İstatistik kuyruklu yalan mı?
Üniversitede istatistik dersi hocamız “istatistik kuyruklu bir yalandır “dediğinde çok şaşırmıştım. Daha sonra yaşam pratiği içersinde bazı gerçekleşmelere ilişkin istatistiki bilgiler karşısında fili gerçekleşmeleri yaşadıkça, hocamın değerlendirmesi daha bir anlam kazandı kafamda. Öyle bazı istatistikî veriler ile karşılaşırsınız ki; gerçekten hiçbir şey ifade etmiyordur, onunda ötesinde gerçekleşmeler ile taban tabana zıttır.
Bir basın kuruluşunun illerin gelişmişlik düzeyi noktasında yaptığı araştırmada ortaya çıkan Çanakkale’nin güvenlik sorunu olan kentler içersinde gösterilmesinin tam da böyle bir şey olduğunu söyleyebilirim.
‘Kişi başına düşen asayiş suç dosyası kriteri’ ile oluşturulmuş bu puanlamanın gerçekten suç ve güvenlik konusunu ne kadar temsil ettiği tartışma konusu.
Bu kriter ile yapılmış puanlamanın eğrisi doğrusu tartışıla dursun, önemli olan vatandaşın kendisini ne kadar güvende hissedip hissetmediği konusudur.
Valilik Basın Bürosundan geçilen asayiş raporlarını son günlerde incelediğimde, Çanakkale güvenlik noktasında ne kadar olumlu bir noktaya geldi diye düşünürken; yapılan araştırmada Çanakkale’nin güvenlik sorunu olan bir kent olduğunu okuyunca üniversitedeki hocamın değerlendirmesi aklıma düştü birden.
Yaşamsal gerçekleşmeler ile istatistikli verilerin çelişkisi başka bir boyutta açıklanabilecek bir konu. Sadece “istatistik kuyruklu yalandır” tespiti ile geçiştirilecek bir konu değil. Bazı alanlarda gerçekleştirilmesi gerekli manipülasyon için her halde bundan daha uygun bir yöntem olmasa gerek.
Hani biliyorsunuz ya; Türkiye’de işsizlik her geçen gün azalmakta, enflasyon denilen canavar yenilmiş, ülke her geçen yıl büyüme rekorları ile günlük gülistanlık, Milli gelir 10 bin doların üzerinde hepimiz dolar zengini olmuşuz.
İşte böyle bir şey istatistik… Bu konuyu daha sonra değerlendirmek üzere şu güvenlik meselesini biraz irdeleyelim.
Her şeyden önce güvenlik konusunda bu kentte görev yapan başarılı bir emniyet müdürünün yönetiminde gerçekten güvenlik sorunları ile başarılı bir şekilde mücadele eden bir emniyet teşkilatı var.
Ne olduğu çok net belli olmayan bazı veriler ile bu performans karalanamaz.
Bu vesile ile emniyet müdürü ve ekibini tebrik ederim.
Bu konuyu, asayiş raporlarını incelediğim süreçteki gelişmeyi görünce gündeme getirmek istemiştim.
Bazı istatistiki bilgiler bazında Çanakkale’nin hiç de hak etmediği bir konumda sunulması sonrasında düşüncelerimi sizler ile paylaşmak vazgeçilmez oldu.
Bu konuda yalnız dikkatimi çeken bir nokta var. Onca uyarıya, bilgilendirmeye rağmen telefon aracılığı ile yapılan kontör veya bazı hesaplara para transferi şeklindeki sahtekârlık oldukça yoğun olarak seyretmekte.
Ülke genelinde bu alandaki suç boyutunun gerçek durumunu gösterecek bir bilgiye sahip olmamama rağmen, sezgisel olarak Çanakkale’deki bu olayın daha yoğun olarak hayata geçtiğini düşünüyorum.
Acaba bir yumuşak karnımız mı var?
Bu konu emniyet teşkilatımızın da dikkatini çekiyor mu?
Başarılı çalışmalara imza atmış emniyet teşkilatımız bu konuda da gerekenleri yapacaktır.
Kentimiz açısından böylesi bir dolandırıcılığın zemini olabilecek bataklıklar oluşmuş ise bunların kurutulmasını, yetkililer sağlayacaktır.
Bu güne kadar güvenlik boyutu itibarıyla halkın güvenini kazanmış bir il için ‘güvenlik sorunu’ olan bir il sınıflandırmasını yapmak, bu konuda emeği geçen insanlara yapılan büyük bir haksızlıktır.
Ama bazen rakamların dili böyle olmaktadır, ne yapalım…