Pedagog
'Büyüyünce ne olacaksın, bakalım?’ sorusu bazı çocukların en çok nefret ettiği soru olabilmektedir. Çocukların bu soruya her zaman verecek iyi bir cevabı olmayabilir. Ellerini belinin iki kenarına koyup yukarıdan ciddi gözlerle çocuğu süzen yetişkinler ise verilen ‘astronot’ ya da ‘film kahramanı’ gibi yanıtlardan büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilmekteler.
Her şeyden önce bu soru çocuklara dünyada en önemli şeyin bir meslek seçmek olduğu izlenimini veriyor ve kendilerini iş mantığı üzerinden tanımlamaya zorluyor. Çünkü hepimizin bildiği gibi ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulan bir çocuğun ‘baba olacağım’, ‘anne olacağım’ hatta ‘iyi bir insan olacağım.’ gibi cevaplar vermesi pek sempatiyle karşılanmıyor. Bu soru aynı zamanda çocuklara kendilerinden ne istediğimizi de öğretiyor; çocuklar bile mesleğin ‘başarma’ ve para kazanma eylemleriyle bağını kolayca anlayabiliyorlar.
Hayalindeki meslekle ilgili soruların yol açabileceği ikinci problem ise her çocuğun mutlaka ne olması gerektiği bilmesi konusunda bir zorunluluk yaratması. Çocukların gelecekle ilgili bir hayallerinin olması güzel olmakla beraber araştırmalar az sayıda çocuğun böyle bir farkındalığı olduğunu ve bu konudaki ısrarın çocukların büyük bölümüne ‘başarısızım’, ‘karmakarışığım’ duygularını yaşattığını gösteriyor.
Daha kötüsü çocukların ‘kabul edilebilir’ mesleki hayallerine ulaşmakta çok zorluk çekmeleri ve çoğunun da bu hayale erişemeyip mutsuz bir hayat yaşamalarına neden olmak. Komedyen Chris Rock sahne şovunda lisedeyken ‘İstediğiniz her şey olabilirsiniz!’ diyen bir danışmana ‘Neden bize yalan söylüyorsunuz?’ diye soruşunu anlatır. Belki aramızdaki 4 kişi istediği hayale ulaşacak ama geri kalan 2000 kişi piyasanın sunduğu mesleklerle yetinmek zorunda kalacak. ‘Çocuklara gerçeği söyleyin. Sizi işe alacak birileri olduğu sürece iyi yaptığınız bir işi yapabilme olasılığınız var!’
Son olarak yukarıdaki zorlukların üstesinden gelirseniz o zaman da 3. bir zorlukla başa çıkmanız gerekecek: Çocuklukta hayalini kurduğunuz mesleğin siz büyüdüğünüzde hala geçerli bir meslek olma olasılığı oldukça düşük!
Bazılarının söylediği gibi mutluluk gerçeklerden, beklentilerimizi çıkardığımız zaman elimizde kalan şey olabilir. Eğer mutluluğunuz çocuklukta sizi seçmek zorunda bıraktıkları meslekle gelecekse o zaman hayal kırıklığına uğrama olasılığınız oldukça yüksek. Ekonomik kriz zamanlarında işe başlayan insanların, ekonominin iyi olduğu zamanlarda işe başlayanlardan çok daha mutlu çalışanlar olduğunu biliyor muydunuz? Sizce iki veri arasında bir bağlantı yok mu?
Gelecekle ilgili çok keskin hatlı hedefler belirlememenin de iyi yanları var: Her şeyden önce hayal ettiğinizle elde ettiğiniz arasındaki farklı daha sağlıklı bir şekilde yönetebilirsiniz. Daha erişilebilir beklentileri olan kişiler daha hızlı iş buluyor, işin beklentilerine daha rahat uyum sağlıyor ve –en önemlisi- daha mutlu oluyorlar.
Gençlere tabi ki büyük hayaller kurmaları ve hedefleri peşinde koşmaları gerektiğini söylüyorum. Ama lütfen şunun da farkına varın. Geleceğe dair hedeflerinizin yüksek maaşlı bir işten daha fazlası olması gerekiyor. Çocuklara büyüyünce ne olacaklarını sormak onları sadece meslekler üzerine düşünmeye yönlendirecektir. Bunun yerine onlara büyüdüklerinde nasıl bir insan olmak istediklerini sorun ve üstesinden gelmek istedikleri harika şeyleri…