SES'ten 2 günlük iş bırakma eylemi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, kuruluşlarının yıldönümünde 2 günlük iş bırakma grevine girdiklerini duyurarak, basın açıklaması gerçekleştirdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) kuruluş yıldönümleri sebebiyle Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü önünde, 2 günlük iş bırakma grevinden önce basın açıklamasında bulundu. SES Çanakkale Şubesi adına konuşma yapan SES Çanakkale Şube Eş Başkanı Canan Coşar ve SES Hukuk Sekreteri Barış Dirik; "Bugün üyelerimiz ile sağlık ve sağlık sosyal hizmet emekçileri ile birlikte eğlenceli kutlamalar yapmak isterdik. Ancak eğlenmek yerine bizlere yine mücadele düşüyor. Bu nedenle de bugün iş bırakıp iş yerleri önünde, alanlarda, meydanlarda SES'imizi yükseltiyoruz" ifadelerini kullandılar.
Coşar; "Artık sağlık hizmetleri alınır satılır bir metaya dönüşmüş durumda"
SES, kuruluş yıldönümleriyle nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirerek, taleplerini dile getirdiler. Taleplerinin duyulması adına 2 günlük iş bırakma grevine girdiklerini belirten SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşar; "Bugün sağlık emekçileri ve halkın sağlık alanı ile ilgili yaşadığı sorunların temelinde uygulamaya konulan 'sağlıkta dönüşüm' programları yatmaktadır. Devrim diye nitelendirilen ve eczane kuyruklarını, muayene kuyruklarını bitirdik diye övündükleri sistemde sanal kuyruklarda muayene sırası için aylarca bekliyoruz. Çeşitli görüntüleme vb tetkikler için yıllarca bekliyoruz. Birçok ilaca erişim yok. Katkı, katılım payı, ilave ücretler gibi birçok kalemde verdiğimiz vergiler dışında ekstra ücretler ödüyoruz. Artık sağlık hizmetleri alınır satılır bir metaya dönüşmüş durumda" şeklinde konuştu.
"Sağlık hizmetleri, kar edilen alan konuma getirilmiştir"
Türkiye'de sağlık sektörünün ücretsiz hizmet sunmadığına vurgu yapan Başkan Coşar; "Sağlık hizmetleri kamusal ve ücretsiz niteliğini yitirmiş artı değer yaratılan, kar edilen alan konuma getirilmiştir. Hizmeti üreten sağlık emekçileri açısından da kışkırtılan sağlık talebi ile birlikte eksik personel nedeniyle uzun çalışma süreleri, angarya çalışma dayatılmıştır" ifadelerini kullandı.
"Sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor"
Sağlıkta şiddetin her geçen gün biraz daha arttığına değinen Başkan Coşar; "Yine sağlık emekçilerinin kanayan yarası şiddet artarak devam etmektedir. 'Dönüşüm' öncesi hastanelerde sadece bir polis memuru adli işleri takip etmek için bulunurdu ve bu kadar şiddet yoktu. Bugün her hastanede yüzlerce güvenlik görevlisi var fakat sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor" diye konuştu.
"Sorunlar devasa boyutlara ulaşmıştır"
Üniversite hastanelerine verilen değerin gün geçtikçe azaldığını dile getiren Coşar; "Üniversite hastaneleri sağlık hizmetlerinin önemli parçası ve nitelikli sağlık hizmeti üretiminin de en belirleyici unsurlarından olmasına rağmen sağlık sistemimiz içerisinde üvey evlat olarak görülmektedir. Ülkenin her tarafına gönderilen hekimlerin yetiştirildiği, tedavi edici sağlık hizmetlerinde sevk zincirinin en son basamağı, dünya çapında isim yapmış saygın tıp insanlarının bilimsel ve özerk hareket edebilmeleri sayesinde ülkemizde kamusal sağlık hizmetinin ileriye taşınmasında itici bir rol oynayan kurumlarımız bugün borç batağından çıkmak için mücadele etmektedir. Yeterli personel istihdamı yapılmayarak tüm çalışanlar angarya çalışma koşullarına maruz bırakılmıştır. Hudut ve sahillerde görev yapan sağlık emekçilerinin de ortak sorunları bulunmaktadır. Sağlık alanı gibi sosyal hizmet alanında da sorunlar devasa boyutlara ulaşmıştır" ifadelerini kullandı.
"Baskılar dozunu artırarak devam etmiştir"
Sağlık emekçilerinin güvencesiz çalışma biçimlerine dönüştürüldüğüne değinen Coşar; "Sosyal hizmetlerin geçirdiği olumsuz dönüşüm sosyal hizmet emekçileri olan bizlerin de çalışma koşul ve biçimlerini ASDEP Sözleşmeli, sözleşmeli, ek ders karşılığı çalışma gibi kadrosuz güvencesiz çalışma biçimlerine dönüştürmüştür. Bu çalışma biçimlerinden kaynaklı olarak sosyal hizmetler alanında mobbing, bürokratik ve siyasal baskılar dozunu artırarak devam etmiştir. Pandemi döneminde bile koruyucu ekipman talep eden sosyal hizmet emekçileri terörist olarak damgalanmış ve sürgün edilmişlerdir" dedi.
Dirik taleplerini dile getirdi
SES Hukuk Sekreteri Barış Dirik, KESK tarafından gönderilen talepleri dile getirerek; " Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın, sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın, nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat arttırılsın, sağlık alanında çalışan tüm emekçiler "sağlık hizmetleri sınıfı"na alınsın, üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin,sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için "şiddet üreten sağlık sistemi" değişsin. Halk ve emekçiler yararına yeni bir sağlık sisteminin inşası için işkolu emekçileri ve halkın örgütlü yapılarının, hizmetin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma mercilerinde yer alacağı mekanizmalar oluşturulsun, sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın, kamu sağlık hizmeti verilen ASM'lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın, covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın, haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü personelinin özlük, mali ve sosyal haklarını, bir an önce Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğündeki emsali personellere eşitleyin, geçmiş hak kayıplarını acilen telafi edilsin. Sağlık Bakanlığı'nın diğer tüm personellerine sağlanan imkan ve haklardan aynı ve eşit derecede yararlandırılsın, muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun" dedi.
(Dilan Kaynak)