"Katil ABD Ortadoğu'dan defol"

Filistin konusunda ülke olarak mutlaka tavır alınması gerektiğini belirten Başkan Gökhan; “Biliyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri İsrail’deki Büyükelçiliğini Kudüs’te taşımaya karar vermişti ve bunu gerçekleştirdi. Filistinliler bun konuya çok büyük tepki gösterdiler. Hepimiz tepki gösterdik. Muhalefeti ve iktidarı ile hepimiz buna tepki gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz. Dün itibari ile ne yazık ki 58 tane Filistinli kardeşimizi şehit verdik. Ve 2 bin 770 kişi yaralı durumda. Bu bir katliam. Filistin bizim bir yerde namusumuz. Filistin konusunda mutlaka ama mutlaka bir yerde tavır almamız gerekir. Bir şeyi hatırlatmak gerekiyor. Hani üç fidanı astık ya onlar, orada Filistinliler ile beraber bağımsızlık mücadelesine gitmiş ve onlarla savaşmışlardı. Onları unutuyoruz. Çünkü biz, kendi dertlerimiz ile baş başa burada uğraşıyoruz. Halbuki Filistin toprakları bize Osmanlı’dan, dedelerimizden bize korunması için bir miras. Onların mücadelesine destek olmamız lazım. Ama bu desteği olurken kimseden korkmamamız lazım. Kimseden çekinmememiz lazım. Onun için ben bu acı günü kara günü olarak nitelendiriyorum. Bu acı günü yaşatanlara karşı orada ki kardeşlerimizi katledenlere karşı ciddi tavırlar göstermemiz lazım. Her şeye gücün olabilir, silah gücün olabilir, para gücün olabilir. Ama insan gücünü hiç kimse hiçbir şekilde deviremez. Örnek, Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye’deki o günkü dedelerimiz. Cepte para yok, silah yok, her türlü zafiyet ve fakirlik üstümüzde. Borç gırtlağa kadar. O durumda bu Millet ölümü göze alarak, bu gün üstünde yaşadığımız toprakları kurtarmışlar ve özgür ve bağımsız bir ülke olma noktasında bize yol göstermişlerdir. Bu hareket birçok mazlum ülkeye de rehberlik etmiştir. Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet ve oradaki padişahlık rejimine tepki gösterdikten sonra, birçok Asya ve Afrika ülkesi buradan cesaret alarak bağımsızlık hareketine girişmişlerdir. Onun için yine aynı cesaretle hareket etmemiz lazım. Dünya zalimlerden daha güçlüdür. Zalimler asla ve asla başarılı olamayacaktır. Olmamalıdır. Ora Filistinlilerin başına gelenler, yarın bizimde başımıza gelebilir. Bunu unutmayacağız. Bu noktada hep beraber Filistin’deki bu katliama karşı sesimizi yükseltmiş oluyoruz. Ülkenin bağımsızlığı ve dünya halklarının özgürlükleri her şeyin üstündedir” dedi.

 

CHP İl Başkanı Güneşhan’ın il binasında yaptığı açıklamaya Kepez Belediye Başkan Ömer Faruk Mutan ile İl ve Merkez İlçe Yöneticileri katıldı. Güneşhan; “ABD Başkanı Trump’ın bütün dünyayı hiçe sayarak, aldığı hukuksuz karar ile ABD elçiliğini Telaviv den Kudüs e taşımasına direnen Filistin halkının üzerine, Siyonist İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 61 mazlum insan acımasızca katledilmiştir. Bu saldırı Emperyalist bir saldırıdır. ABD’nin eline her zaman olduğu gibi tekrar kan bulaşmıştır. Trump kendisini içinde bulunduğu çıkmazdan,  Ortadoğu halkları üzerinden kan akıtarak kurtarmaya çalışmaktadır. Dün yapılan saldırılarda, daha önceden İsrail askerleri tarafından 2014 yılında Gazze’ye yapılan saldırıda bacaklarını kaybeden ve direnişin sembolü olarak tarihe geçen tekerlekli sandalye ye mahkum olan direnişçi Fadi Abu Salah’da hayatını kaybetmiştir.  İslam dünyası için son derece önemli ve kutsal olan mübarek ramazan ayının arifesinde, ABD ve İsrail ortaklığı ile bir başka Müslüman ülke olan Filistinli kardeşlerimize karşı yapılan bu vahşi ve kabul edilemez insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan tüm İslam ülkelerini şiddetle kınıyoruz. Buradan bütün kamuoyu önünde İktidar partisi AKP’ye ve Sayın R. Tayyip Erdoğan’a bir çağrı yapıyoruz. Filistin davasında mazlum Filistin halkının yanında olduğunuzu net bir şekilde ortaya koymak için şu girişimleri hemen başlatmanızı öneriyoruz. İsrail den ödül olarak aldığınız madalyayı iade ettiğinizi derhal kamuoyuna açıklayınız. ABD’ye Rıza Sarraf davasında verdiğiniz notayı, Filistin halkı için de veriniz.  ABD ve İsrail e karşı uygulanacak yaptırımları kamuoyuna açıklayınız.  Çünkü Filistin davası mazlumların davasıdır. İnsan olan ve yüreğinde vicdan taşıyan herkesin Filistin davasına sahip çıkması gerekmektedir. Büyük Ortadoğu projesi olarak Ortadoğu halklarına sunulan ve bize kan ve gözyaşından başka bir şey bırakmayan bu projeyi kınıyor ve temelden ret ediyoruz.  Geçmişte 68 kuşağı Türkiye devrimcilerinin Filistin halkının mücadelesine doğrudan katılarak verdikleri mücadeleyi saygıyla anıyoruz.  Bu konuda duyarlı Tüm kamuoyunu 68 kuşağı devrimcileri gibi Filistin halkının yanında olmaya çağırıyoruz.  Orta doğunun tüm mazlum halkları, birlik ve beraberlik içinde, Emperyalistleri bölgeden kovmak için bir araya gelerek mücadele etmelidirler. Filistin halkının meşru talepleri karşılanmalı, Filistin ve İsrail halkının bir arada ve barış içinde yaşamaları için her türlü çaba ve destek sağlanmalıdır. İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail devleti işgalci politikalarından vazgeçmeli, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmelidir. Filistinli mültecilerin kendi topraklarına dönüşleri sağlanmalıdır. Yaşasın Filistin halkının bağımsızlık mücadelesi, Kahrolsun ABD emperyalizmi, Kahrolsun İsrail Siyonizm’i, Yaşasın mazlum halkların dayanışması” dedi.

 

Çanakkale Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan, yaşanan katliamı kınadığını belirten açıklamasında; “Gazze`de katliam yaşandı. 58 Filistinli İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldü. Filistin Kızılayı`ndan yapılan açıklamada Gazze Şeridi`nin İsrail sınırında düzenlenen gösterilerde şu ana kadar 448`i gerçek mermiyle olmak üzere, şarapnel, gaz kapsülleri ve göz yaşartıcı gaz nedeniyle 2 bin üzerinde Filistinli yaralı var. Katliamda ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Nerede diğer devletler? Nerede uluslararası kuruluşlar? Bu katliamı duyarsızca izleyen güçleri lanetliyorum” dedi.

 

Emek Partisi Çanakkale İl Örgütü tarafından kanlı saldırıları protesto etmeye çağırılan açıklamada; “Büyükelçiliği’ni bugün bir kan gölü eşliğinde Kudüs’e taşıyor. Filistinlilerin ulusal haklarını talep etmek için düzenlediği gösterilere, kurşun yağmuruyla karşılık veren İsrail Devleti, imza attığı katliamlara bir yenisini ekledi. Aralarında çocukların da olduğu onlarca Filistinli katledildi, bini aşkın kişi yaralandı. ABD yönetiminin bölgedeki denklemi kendi lehine çevirmek için hayata geçirdiği bu provokasyon, 6 ay önce bizzat Donald Trump tarafından ilan edildi. Üstelik bu karar, BM Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla reddedilmesine rağmen hayata geçirildi! Bütün dünyanın gözü önünde cereyan eden olaylarda mazlum Filistin halkı ölü ve yaralılarını taşırken açılış törenine katılmak için İsrail’e gelen emperyalist şefler ve işbirlikçileri utanmadan kameralara gülücükler saçıyor. Bölge halkları ve insanlık elbette bu kanlı günü ve Filistin halkına reva görülen zulmü unutmayacak.  Erdoğan-AKP hükümeti ise karar için “yok hükmündedir” demekle birlikte somut bir tek adım atmayarak adeta katliamın seyircisi oldu. Oysa gün süslü laflarla zevahiri kurtaracak gün değildir! Atılması gereken adımlar somut ve nettir. ABD ve İsrail ile bütün askeri antlaşmalar derhal iptal edilmelidir. İsrail ile tank ve silah modernizasyonuna dair bütün antlaşmalar yırtılıp çöpe atılmalıdır. ABD ve İsrail ile bütün ikili antlaşmalar dondurulmalı ve ekonomik ilişkiler askıya alınmalıdır. Bütün emperyalistlerle birlikte bölge gericilikleri Ortadoğu’dan çekilmeli, bölgenin geleceğine halklar karar vermelidir. Filistin halkı kadar, bölgenin ezilen diğer halklarının da Türkiye’den atmasını istedikleri adım budur. Aksi halde, kapı önü basın toplantılarında efelenip kapı arkasında pazarlıklara girişenlerin halk nezdinde yeri yoktur. Partimiz, Filistin halkının haklı mücadelesinin yanındadır. Filistin halkına yönelik barbarca saldırıların son bulması için başta işçi sınıfımız olmak üzere bütün halkımızı Filistin halkıyla dayanışmaya ve her yerde kanlı saldırıları protesto etmeye çağırıyoruz” denildi.

   

KESK Çanakkale Şubeler Platformu adına açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Filiz Savaş; “ABD’nin 22 yıldır uygulamaya koymadığı  ‘Kudüs’ün İsrail’in Başkenti olduğuna dair kararı’nı hayata geçirmesini Konfederasyonumuz daha ilk günden açık bir provokasyon olarak nitelemiş, kamuoyuna yönelik yaptığı basın açıklaması ile kararın geri alınması gerekliliğini vurgulamıştı. Ne yazık ki, kararından ve provokasyondan vazgeçmeyen, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada çatışma zemini yaratacak politikalara hız kazandıran, emperyalist politikalarla Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD Filistin’de 14 Mayıs günü onlarca Filistinlinin yaşamını yitirmesine, yüzlercesinin yaralanmasına yol açacak gelişmelerin de fitilini ateşlemiş oldu. ABD ve İsrail’in emperyalist amaçları doğrultusunda Kudüs’ü iç politika malzemesi yapmaları çözüm yerine çözümsüzlüğü, barış içinde bir arada yaşam yerine çatışma ve kaosu derinleştirmektedir. ABD provokasyona yol açan bu kararından derhal vazgeçmelidir.  Filistin halkının meşru talepleri kabul edilmelidir. Nerenin başkent olacağına ABD ya da İsrail politikacıları değil orada yaşayan halklar karar vermelidir. ABD provokasyonunu ve barışçıl gösterileri silah zoruyla bastırarak katliama yol açan İsrail devletini kınıyor, Filistin halkının meşru taleplerini destekliyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Şiddet ve insanlık dışı uygulamalar derhal sonlandırılmalı, Filistin ve İsrail halklarının bir arada ve barış içinde yaşamaları için gerekli siyasal adımlar atılmalıdır” dedi.

 

Eğitim İş Şubesi Yönetim Kurulu tarafından ABD’nin Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği belirtilen açıklamada;  “Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD’nin provokatif bir şekilde büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması, 55 Filistinlinin yaşamını yitirmesine 2 binin üzerinde Filistinlinin de yaralanmasına neden olan olayların fitilini ateşledi. ABD ve İsrail’in emperyalist çıkarları doğrultusunda Kudüs’ü kullanmaları, barış ve demokrasi yerine bölgesel çatışmaları ve savaşı tırmandıracak, kan ve gözyaşı getirecektir. İnsanlık tarihi bize sömürgecilerin kanla beslendiklerini defalarca göstermiştir. Bu kan ise mazlum halkların kanıdır. Emperyalizme karşı ilk Ulusal Kurtuluş Savaşını vererek, başta Ortadoğu ve Asya halkları olmak üzere, tüm mazlum halklara bağımsızlık ışığını tutmuş olan Türkiye’nin, bugün mazlum Filistin Halkı’yla dayanışma günü olmalıdır.   Dün Libya’yı, Tunus’u, Mısır’ı, Irak’ı, Suriye’yi demokrasi ve özgürlük adı altında sömürge cenderesine sokan bugün ise Filistin halkına zulüm uygulayanların hedefi çok açıktır; Ortadoğu’yu sömürü düzeni için dikensiz bir gül bahçesine dönüştürmek. Emperyalizmin bu kanlı oyununu ancak “barış” diyenlerin oluşturacağı güç bozacaktır. Eğitim-İş olarak, Filistin halkına karşı işlediği insanlık dışı suç için İsrail’i ve ABD’yi kınıyor, tüm demokratik kamuoyunu bu zulmü durdurmak için hareket geçmeye çağırıyoruz. Ve bir kez daha haykırıyoruz; “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!” ifadelerine yer verildi.