimizin baba müteahhitlerinden geldi.
Size ne oldu, neden üzerinize alındınız?
Üzerine alınan müteahhitler ÇTSO başkanını topa tuttu.
Başkan “söylediklerim yanlış aksettirildi” dedi.
Hâlbuki hiçbir şey söylememesine rağmen söylediklerinin arkasında duramadı.
Gerçek şu idi; birbirini anlamaktan uzak bu kesimler bir başka çatışmanın içerinse idiler aslında
Eeee
Artık bu durum şimdiye kadar gizlenen bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkacağı, gerçekler ile yüzleşeceğimiz yeni bir milat.
Kapitalist dünyanın her şeyi sahte.
Riya, göstermelik tavırlar, yalan ve sahte tutumlar bu dünyanın esas yüzü
Şimdi artık daha iyi anlaşılacak bu gerçekler.
Peki tüm bu gelişmeler nasıl okunmalı.
Kapitalist sistem yönetemezlik krizini had safhada yaşıyor.
Çanakkale gibi bir kentte bile artık belirli kesimler birbirlerini anlamaktan uzak garip görüntüler vermekteler.
Bu gelişmeler çok normal.
Daha neler neler göreceğiz, hazırlanın.
Birbirlerini anlamaktan, gerekli iletişimi göstermekten, fırsatını buldukça birbirlerini boğmaya çalışan kesimlerden bu dünyaya hiçbir hayır gelmez.
Yaşanılan bu olaylar bu gerçekliği bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor.
Belki çok kısa bir zaman öncesine kadar birbirleri hakkında ödüllerden tut, iltifatlara övgülere kadar kendi dünyalarının şatafatlarını yaşayan bu insanlara ne oldu şimdi böyle.
Birbirleri hakkında bu ağır suçlamalar ile başlayan bu çürümüşlük, son tahlilde sistemin çürümüşlüğünün göstergesi.
Yeni değerler, insanın insanı sömürmediği, özgürlük ve demokrasinin hakim olduğu bir dünya, tüm bunların reçetesi.
Toplum artık şu gerçeğin farkında:
Bu gelişmelere meydan verenler yarın, hiçbir şey olmamış, bu sözler söylenmemiş gibi toplumun karşısına çıkabilirler.
Ama köprülerin altından akan sular geri gelmiyor, yıkandığınız akan bir suyla bir daha yıkanamıyorsunuz.
Unutmayın ki karizma bir kere çizildi.
İyi güzel eleştirdiniz, kendinize göre değerlerinize sahip çıktınızda tehdit etmek ne oluyor.
Yok şu marka ürünleri kullanmayız demek yaşanan bu çarpıklığa bir başka yamukluk verdi.
Çanakkale kabuğunu kırıyor.
Kim düşünürdü, bundan 10 yıl öncesine kadar; kentin ‘ileri gelen’ kişilerinden Ahmet bey, Mehmet bey hakkında bunları bunları  söyleyecek diye.
Artık sistemin gerçeklikleri ile karşı karşıyayız.
Kişilerden bağımsız olarak, artık bazı şeyleri kabul etmek zamanı…
Sermet ATADİNÇ