havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Hafta sonundan kalanlar…

Kent yaşamının çeşitli etkinlikler ve olaylar ile renklendiği bir hafta sonu ile 2015 yılını bitirmek üzereyiz. 2016 yılının da, 2015 trendine bağlı olarak Çanakkale'de hareketli bir yıl olacağını söyleyebiliriz. Hafta sonu siyasal hayatın önemli olaylarından biri olarak; CHP İl Başkanlığı için İsmet Güneşhan'ın adaylığını açıklaması dikkatleri üzerinde toplayan gelişme oldu. İsmet Güneşhan'ın adaylığını açıklaması sonrasında ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri; 8 ilçe başkanı ve CHP'li belediye başkanlarının kendisine verdiği desteğin yarattığı, örgütün adayı imajı oldu.

1264

İsmet Güneşhan’ın adaylığını açıklaması sonrasında, iki aday konusundaki değerlendirmeler siyasal gündemin daha ağırlıklı tartışılan konusu oldu.

Böylece adaylar performansları itibarıyla değerlendirilmeye başlandı.
Adayların performans kriteri itibarıyla tartışılması son derece olumludur.
Bu tutum kongre sürecinin kalitesi yükseltir.
Kamuoyunun bu şekilde sürdürdüğü tartışmalar otomatik olarak kongre delegasyonu da etkileyecek, onlarda bu kriteri daha çok dikkate alacaklardır.
İsmet Güneşhan ve Nejat Önder olarak var olan il başkanı adaylarının performans olarak değerlendirilmesi aynı zamanda siyasetteki onun adamı veya bunun adamı noktasındaki gerici yaklaşımın da aşılmasına katkı verecektir.
Adayların performans itibarıyla tartışılmasının bu haftaya damgasını vurması beklenmektedir.
Performans konusu gündemde olunca İsmet Güneşhan’ın adaylık açıklaması sırasındaki değerlendirmeleri üzerine de birkaç şey söylemek gerekecek.
Güneşhan, ülke gerçeklerini siyasal olarak tüm gerçekliğiyle kavramış ve buna uygun bir ideolojik yetkinlikte olduğunu ortaya koymuştur.
Bu özellik, CHP’nin siyasal mücadelenin bir bileşeni olarak daha etkin olması açısından Çanakkale için önemli bir avantajdır.
Adaylık açıklamasındaki değerlendirmeleri buna işaret etmektedir.
Güneşhan’ın ,İdeolojik ve siyasi olarak yetkinliği farklılığını ortaya koyan bir özellik olarak dikkate alınacaktır,diye düşünüyorum.
Hafta sonu dikkat çeken diğer bir gelişme de Milletvekili Bülent Öz’ün Esenler Mahallesi’nde kanunsuz olarak kondurulan baz istasyonu için mahalle meclisini ziyaret ederek bilgi alması,baz istasyonunun faaliyete geçmemesi noktasında gerekli çalışmaları yapacağına dair gösterdiği duyarlılıktır.
Yine Bülent Öz, Çan Kocabaş Çayı ve ana kollarından biri olan Küçük Çay’daki kirlenmeyle ilgili yaşanan çevre felaketini yerinde incelemiş, bölge köylerinin içme suyu kaynağı ve tarımsal alanların sulamasında kullanılan ancak zehirli atıklar nedeniyle önemli bir risk oluşturan bu duruma müdahale etme noktasında girişimlerde bulunması bölge köylüleri açısından son derece değerlidir.
Çevre sorunlarının ilimizde her geçen gün büyüdüğü ve riskin arttığı bir dönemde çevre adına kazanılan başarılar yaşam savunucularına farklı duygular yaşatmaktadır.
Kurşunlu Köyündeki maden şirketinin ruhsatının iptali ile ilgili kazanılmış hukuk zaferi böylesi bir duyguya yol açmıştır.
Kurşunlu köylülerini bire kez daha kutluyorum.
Yine Yenice’deki maden ocağında bir işçinin yaşamını yitirmesi sonrasında, gerekli önlemelerin alınması amacıyla grev yapan işçiler haklarını elde ederek iş başı yapmışladır.
İşçilerin mücadele deneyimine bir katkı olacak bu grev, emek mücadelesi açısından Çanakkale için değerli bir halka olmuştur.
Şimdi maden işçileri ve emek dostları hep birlikte kazandıkları hakların takipçisi olacak yeni kazanımlar elde etmek için mücadelelerini sürdürecekler aynı zamanda maden şirketinin çevreye verebileceği zararlar konusunda da çevrenin korunmasının takipçisi olacaklardır.
Hafta sonu başlayan işçi filmleri festivali sürmektedir.
Festival başlangıç yürüyüşü ve Dina konseri festivale duyulan ilginin göstergesi olarak olumlu olmuştur, aynı zamanda bundan sonraki yıllar için de bir motivasyon katkısı yapmıştır.
Ancak başlangıç yürüyüşünde keşke işçi kardeşlerimizi de aramızda görseydik.
DİSK yöneticileri herhalde bu durumu göz önünde bulunduracaklardır.
Bunun yanı sıra Festival yürüyüşünde CHP Milletvekili Muharrem Erkek, CHP yeni Merkez İlçe Başkanı ve yöneticilerini görmek de güzeldi.
Böylesi birlikteliklerin sürmesi, CHP’nin daha çok sokakta olması; CHP’nin dinamizmine de güç katacaktır.
İHD Çanakkale Şubesi, 19 Aralık 2000 yılında “Hayata dönüş” adı altında gerçekleştirilen katliamda Çanakkale Cezaevinde katledilen 4 devrimciyi anma  ve sorumlularından hesap sorulması anlamında cezaevi önünde yapılan basın açıklamasıyla bu katliamın unutturulmayacağının mesajı verilerek, devam eden tecrit uygulamalarına cezaevlerinde yaşanan işkence, baskı ve kötü muamele uygulamalarına, keyfi uygulamalara, sürgünlere dikkat çekilmiştir.
Yine bir grup genç Saat kulesi önünde yapmış oldukları basın açıklamasıyla 19 Aralık katliamına dikkat çekerek, Sur Nusaybin, Cizre, Silvan’da süren katliamları protesto etti.
Bir başka etkinlikte SGDF ve DEM-GENÇ taraftarları 19 Aralık katliamını kınadılar, Kürt halkına dönük süren baskıları konu alan bir forum gerçekleştirdiler.
SGDF taraftarları, Suruç’ta katledilen 33 devrimciyi anmak içinde  33 dakikalık bir oturma eylemi  yaptılar.
Tüm bu olumluluklar yanında birde yaşanan bir olumsuzluk vardı ki, üzerinde dikkatle durulması gerekmektedir.
Boyun Eğme Dergisi’ni satan gençler bir grubun saldırısına uğramışlardır.
Bu tarz zorbalıklar Çanakkale’ye yakışmaz.
Böylesine şiddet hareketlerinden medet umanlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır.
Eğer bu tarzdaki şiddet olaylarına müdahale edilmez ve koruma kalkanı oluşturulursa bunun sonuçları Çanakkale’de ciddi rahatsızlıklara sebep olur.
Boyun Eğme Dergisi’nin satışı engellenemez.
Her türlü basın yayın faaliyetinin özgürce sürdürülmesi, gazetelerin, dergilerin hiçbir baskıya uğramadan okuyucusuna ulaştırılmasının takipçisi olmak demokrasinin bir gereğidir.
Boyun Eğme Dergisi’nin dağıtımını yapan arkadaşlar yalnız değildir.
Demokrasi ve özgürlüklerden yana olan herkes onların yanındadır.
Önümüzdeki haftaki Boyun Eğme Dergisi’ni daha güçlü bir şekilde dağıtmak için tüm demokrasi güçleri derginin dağıtımına destek vermelidir.