"Zeytin Yasası sadece kedini değil, doğayı da koruyor"

905
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının `Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik` Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, elektrik ihtiyacını karşılamak üzere zeytinlik alanların madencilik faaliyetleri için kullanılmasına kamu yararı dikkate alınarak belirli şartlar kapsamında izin verecek. Daha öncede birçok kez yönetmelik değişikliği meclise gelmiş ancak geri çekilerek yürürlüğe girmemişti. Yönetmeliğin Resmi Gazete`de yayınlanmasının ardından tepkilerde gecikmedi. Konuyla ilgili Ziraat Mühendisleri odası Başkanı Hicri Nalbant Gazetemiz Çanakkale Olay`a görüşlerini aktarırken, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay ve Ekoloji Birliği tarafından yönetmeliğe karşı açıklama yapıldı. Dünyada tek Zeytin Yasası`nın Türkiye`de olduğunu belirten Nalbant, yasadan en çok maden şirketlerinin rahatsız olduğunu ifade etti. Daha önce Zeytincilik Yasası`nı değiştirmek için 7 kez teşebbüste bulunulduğunu altını çizen Nalbant; "Yapılmak istenen zeytincilik yasasını ortadan kaldırıp doğa talanının önünü açmak. Bunun önü açılınca kimse durduramaz" dedi. Yasanın yalnızca zeytinleri değil 3 km. maddesi ile çevresindeki doğayı da koruduğunu belirten Nalbant, yönetmeliğin kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade etti. Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay`da sosyal medya hesabından yönetmeliğe tepki gösterirken, çevre örgüt ve STK`larından da açıklamalar geldi. 
"Zeytinin yetiştiği engebeli alanlarda yetişecek başka bir tarım ürünü yok"
Zeytinin çok özel bir ürün olduğunu belirten Nalbant; "Dünyada sadece Akdeniz Havzası`nda var. Akdeniz Havzası`nda da Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya ve Tunus`ta var. Çoğunlukla üretildiği bölgeler buralar. Çanakkale`de zeytin üretilen yerlerden birisi. Hatta benim aman zaman dile getirdiğim zeytin ile denizin en güzel buluştuğu bölge. Zeytin gıdadan, kozmetiğe kadar çok önemli bir ürün. Yine zeytinin yetiştiği engebeli alanlarda yetişecek başka bir tarım ürünü yok" dedi. 

" `Zeytin Yasası` olan tek ülke Türkiye"
Zeytinlerle ilgili dünyada tek `Zeytin Yasası` olan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Nalbant; "Bu kanun 1939 yılında çıkartılan bir kanun. Daha sora bu kanun üzerinde değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklere göre zeytinlik alanlar daraltılamaz. Ancak şehrin genişlemesini önlüyor ise sadece yüzde 10`u imara açılabilir. Bunda da 100 dönüm içerisinde anacak 10 dönümünü imara açabiliyorsunuz. Bu 10 dönüm içerisinde de hepsini kesemezsiniz. Yine aynı yasada zeytinliklere 3 km. ye kadar toz çıkartan kimyasal atıkları olan zeytinlerin gelişmesini önleye hiçbir tesis kurulamaz diyor" dedi. 
" `Zeytin Yasası`ndan en çok maden şirketleri rahatsız"
Zeytin Yasası`ndan en çok maden şirketlerinin rahatsız olduğunu belirten Nalbant; "Bu değişiklikler ise maden yönetmeliğinde yapılıyor: Bunu da Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yapıyor. Halbuki zeytin tümü ile Tarım Bakanlığı`nın konusu. Daha önce Zeytincilik Yasası`nı değiştirmek için 7 kez teşebbüste bulundular. Her seferinde mecliste bu değişiklikler geri çekilmek zorunda kaldı. Özellikle körfezdeki zeytin üreticileri birlikleri buna şiddetle karşı çıktılar. Daha önce Tarım Bakanlığı ile yönetmeliği değiştirdiler. Olmayan şeyleri yasaya kordular. Burada da yasayı arkadan dolanarak yönetmeliği değiştirmek istediler. Buda Danıştay`dan geri döndü. Şimdi aynı oyunu bir kez daha oynuyorlar. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı maden yönetmeliğinin bir maddesini değiştirip enerjiyi bahane ederek zeytinlikleri geriye atmak istiyor. Bu açıkça yasaya aykırı ve asla kabul edilmemesi gereken bir şey" dedi. 
 
"Yargıdan dönünceye kadar yapacakları talanın bir bölümünü yapmış olacaklar"
Nalbant son olarak; "Bunun döneceğini biliyorlar ancak bu yönetmelik yargıdan dönünceye kadar bir zaman geçecek. O zamana kadar yapacakları talanın bir bölümünü yapmış olacaklar. Açıkça yasaya aykırı bir işlemi yeniden getiriyorlar. Eski yılların Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı değişiklik meclisten geri çekilirken, `7`inci kez değil, 27`inci kez de olsa bu yasayı değiştireceğiz` demişti. Yani yapılmak istenen zeytincilik yasasını ortadan kaldırıp doğa talanının önünü açmak. Bunun önü açılınca kimse durduramaz. Zeytincilik Yasası sadece kendini değil, doğayı koruyan bir yasa. 3 km. mesafeye kadar diğer tarım alanları ve meyveliklerde korunmuş oluyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil" dedi. 
"AKP iktidarı bir kez daha gözünü zeytinliklerimize dikti"
Yönetmeliğe karşı çıkan Belediye Başkan Yardımcısı Mutluay; "AKP iktidarı bir kez daha gözünü zeytinliklerimize dikti. 20 yıllık iktidarı boyunca defalarca ranta açmaya çalıştığı ve her defasında hukuksal yollarla ve kamuoyu baskısıyla püskürtülen girişim, bugün çıkarılan yasadışı yönetmelikle bir kez daha gündeme getirildi. Dünyada çok sınırlı bir coğrafyada yetişen, 3573 sayılı yasa ile 1939 yılından günümüze kadar korunmaya çalışılan zeytinliklerimiz madenciliğe ve ranta kurban edilemez!" dedi. 
 
"Yönetmelik değişikliğine karşı ortak mücadeleye etmeye çağırıyoruz"
Ekoloji Birliği tarafından yapılan açıklamada; "Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir..." Zeytinliklerin ölüm fermanı olacak olan bu değişiklik asla kabul edilemez! Kutsal ve ölümsüz zeytin ağacı kömüre, taş ocaklarına, madenlere kurban edilemez. "Kutsal Zeytin" yoksulun ağacıdır. Köylünün, çiftçinin geçim kaynağıdır. Köylüler zeytin geliri ile çocuklarını okutur, evlendirir. Ülkemizdeki yüzbinlerce çiftçinin yaşamı yalnızca zeytine bağlıdır. Bir zeytin ağacının büyümesi yıllar almaktadır. Yok edilen zeytinliklerin kısa sürede yerine getirilmesi mümkün değildir. Şirin görünmek için yönetmelikte ağaçların nakledileceğine belirtilmesi ve Bakanlık tarafından "Zeytinlikler kesilmeyecek, nakledilecek." şeklinde yapılan açıklamalar ise hiç inandırıcı değildir. Ayrıca nakledilmesine de razı değiliz. Dokunmayın yeter. Ekoloji Birliği olarak tüm ekoloji örgütlerini, sektör örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini ve demokratik kitle örgütlerini söz konusu yönetmelik değişikliğine karşı ortak olarak mücadele etmeye ve yönetmeliğin iptali için yığınsal dava açmaya çağırıyoruz" denildi.
(Eren Aşnaz)

 

Paylaş