Öğretmen Okullarının 176’ncı yaşı Çanakkale’de coşkuyla kutlandı

Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Çanakkale Şubesi, 16 Mart Öğretmen Okullarının Kuruluşunun 176’ncı yıldönümü vesilesiyle çelenk sunma töreni düzenledi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene; öğretmenler, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin temsilcileri ve basın mensupları katılım sağladı.

Meydandaki Atatürk büstüne YKKED, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen'in çelenk sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. YKKED Yönetim Kurulu Üyesi öğretmen İsmail Korkmaz bir konuşma gerçekleştirerek, öğretmen okullarının tarihini anlattı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünde okuyan Zelal Fırat ise ‘Ben Bir Öğretmenim’ şiirini seslendirdi. Fırat’ın ardından YKKED Çanakkale Şubesi Başkanı Yüksel Özdemir, genel merkez ve şubelerin ortak basın açıklamasını okumak üzere kürsüye geldi.

Özdemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“16 Mart 1848’de, ‘Darül Muallimin-i Rüşdi’ adıyla kurulmuş okullar, Cumhuriyet dönemindeki öğretmen okullarının da atası sayılıyor. Bu nedenle her yıl 16 Mart’ı, Öğretmen Okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutluyoruz. Köy Enstitüleri kalıtını günümüze taşıyan derneğimiz, 23 yıldır eğitimde laiklik ilkesinin ve Cumhuriyetimizin öngördüğü değerlerin korunup geliştirilmesi için mücadele vermektedir. Biliyoruz ki; bir ülkedeki toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve teknolojik gelişmenin temeli “eğitim sistemi”dir. Eğitim sisteminin en önemli unsuru ise “öğretmen”dir.

Nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenlerle gerçekleştirilir. Nitelikli öğretmeni yetiştirebilmek için iyi bir öğretmen yetiştirme sistemine gereksinim vardır. Öğretmen yetiştiren kurumlar her türlü gelişmeyi yakından izleyen, yeniliklere açık, ilerici, sorgulayan, içinde yaşadığı çevreyi geliştiren ve toplumun kültür düzeyini yükseltebilen örnek eğitimciler yetiştirebildiklerinde nitelikli ve çağdaş olabilirler. Fakat Öğretmen Okulları’nın kuruluşunun 176. yılını kutladığımız 2024 yılının Mart ayında bu ortalama doğrulardan söz etmek olanaklı mıdır? Asla! Çünkü eğitim sistemimiz neredeyse bütün alanlarda tarikatların emrine verilmiş; çocuklarımız medrese eğitimi düzeyinde bir eğitime mecbur bırakılmıştır. Oysa eğitim, toplumsal kalkınmanın temelidir. Cumhuriyetimizin ilerici yurtsever kadroları, tüm dünyaya örnek olan bir öğretmen yetiştirme sistemini Köy Enstitüleri ile gerçekleştirdi. Bizler ilerici, çağdaş, bilimsel eğitim sistemini yaratan ve uygulayan insanların çocukları olarak bu 16 Mart’ta bir kez daha diyoruz ki:

1. Eğitmen kursları da dâhil olmak üzere, Köy Enstitüleri ve Öğretmen Okulları gibi geçmişte başarısı kanıtlanmış öğretmen yetiştirme sistemlerinden yararlanın!
2. Eğitim fakülteleri ile Millî Eğitim Bakanlığı arasındaki bağlantıyı işlevsel, bilim temelli ve organik hale getirin!
3. Öğretim programlarını; evrensel ölçütlere ve yerelin koşullarına uygun bir biçimde yeniden yapılandırın, gerici ve cinsiyetçi unsurlardan arındırın!
4. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, tepeden inmeci değil, toplumun tüm kesimlerini temsil eden demokratik kitle örgütlerinin ortak kararı ile yapılandırın!
5. Öğretmenlerin örgütlenmelerinin önündeki engelleri kaldırarak örgütlülük haklarını evrensel ölçütlere dayandırın!
6. Öğretmen yetiştirme, atama, görevde yükselme ölçütlerini hükümetlerin isteklerine göre değil, bilimsel verilere göre belirleyin!"

Özdemir’in basın açıklamasının akabinde, Nilgün Sevinç ile öğretmenler hep birlikte ‘Öğretmen Marşı’nı okudu.

Tören; Cumhuriyet Meydanı’nda toplu bir şekilde oynanan halk oyunları ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.