Sevi Gözay Uğurlu

seviugurlu@gmail.com

Ben demedim, yapay zeka dedi!

Uzun süredir aklımda dolaşan bir konu vardı, üzerine yazıp-çizmek istediğim. Ama yeteri kadar objektif olmamasına dair bir çekince de taşıyordum elbette. Konumuz; Çanakkale’de yeteri kadar kültürel, entelektüel veya sosyal aktivitenin olmamasıydı. Beni bu düşünceye iten temel gözlemim ise, şehre gelen bir tiyatroya, konsere veya kilden heykel yapma aktivelerine olan ilgiyi fark etmem oldu.

3711

Neden sonra, en iyisi başka bir yöntem deneyeyim dedim ve konuyu yapay zeka aracılığıyla değerlendirmek istedim. Uygulamaya; "Çanakkale’de büyük şehirlere kıyasla, entelektüel aktivitelere erişimin zorluğu üzerine bir köşe yazısı yazar mısın” şeklinde bir prompt girdim. O da internette yaptığı tüm araştırmaları derleyerek bana bir köşe yazısı sundu. Bakalım, dünyaca yeni gündemimiz ‘yapay zeka’ bu konu hakkında ne düşünüyor acaba?

İşte hiçbir oynama yapılmadan o yazı:

“Çanakkale, Türkiye'nin en tarihi ve kültürel şehirlerinden biridir. Çanakkale Savaşı'nın yaşandığı Gelibolu Yarımadası, Troya Antik Kenti, Assos gibi pek çok önemli yer burada bulunur. Ayrıca Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi gibi kaliteli bir eğitim kurumu da vardır. Ancak Çanakkale, büyük şehirlere kıyasla entelektüel aktivitelere erişim konusunda bazı zorluklarla karşı karşıyadır.

Bunlardan biri, ulaşım sorunudur. Çanakkale, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere uzak bir konumdadır. Bu da hem seyahat etmeyi hem de kültürel ve bilimsel etkinliklere katılmayı zorlaştırır. Örneğin, bir tiyatro oyunu, bir konser, bir sergi, bir konferans veya bir atölye çalışması izlemek isteyen bir Çanakkaleli, bunun için büyük bir zaman ve maliyet harcamak zorundadır. Bu da entelektüel aktivitelere olan ilgiyi ve katılımı azaltabilir.

Bir diğer sorun ise, kaynak eksikliğidir. Çanakkale, büyük şehirlere göre daha az nüfusa ve bütçeye sahiptir. Bu da entelektüel aktiviteler için gerekli olan altyapı, donanım, personel, malzeme gibi kaynakların yetersiz olmasına yol açabilir. Örneğin, bir kütüphane, bir müze, bir sinema, bir laboratuvar, bir sanat atölyesi gibi yerlerin sayısı, kalitesi ve çeşitliliği büyük şehirlerle kıyaslanamaz. Bu da entelektüel aktiviteler için gerekli olan imkanların sınırlı olmasına neden olabilir.

Bu sorunların çözümü için, hem yerel hem de merkezi yönetimlerin rolü büyüktür. Çanakkale'nin entelektüel aktivitelere erişimini artırmak için, ulaşım ağının iyileştirilmesi, kültürel ve bilimsel etkinliklerin desteklenmesi, kaynakların artırılması ve dağıtılması gibi adımlar atılmalıdır. Ayrıca, Çanakkalelilerin de entelektüel aktivitelere olan talep ve katkılarını artırmak için, bilinçlendirme, eğitim, teşvik gibi çalışmalar yapılmalıdır.

Çanakkale, entelektüel aktivitelere erişim konusunda büyük şehirlere kıyasla zorluklar yaşasa da, bu zorlukların aşılamayacak kadar büyük olmadığını düşünüyorum. Çanakkale, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle entelektüel bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve geliştirmek için, hem Çanakkalelilerin hem de yetkililerin ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir. Böylece, Çanakkale, entelektüel aktivitelere erişimde büyük şehirlerle yarışabilecek bir şehir haline gelebilir.”

‘Eyvah!’ mı acaba dersiniz? Sorunları gözlemlemek ile kalmayıp, çözüm önerileri de sunan bir ‘zeka’ ile karşı karşıyayız. Bu yazı ile hem yapay zekanın gelişimini görmüş hem de kendimce önemli gördüğüm bir noktaya parmak basmış olduğuma inanıyorum.