Meclis toplantısında konuşan ÇTSO Başkan Yardımcısı Sadık Aydoğan, ÇTSO Çanakkale Evi Projesi kapsamında, Çanakkale’nin tanıtımı için yerli ve yabancı turistlerin kullanımına sunulan kioskların, şehrin merkezi noktalarına yerleştirildiğini ve yine bu proje kapsamında bir tanıtım filmi yaptırıldığını belirtti. Aydoğan, “Çanakkale’de yaşıyor, Çanakkale’de doyuyorsak Çanakkale’nin gelişimine katkı sunmak hepimizin asli görevidir. Bizler, ÇTSO olarak elimizden geldiğince somut projeler ile bu gelişime bir tuğla koymak, kalıcı eserler bırakmak için çalışıyoruz” diye konuştu.
Okyay; “Çanakkale için birlikte çalışmalıyız”
Meclis toplantısının açılış konuşmasını Meclis Başkanı Osman Okyay yaptı. Osman Okyay, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı olan 2015’in Çanakkale için önemli bir dönüşüm döneminin kaldıracı yapmak gerektiğini ifade ederek, “2015 yılında yapacağımız etkinlikler, kentimizi dünya gündemine taşıma konusunda bize eşsiz bir fırsat sunuyor. Odamızın değerli Başkan ve yöneticilerinin bu fırsatı layıkıyla değerlendirmek için üzerlerine düşen her türlü görevi icra etmeye hazır olduklarını biliyorum” dedi. Okyay’ın konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye, ağır bir seçim sürecini geride bıraktı. Bazı kentlerde seçim iptaline kadar giden büyük tartışmalar can sıksa da yüzde 90’ı bulan yüksek katılım oranı, demokrasimiz adına memnuniyet yarattı. Bu vesileyle, kentimizi bir dönem daha yönetmek için halktan güvenoyu alan Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’ı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Çanakkale, tarihi değerine paralel olarak yakın geleceğin en önemli çekim merkezlerinden biri olmaya aday önemli bir kent. Bu potansiyeli güçlü bir şekilde harekete geçirebilmek için daha ulaşılabilir bir kent haline gelmek başta olmak üzere, Çanakkale’nin ihtiyaç duyduğu tüm önemli yatırımlarda yerel yönetimin yol gösterici vizyonuna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Yeni dönemde büyüme kapasitemizi geliştirmek ve Çanakkale’yi ülkemizin çekim merkezlerinden biri haline getirebilmek için, kentin bütün dinamiklerinin ortak akılla birlikte çalışması gerekiyor. 2015 yılı, bu anlamda çok önemli bir sınav ve fırsat yılı. Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümünü kutlayacağımız 2015 yılında yapacağımız etkinlikler, kentimizi dünya gündemine taşıma konusunda bize eşsiz bir fırsat sunuyor. Odamızın değerli Başkan ve yöneticilerinin bu fırsatı layıkıyla değerlendirmek için üzerlerine düşen her türlü görevi icra etmeye hazır olduklarını biliyorum. Belediye Başkanımızdan da Çanakkale adına “fark yaratacak” bir icraat dönemi bekliyor, bir kez daha başarılar diliyorum. Geride kalan dönemde önce 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni yad ettik. Bu büyük zaferin, 99 yıl sonra bile bütün bir ülkeyi tek yumruk yapan birleştirici ruhunu bir kez daha yaşayıp gördük. Ardından, geçen hafta binlerce Avusturyalı ve Yeni Zelandalı Anzak Koyu’nda Şafak Ayini için bir araya geldi. Dostlukla geçen bu tören de bize, Çanakkale Zaferi’nin küresel önemini bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı olan 2015’i, kentimiz için önemli bir dönüşüm döneminin kaldıracı yapmamız gerektiğinin altını çizmek isterim. Bu vesileyle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu ülkenin şanlı geçmişine kanıyla, canıyla, alın teriyle katkı koyan herkesi bir kez daha minnet ve saygıyla anıyorum.”
“Yapısal reformlara ihtiyaç var”
Cumhurbaşkanlığı seçimleri gündeme yerleşmişken zor da olsa Türkiye’nin bir an önce ekonomiye odaklanması gereken bir dönemden geçtiğini ifade eden Osman Okyay; “Ülkemizin, 2001 krizinden sonra başlattığı güçlü ekonomiye geçiş programı, küresel krizle birlikte ömrünü doldurdu. Türkiye’nin 2008’den bu yana yeni bir ekonomi politikası arayışında olduğunu biliyoruz. 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme yolunda “Orta ve ileri teknolojide Avrasya’nın üretim merkezi olma” hedefi için atılması gereken çok önemli adımlar var. Bu nedenle ekonomide, siyasette ve sosyal hayatta ihtiyaç duyduğumuz yapısal reformları hızla hayata geçirmek zorundayız. Ekonomide son 11 yılda gösterdiğimiz performansın analizi, bu ihtiyacı çok açık şekilde ortaya koyuyor. Reformist adımlar attığımız 2002-2006 yılları arasında ortalama yüzde 7.2 büyüdük. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme hızı yüzde 6.9’du. Büyüme performansımız, 2007-2012 döneminde ortalama yüzde 3.5’e geriledi. Bu ivme düşüşünü sadece küresel kriz ve para bolluğu döneminin bitişiyle izah etmek güç. Çünkü aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyüme hızı yüzde 6 oldu. Bu nedenle çok net olarak ortaya koymak gerekir ki; reform yolundan çıktığımız zaman potansiyel büyüme hızımızın da gerisine düşüyoruz. Daha kaliteli demokrasi, daha iyi işleyen bir adalet sistemi, daha çoğulcu bir siyasal yapı, eğitimden altyapıya kadar daha rekabetçi bir Türkiye, 2023’e giderken beklediğimiz büyük hamlenin olmazsa olmazlarıdır. Yenilikçi üretim kapasitemizi büyütücü adımlar atamazsak, küresel markalar yaratan bir cazibe merkezi olmayı başaramazsak orta gelir tuzağında kalma riskimiz büyür. Çünkü veriler, küresel likidite daralmasının önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ediyor. Dünya Bankası ve IMF gibi kurumların, bu şartlarda 210 milyar dolarlık finansman ihtiyacımızı öne sürüp Türkiye için büyüme tahminlerini yüzde 2.3-2.4 bandına çekmeleri tam da bu yüzden. Hane halkının tasarruf oranı milli gelirinin yüzde 12’sine kadar düşmüş bir ülkede yaşıyoruz. Tıpkı büyüklerimiz gibi ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız, dikkatli olmamız, adımlarımızı ihtiyatlı atmamız ve proaktif davranmamız şart” dedi.
Aydoğan; “Güçlerimizi birleştirelim”
Daha sonra kürsüye gelen ÇTSO Başkanı Yardımcısı Sadık Aydoğan ise; “Konuşmama başlamadan önce geçtiğimiz günlerde Biga’da şehit olan iki astsubayımızı rahmetle anıyor, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Bir önceki Meclis toplantımızı yerel seçimler arifesinde gerçekleştirmiş ve sonuçların İlimiz ve Ülkemiz için hayırlı olması temennisinde bulunmuştuk. Bu dileğimizi yinelerken seçimlerden bu güne idrak ettiğimiz bir önemli gün de; 23 Nisan 2014’de milli iradeye, milli egemenliğe bağlılığın önemini ve milletimizin kendi geleceğine kendisinin yön vereceğini tüm dünyaya duyurduğumuz 23 Nisan 1920’nin 94’üncü yıldönümünü kutladık. Ardından diğer önemli bir yıldönümünde 24-25 Nisan tarihlerinde Çanakkale Kara Savaşlarının 99. Yıldönümünde bu toprakların nasıl vatan olduğunu, azmin ve inancın tüm dünyaya nasıl Çanakkale Geçilmez dedirttiğini, o ilkel şartlarda bile nasıl pes edilmediğini bir kez daha övünerek andık” diye konuştu. Aydoğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Gelinen bu günde, bir asır önce bu azim ve kararlılıklarla dolu tarihleri bizlere emanet eden ecdadımıza bir nebze de olsa borcumuzu ödemenin, layık olmanın ise tek bir yolu vardır: Çalışmak ve başarmak. Çalışarak gönül ve güçlerimizi birleştirerek ilimizi, ülkemizi hak ettiği yere getirmek için gerekli potansiyele sahip olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çanakkale’de yaşıyor, Çanakkale’de doyuyorsak Çanakkale’nin gelişimine katkı sunmak hepimizin asli görevidir. Bizler, ÇTSO olarak elimizden geldiğince somut projeler ile bu gelişime bir tuğla koymak, kalıcı eserler bırakmak için çalışıyoruz.” Konuşmasında, Yönetim Kurulu olarak ilçelerde üyeleri ziyarete gittiklerini ve ilçe toplantılarının yoğun bir katılımla gerçekleştiğini ifade eden Aydoğan, Lapseki, Ayvacık, Ezine, Bayramiç, Yenice, Çan’a ziyaretlerde bulunarak, üyelerin sorunlarını, dertlerini yerinde dinlemeyi amaçladıklarını belirtti. Aydoğan, üyelere dokunan, onlara temas eden bir yönetim olmak hedefiyle ilçe ziyaretlerinin devam edeceğini vurguladı.
“Tek amacımız Çanakkale’yi yükseltmektir”
ÇTSO’nun projeleri hakkında üyelere bilgi veren Aydoğan; “ÇTSO Çanakkale Evi Projesi kapsamında kiosklarımız şehrimizin merkezi noktalarında yerlerini aldı ve Çanakkale’nin tanıtımı için yerli ve yabancı turistlerin kullanımına hazır hale geldi. Yine bu proje kapsamında yaptırılan tanıtım filmini Değerli Meclisimizin görüş ve önerilerine sunacağız. Projemizde gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetler içerisinde yer alan “Çanakkale 3D ve 2D Tanıtım filmi” Türkçe, İngilizce, Almanca, Japonca ve Fransızca dillerinde hazırlatılmıştır. İçerisinde sayısız kültür, tarih ve coğrafi değeri barındıran Çanakkale’mizi anlatmak ortalama 16 dakikalık bir filme sığdırmaya çalışmak elbette ki mümkün değildir. Oda olarak biz bu tanıtım filminde mümkün olduğunca Güney Marmara Kalkınma Ajansı bölge kalkınma planı hedeflerine paralel olarak öne çıkan, fark yaratan, merak uyandıran birçok alternatif değerimizi göstermek ama bir yandan da bu değerlerimizi göstermek isterken sade, anlaşılır ve akılda kalıcı olmasına özen gösterdik.
Diğer bir projemiz kapsamında yaptırılan gezi haritaları ve tanıtım kitapçığını geçen ayki Meclis toplantımızda sizlere arz etmiş idik. Bu çalışmamız Valilik Makamımızca da beğenilmiş olup, baskı için talep edilmiştir. Yönetim Kurulu icra organıdır, Meclisimizin ve kanunumuzun verdiği görev ve sorumluluklarımızı yerine getirirken sizlerin önerileri, yapıcı eleştirileri bizlere güç ve destek verecektir. Çünkü inanıyorum ki hepimizin tek amacı hizmet, Çanakkale’yi, Çanakkale ekonomisiniyükseltmektir. Bu görevi bizlere emanet eden 5600 üyemizin beklediği de budur” şeklinde konuştu.
Tülek; “Prensibim ilkeli çalışmak”
Daha sonra söz alan Meclis toplantısının konuk konuşmacısı Etili Seramik Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Tülek, 47 yıldır seramik sektöründe çalışmakta olduğunu, işçilikten yönetim kurulu başkanlığına kadar geldiğini belirterek, meclis üyelerine öğrenim ve çalışma hayatını anlattı. Çeşitli seramik fabrikalarında çalıştıktan ve genel müdürlük görevine kadar yükseldikten sonra, 1993 yılında Pera Seramik şirketini, 2007 yılında da Etili Seramik’i kurduklarını belirten Tülek; “47 yıldır seramik sektöründeyim, işçi olarak başladım, genel müdürlük yaptım sonra da işveren olarak 300’ün üzerinde personelin çalışmasına yardımcı oluyoruz” diye konuştu. Tülek çalışma hayatının iki temel prensibini, “Doğru malzeme ve hammaddeyi seçmek ve ilkeli çalışmak, bu konuda taviz vermemek” olarak belirtti. Toplantının son bölümünde söz alan Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç, Türk HavaYolları’nın İstanbul seferlerinin başlaması için Belediye Başkanı, Oda temsilcileri ve STK’larla birlikte İstanbul’a THY yönetimini ziyaret edilmesini önerdi. Meclis Başkanı Osman Okyay da, THY Genel Müdürü Hamdi Topçu’dan randevu alınması konusunda yardımcı olabileceğini belirtti. Meclis Üyesi Nihat Parlak da, Organize Sanayi Bölgesi’nin Çanakkale’ye yakışmayan bir durumda olduğunu, fosseptiğinin bile çalışmadığını, gelişmesi için girişimlerde bulunulması gerektiğini söyledi. Meclis Üyesi Armağan Aydeğer ise, turizm konusunda Londra ve Barcelona kentlerinde olduğu gibi bir Çanakkale Ajansı’nın kurulması ve Çanakkale ürünlerini satacak konsept mağazalar ile bu ajansa gelir sağlanabileceğini ifade etti. Meclis Başkanı Osman Okyay da öneriyi “Ciddi olarak üzerinde durulması bir konu” olarak değerlendirdi.