DNA BİLGİSAYARLARI

Gelecekte DNA bilgisayarları, evimizdeki bilgisayarlardan milyarlarca kat daha fazla veriyi depolayabilecek ve milyarlarca işlemi aynı anda yapabilecek.

6377

  Bilgisayarlarımızdaki elektrikle çalışan yarı iletken transistörlerin aksine DNA bilgisayarları organik molekülleri ve biyokimyasal reaksiyonları kullanır.

 
Günümüzdeki silikon temelli mikroişlemciler yakında hız ve küçültme limitlerine ulaşacaklardır. 2015`te IBM kullanılabilen ilk 7 nanometre transistörü ürettiğini duyurdu. Ancak bu büyüklüğün daha da altında transistör üretmek isterlerse atom seviyesine inecekler ve transistörlerin kuantum yasalarına uygun üretilmesi gerekecektir. Atomik boyuttaki transistörleri kontrol etmek çok zor olduğu için mikroçip üreticileri yeni teknolojilere ihtiyaç duyuyor. Bu alanda hızlı gelişen teknolojilerden birisi birçoğumuzun bildiği kuantum bilgisayarlardır. Buna paralel olarak gelişen bir diğer teknoloji ise DNA bilgisayarlarıdır.
 
1994`te Leonard Adleman`ın karmaşık matematik problemlerini çözmek için DNA`yı kullanma fikriyle ortaya çıktı. Bilgisayar bilimcisi olan Adleman moleküler biyoloji konusunda araştırmalar yaptıktan sonra DNA`nın bilgiyi hard disklerin depolama biçimine benzer şekilde depoladığını keşfetti. Ünlü bir matematik problemini DNA bilgisayarı ile çözmeyi başaran Adleman, bu bilgisayarların gerçekten çalışabileceğini kanıtlamış oldu ve bir DNA bilgisayarı üreten ilk kişi olarak tarihe geçti.
 
"DNA bilgisayarlarının avantajı günümüz bilgisayarlarından daha küçük olması ve aynı zamanda çok daha fazla veriyi depolayabilmesidir. 10 trilyon DNA molekülü 1 santimetreküp alana sığdırılabilir ve anlık olarak 10 terabayt veriyi depolayıp, 10 trilyon işlemi de yapabilir.Ayrıca üretiminde toksik madde ortaya çıkan geleneksel mikroişlemcilerden farklı olarak DNA biyoçiplerinin çevreye zararı minimum düzeyde olacaktır.” [1]
 
Paralel işlem yapabilme kapasitesinden dolayı DNA bilgisayarlarının ilk olarak askeri ve bilimsel alanlarda kullanılması bekleniyor. İstihbarat teşkilatlarının henüz kırılamayan kriptoları kısa sürede kırabileceği düşünülüyor. Bir diğer düşünce ise tamamen organik olan bu bilgisayarları insan vücudunda kullanarak hasarlı hücreleri tespit etmektir. Böylece teşhisi zor hastalıklardan kısa sürede daha doğru sonuçlar elde edilecektir. Harvard Üniversitesi`ndeki araştırmacılar DNA`yı hasarlı hücreleri bulacak şekilde dizayn edip böcekler üzerindeki denemelerde başarılı sonuç aldılar ve bu teknolojinin birgün insanlar üzerinde de kullanılabileceği fikri güçlendi.
 
DNA bilgisayarlarını evimizde kullanmak, oyun oynamak veya sosyal medyaya girmek için henüz çok erken ancak yakın bir zamanda hastalıkların teşhis ve tedavisinde yeni bir yöntem bulunduğunu medyada duyabilirsiniz. Belki de bunu günlük hayatında kullanabilen şanslı nesillerden bile olabilirsiniz.
 
Kaynak
1) Mert Salar (www.fizikist.com)
2) http://computer.howstuffworks.com/dna-computer.htm
3) http://phys.org/news/2015-09-dna-bodies.html
4) http://www.bbc.com/news/science-environment-13626583