Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 500 maden sahasının ihale edileceği açıklanmasının ardından, TBMM Genel Kurulu`nda kabul edilen maddeye göre, ormanların 5 yıl boyunca kullanılması için şirketlere satılabileceği belirtildi. Ulusal medyada yer alan haberlere göre, ‘Tasarının Meclis Genel Kurulu`nda kabul edilen 13`üncü maddesine göre, artık Orman Genel Müdürlüğü ormanları gençleştirmek ya da seyreltmek amacıyla orman ağaçlarını kendisi kesip, işleyip satmayacak. Bunun yerine, seyreltme veya gençleştirme yapmak istediği ormanları ihaleyle en çok parayı veren şirket ve holdinglere 5 yıllığına tahsis edecek. Tahsis süresi bittikten sonra aynı firma aynı yeri eğer isterse tekrar alabileceği gibi daha verimli gördüğü başka bir ormanlık alanı da yine ihaleyle 5 yıllığına alabilecek. Ormanı ihaleyle alan şirketler, önceden işaretlenmiş canlı ağaçları diledikleri zaman kesip diledikleri gibi işleyecek ya da satacaklar.’ ZMO Şube Başkanı Prof. Dr. Türker Savaş, konuyla ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY’a değerlendirmede bulundu. Daha öncede, ‘bozuk orman alanlarının satışı’ şeklinde mevzuat çıkartıldığını hatırlatan Savaş, ormanların, orman köylülerinin ortak malı olduğunu belirtti. Ormanların peşkeş çekilmesini doğru bulmadıklarını ifade eden Savaş; “Buralardan birileri ‘rant’ elde edecek, bu durumu doğru bulmuyoruz” dedi. Bu alanlardan birilerinin menfaat sağlayacağını belirten Savaş; “Bu alanlar kamunundur. Dolayısı ile ormanlar öncelikli olarak oralarda ikamet edenlerin, orman köylüsünündür” dedi. Devletin ağır bir ekonomik kriz yaşadığını belirten Savaş, yasanın doğrudan krizi önlemek için çıkartıldığını söyleyemeyeceğini ancak krizin toprak ve ormanları satarak aşılmasının mümkün olamayacağını söyledi. Savaş; “Ekonomik krizi önlemeye yönelik bazı uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yoksa durumu kurtarmaya yönelik, ‘varımızı yoğumuzu satıp dönemi atlatalım’ düşüncesiyle hiçbir şeyi aşamayız” dedi. Türkiye’nin sorununun üretim olduğunu belirten Savaş; “Bu alanların üretime kazandırılması gerekiyor. Orman köylüsünün vasıtası ile üretime kazandırılması, öyle ya da böyle tarımın ciddi politikalarla desteklenerek nerdeyse tek üretim sektörü olan tarımın korunması ve üretimin sürdürülebilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Aksi takdirde ekonomik krizden çıkış diye bir şey söz konusu değil” dedi.
“Orman alanları kamunun, orman köylüsünündür”
Daha öncede ‘bozuk orman alanlarının satışı şeklinde mevzuat çıkartıldığını belirten Savaş; “Bunun yanı sıra meraların kiralanması veya satılması şeklinde durumlar vardı. Biz, bütün bu alan ve arazilerin köylümüzün, orman deyince de orman köylümüzün ortak malı olduğunu düşünüyoruz. Bu alanlarda mutlak suretle onların yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bunların peşkeş çekilmesini doğru bulmuyoruz. Buralardan birileri ‘rant’ elde edecek, bu durumu doğru bulmuyoruz. Zaten bu tip uygulamalar başta rantı da beraberinde getiriyor. Türkiye’de genel anlamda, ‘belli alanların imara açılmasını’ düşündüğümüzde dahi, bunun arkasından rant geleceği için hep karşı çıktık. Burada da aynı durum söz konusu. Bu alanlarda birileri menfaat sağlayacak. Ancak bu alanlar kamunundur. Dolayısı ile öncelikli olarak oralarda ikamet edenlerin orman köylüsünündür diyoruz. Bu uygulamayı doğru bulmuyoruz” dedi.
“Bütün ülkeyi satabilirsiniz, fakat en sonunda ne olacak?”
Orman alanları, tarım ve toprak alanlarının satışı ile ekonomik krizin aşılamayacağını belirten Savaş; “Orman alanları, tarım ve toprak alanlarının satışı ile ekonomik krizin aşılamayacağını görmek için çok derin ekonomi bilgisine sahip olmak gerekmiyor. Şu anda İstanbul’da seçim var. Bu yüzden birçok şey ertelenmiş durumda. Ek vergiler gündemde. Dolayısı ile bu durum devletin ciddi olarak ekonomik anlamda sıkıntıda olduğunu gösteriyor. ‘Doğrudan krizi aşmak için böyle bir yasa çıkartılıyor’ diyemem ancak; böyle bir şey olabilir. Ancak sonuçta ne olacak? Bütün ülkeyi satabilirsiniz fakat en sonunda ne olacak?” dedi.
“Türkiye’nin sorunu üretim”
Ekonomik krizi tarım ve orman alanlarını satarak değil, üretim politikalarını değiştirerek aşılabileceğini belirten Savaş; “Bunlar doğru değil. Ekonomik krizi önlemeye yönelik bazı uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yoksa durumu kurtarmaya yönelik, ‘varımızı yoğumuzu satıp, dönemi atlatalım’ düşüncesiyle hiçbir şeyi aşamayız. Peki sonra? Krizin böyle çözülemeyeceğini ekonomistler kendileri söylüyor. Türkiye’nin sorunu üretim. Dolayısı ile bu alanların üretime kazandırılması gerekiyor. Orman köylüsünün vasıtası ile üretime kazandırılması, öyle ya da böyle tarımın ciddi politikalarla desteklenerek nerdeyse tek üretim sektörü olan tarımın korunması ve üretimin sürdürülebilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Aksi takdirde ekonomik krizden çıkış diye bir şey söz konusu değil. Üretim konusunda yeni politikalar geliştirilemezse toprakları, alanları, ormanları satarak hiçbir ülke ekonomik krizden çıkamamış ya da ekonomik alanda refaha çıkamamıştır. Aynı zamanda Çanakkale’nin yüzde 53’ü ormanlarla kaplı. Bu yasadan en fazla etkilenecek illerden bir tanesi Çanakkale’dir” dedi.
(Eren Aşnaz)
