Çanakkale'nin eşsiz doğası için önemli bir tartışma konusu gündemde. Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tasarruf hakkı verilen orman alanlarından, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlar kamu kullanımına açık olmak şartıyla, kullanma izni verilmek suretiyle tahsis sınırları içerisine dahil edilebilecek.
21 Temmuz 2006 tarihli Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik'in 12'nci maddesine eklenen fıkra ile Çanakkale gibi doğal güzellikleriyle öne çıkan ve kıyı şeridine sahip iller için yeni bir tartışma konusu doğmuş oldu.
İlk bakışta turizm potansiyeli yüksek bölgeler için yeni kapılar aralanmış gibi görünse de özellikle orman varlığımızın korunması açısından dikkatli bir değerlendirmeyi gerektiriyor.
Ne gibi riskler var?
Bu düzenleme, Çanakkale gibi doğal güzellikleriyle öne çıkan; son yıllarda yaşadığımız yangın felaketleri ile birlikte orman varlığının ciddi şekilde tehdit altında olduğu illerde ekosistem dengesi üzerinde potansiyel riskler barındırabilir.
Üstelik artan insan yoğunluğu, atık miktarında artışa ve dolayısıyla deniz ve orman kirliliğine yol açabilir. Turizm tesislerinin genellikle yüksek su tüketimine sahip olması, her geçen gün daha da derinden hissettiğimiz susuzluk riski ile birleşince, bölgenin zaten kısıtlı olabilecek su kaynakları üzerinde baskı yaratabilir.
Bir diğer hassasiyet gereken nokta ise doğal alanların özelleşmesi hususu… Yönetmelikte açıkça kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlar kamu kullanımına açık olmak şartı yer alıyor olsa da fiili olarak bu alanların turistik tesisler tarafından kontrol edilmesi ve yerel halkın doğal alanlara erişiminin kısıtlanması endişesi de doğmuş oldu.
(HADİYE AYŞE İRİM)
İsmetpaşa Mah. Demircioğlu Cad.
No:103 Merkez / Çanakkale
+90 286 212 91 91, +90 286 212 91 92
+90 533 022 68 98
