Tarım Orkam Sen ve ZMO; "En büyük zararı, üretici ve yoksul halk görecektir"
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-SEN) ve TMMOB bünyesinde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Çanakkale Şubesi tarafından Şeker Fabrikaları ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasında Yeni torba tasarısıyla ormanların, arazilerin ve suların özelleştirilmesinin önünün açıldığı vurgulandı. Şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesinin, toplumun her kesiminde haklı tepkilere ve endişelere yol açtığı belirtildi. Bu kararın sadece ekonomik olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin ifade edildiği açıklamada; “Yeni torba tasarıyla ormanlarımızın, arazilerimizin ve sularımızın özelleştirilmesinin önü açılıyor. Asıl hedefi yalnız ülkemizin şeker gereksinimini karşılamak değil, tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmak olan şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesi, toplumun her kesiminde haklı tepkilere ve endişelere yol açmaktadır. Şeker pancarı ülke tarımının gelişmesinin, modern tarım tekniklerinin uygulanmasının, tarım sanayinin ve kırsal kalkınmanın temel direğidir. Fabrikaların satılması salt ekonomik bir yaklaşımla değerlendirilmemelidir. Aynı zamanda sanayileşme ile kalkınma düşüncesinin terk edilmesi de söz konusudur. Terk edilen bu anlayış yerliliktir, milliliktir, bağımsızlıktır” denildi.
“Pancar şekerini ya da nişasta bazlı şekeri tercih edeceğiz”
Bu uygulamanın daha önce planlandığı, ardından vazgeçildiği ve daha sonra da tarım desteklemelerinin kaldırıldığının vurgulandığı açıklamada; “24 Ocak kararlarının uygulanması için kurgulanmış 12 Eylül Darbesi sonrası planlamadan vazgeçilmiş, tarımda desteklemeler kaldırılmış ve küresel sermaye dayatmaları sonucu özelleştirme adı altında ülke yağma ve talana açılmıştır. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi aynı zamanda, pancar şekeri ile nişasta bazlı şeker arasındaki tercihi gösteren bir politikanın yansımasıdır. Nişasta bazlı şekerin sağlığımıza olan zararları yapılan her yeni bilimsel çalışmayla artarak ortaya çıkmaktadır. Nişasta bazlı şekerin üretimine ve ithalatına ilişkin etkin kontroller söz konusu değilken, bir anlam ifade etmeyecek kota azaltmalarının, kamuoyunu yatıştırmaya yönelik göstermelik bir hamle olması dışında bir anlamı bulunmamaktadır” ifadelerine yer verildi.
“Bu durumu kabullenmediğimizi ve takipçisi olacağımızı söylüyoruz”
Konu ile ilgili yapılan açıklamada; “Siyasi iktidar şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili toplumun isteklerine kulak vermeyip ortada görülmezken, TBMM’ye sevk ettiği ve komisyon görüşmeleri tamamlanarak Genel Kurula sunulan yeni bir torba tasarıda sularımıza, arazilerimize ve ormanlarımıza yönelik yeni tehditlerle ortaya çıktı. Evet, şeker fabrikalarının ve suların özelleştirilmesi, kamuya ait ormanların ve çiftçiye ait arazilerin özelleştirilmesinin önünün açılması politikalarından en büyük zararı üretici ve yoksul halk kesimleri görecektir. Yapılmak istenenler, uzun dönemde uluslararası sermayenin ve küresel çıkar çevrelerinin amaçlarına hizmet edecek politika ve tercihli uygulamalardır. Vazgeçilmelidir! Sorumluları uyarıyor, bu durumu kabullenmediğimizi ve takipçisi olacağımızı kararlılıkla ifade ediyoruz” denildi.
(Eren Aşnaz)