'Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde'

Çanakkale Madenciler Derneği tarafından bakırın geçmişten günümüze kadar gelen tarihi, ekonomideki konumu vb konuların geniş bir yelpazede ele alındığı bir basın açıklaması yapıldı.

886
Çanakkale Madenciler Derneği tarafından yapılan basın açıklamasında, bakırın ilk keşfedilmeğe başlamasından itibaren tarihi, günümüzde ve gelecekte bakıra olan taleplerin artacağı, bakırın Türkiye'nin cari açığı üzerindeki etkileri masaya yatırılarak, değerlendirildi.

"İkinci "Bakır Çağı" resmen başladı"
Çanakkale Madenciler Derneği, bakırın Türk topraklarındaki değerini, geçmiş ve gelecekteki tarihini ve ekonomideki yerini yapılan basın açıklamasıyla beraber, ince detaylarla ele alarak; "Elektrikli otomobiller, batarya teknolojileri, ileri teknoloji ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla yükselişe geçen bakır talebi, önümüzdeki 15 yılda ikiye katlanacak. Bugün bile talebin yaklaşık yüzde 70'ini ithal etmek zorunda kalan Türkiye'nin bu yeni tabloda cari açığına bakır etkisinin çok daha sert olacağı düşünülüyor" diye belirtildi.

'Geleceğin "stratejik" madenleri listesinde her geçen gün yükseliyor'
Bakır'ın günümüzdeki yeri ve öneminden de bahsedilen açıklamada "stratejik" madenler listesinde sürekli yükselen değerine değinilerek; "MÖ 5000'li yıllarda keşfiyle adına çağ başlatılan bakır, geleceğin "stratejik" madenleri listesindeki yerini her geçen gün yükseltiyor. Nedeni basit; ulaşımdan otomotive, endüstriden sanayiye, inşaattan enerji ve teknolojiye kadar onlarca farklı sektörde kullanılan bakıra talep, arzın oldukça üstünde. Dahası pandemiyle birlikte ivme kazanan sürdürülebilirlik politikaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yeni bir bakır çağına işaret ediyor. Öyle ki kullandığımız cep telefonundan batarya teknolojilerine, elektrikli otomobillerden rüzgar türbinleri başta olmak üzere tüm yenilenebilir enerji ekipmanlarına kadar ekonominin en yeni alanlarında kullanılan elementlerin başında bakır geliyor" ifadelerine yer verildi.

'1 Milyondan fazla bakır gerekiyor'
Dünya'nın yılda 1 milyondan fazla bakır üretmek zorunda olduğuna değinilen açıklamada: "Sadece rakamlarla konuşursak bugün bile arzın önünde olan talebin gelecek 15 yıl içinde iki kat artacağı öngörülüyor. Hükümetlerin ve özel sektörün gündemindeki yeni rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları ise bu rakamı çok daha yukarı çekebilir. Öyle ki sektör yetkilileri, bırakın Türkiye'yi, dünyanın mevcut potansiyelinin bile henüz bu talebi karşılamakta yeterli olmadığı konusunda hem fikir. Madenciler Derneği'nin açıklamasına göre, 2022 yılında küresel bakır metali kullanımı yaklaşık 26 milyon ton olarak gerçekleşmiş ve son 6 yıl boyunca metal bakır 'talebi arzından fazla' olarak kayıtlara geçmiş. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın oluşacak talebi gidermek için halihazırdaki üretim kapasitesine ilave olarak yılda 1 milyon ton bakır metali üretilmesi gerekeceği hesaplanıyor." denildi.

"3 milyar doları aşan bir bakır pazarı bulunuyor"
Bakanlığın açıklamasına göre Türkiye'de kişi başı 6.2 kilogram olan bakır tüketiminin Dünyanın üstünde olduğuna değinilerek; "Türkiye'ye dönersek, ülkemizin toplam bakır ihtiyacı yıllık 450 bin ton civarında. Diğer bir ifadeyle bugün 3 milyar doları aşan bir bakır pazarı bulunuyor. Bakanlığın açıklamasına göre Türkiye'de kişi başı ortalama 6,2 kilogram olan bakır tüketimi ile dünya ortalamasının üzerinde. Bu miktarın 50 bin tonu hurda geri dönüşünden sağlanıyor. Türkiye'nin tek bakır üreticisi olan Cengiz Holding iştiraki Eti Bakır ise, geriye kalan 400 bin tonun yüzde 22'sini üstlenmiş durumda. Bu izabe tesiste yüzde 99,99 saflıkta yıllık 90 bin ton kapasitesiyle katot bakır üretimi gerçekleştiriliyor. Ve böylece 750 milyon dolarlık ithalat ikame ediliyor. Ne yazık ki bu büyük resmin hala görece olarak küçük bir parçası; çünkü geriye kalan 300 bin ton bakır ithal ediliyor ve cari açığa olumsuz katkı sunmayı sürdürüyor. Az önce bahsettiğimiz tüm yeni alanların talebe ekleneceği düşünülürse, ortaya çıkan döviz açığının ne kadar büyüyeceğini öngörmek de hiç zor değil" sözlerine yer verildi.

'Dünya ekonomisinde stratejik önem arz ediyor'
Türkiye'nin aslında bakır rezervleri açısından son derece zengin bir ülke olduğuna değinilirken, 2.5 milyar doların, doğru planlama ile Türkiye'de kalabileceği vurgulanarak;

"Türkiye aslında bakır rezervleri açısından oldukça zengin bir ülke. Ayrıca madencilik teknolojilerindeki deneyimimiz bizi yakın coğrafyada da aranan iş ortakları arasında konumlandırıyor. Ancak tüm bunlar Türkiye'nin bakır ihtiyacının büyük kısmının hala ithalattan karşılandığını ortaya koyduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bugün dünya ekonomisinde stratejik önem arz eden, hatta gelişmişliğin simgesine dönüşmüş bakırın üretiminin hızlandırılması artık gözler önünde bir gerçek. Bu kapsamdaki doğru planlama ile Türkiye'nin yeni ekonomide stratejik liderliğine bir adım daha yaklaşılırken, 2,5 milyar doların ülkemizde kalması da sağlanabilir. "diye belirtildi.
(Damla Yeltekin)
Paylaş