Damla Yeltekin

damlayeltekin@gmail.com

Dünya zamanı ; COSMOS

3733
İşte geldik gidiyoruz çeşmi siyahım… 
 
Bir önceki köşe yazısından bugüne değin yazacak pek bir şey olmadı. Tabi günler hararetli, gündem inişli çıkışlı olsa da konu başlıkları kalemimize değmedi. Değen seslerde harf olup kağıda dökülmedi.
 
Gündem hep bugün olur ya hani… ya geçmiş?
 
Yakın geçmiş önümüze serilir farklı cümlelerle. “Sandıktan civciv mi çıkacak kuş mu çıkacak?” diye soralı hayli vakit oldu. Üstünden ne fırtınalar ne seçim propagandaları ne zamlar ne zamanlar geçti. 
 
Yüzdesi olmaksızın bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları şartlandı. Tercihleri farklı olsa da seçim önemli bir dönüm noktası olduğu için önemli vaatlerde bulunulduğu için önemli sözler söylendiği için, herkes için merakla beklenen bir süreçti.
 
Ve nihayetinde bitti.
 
Seçim gerginliği gitti.
 
Yakın geçmişle ilgili konuşuyoruz ya bu süreçte peki ya uzak çok uzak geçmiş? Gündemimizi bugün olarak değerlendiriyoruz ama peki bunun ötesinde ne vardı? Biraz o atmosferden çıkmak için makale ve belgesellere yönelebiliriz. Biricik olsak da ne kadar önemliyiz?
Biz neresindeyiz ki dünyanın? Bizden önce de var olmamış mıydı? 
 
COSMOS; evrenin hikayesi…
 
Netflix dizi hakkında şu sözleri söylüyor; 
 
“Bu kapsamlı belgesel dizisinde, evrenimizin milyarlarca yıllık olağanüstü öyküsünü ve Dünya`daki yaşamla arasındaki karmaşık bağlantıyı keşfedin.“
 
Milyarlarca yıllık olağanüstü bir gezegenin sadece birkaç yılını yaşıyoruz. Gezegenin evrendeki yollarını düşündüğümüz ve anlamaya çalıştığımızda şu anın başka bir anlam taşıdığını ancak fark edebiliyoruz.