Çanakkale Belediyesi ve Dr. Hacı İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı ortaklığında, “Çocuk Bilim Merkezi Arsa Kullanımı ve İş birliği Protokolü” imzalandı. Parion Otel, İmroz Toplantı Salonu’nda gerçekleşen protokol törenine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, AKP Meclis Grup Başkanvekili Tülay Ömercioğlu, belediye meclis üyeleri, Kale Seramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Yöneticileri katılım gösterdi. Proje mimarlarından Boğaçhan Dundaralp, tarafından proje hakkında bilgilendirme yapılması ile başlayan protokol töreni Belediye Başkanı Ülgür ve Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bodur’un konuşmaları ile devam etti.
“Kıymetli taşınmaz gerçek sahiplerine geri döndü”
Böyle bir alanı çocuklara ve kamuya kazandırmaktan mutluluk duyduğunu belirten Başkan Gökhan; “Uzun süredir kentimizin ve belediye meclisinin gündeminde yer alan önemli bir konu üzerinde vardığımız iş birliğini resmiyete taşımak. Çanakkale Belediyesi ile Dr. Hacı İbrahim Bodur Çanakkale Seramik Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı ortaklığında önemli bir projenin imzalarını atmak üzere toplandık. Öncelikle kıymetli büyüğüm rahmetli İbrahim Bodur’un adı ile üzerinde yükselecek Çocuk Bilim Merkezi hakkında bilgilendirmek istiyorum. Kamu kaynaklarının yeniden kamuya kazandırılması adına bir kez daha herkes tarafından anımsanması ve unutulmaması gereken bir örnektir. Arsamız 1962 yılında kurulan ve kentimize uzun yıllar istihdam ve katma değer sağlayan eski şarap fabrikasının bulunduğu yerdir. Uzun yıllar verdiği hizmetin ardından 2003 yılında özelleştirildi. Ancak, üretim yetersizliği nedeni ile 2007 yılında kapatıldı. Başka bir firma tarafında satın alındı. Eylül 2008’de Belediye Meclisi’mizde aldığımız karara istinaden yeni hak sahibi şirket deniz kenarında bulunan bu alanı 15 Ocak 2014’te Çanakkale Belediyesi’ne bağışladı. Böylece deniz kenarında yer alan 12 bin metrekarelik kıymetli taşınmaz gerçek sahiplerine Çanakkale halkına geri döndü. Kentin Belediye Başkanı ve Çanakkale halkının temsilcisi olarak en başından beri bu alan Çanakkale halkının olmalıdır, kentlilerin ihtiyacı doğrultusunda değerlendirilmelidir” dedi.
“Çocuklarımıza ve bilime yatırım yapmaktan büyük mutluluk duymaktayım”
Gençlerin bilimin ışığında yürümesinin kendisi için en önemli yatırımlardan bir tanesi olduğunu ifade eden Gökhan; “Burada STK’lar ile birlikte ortak oluşturduğumuz en iyi fikir çocuklara ve gençlere yönelik eğitici, yaratıcı, ufuk açıcı bir alan yaratmaktı. Bunun yanında halkında deniz kıyısından faydalanıp 50 kuruşa çay içebileceği cazibe alanına bizim için sahip olması ayrıca önemliydi. Bizde Çanakkale belediyesi ve Çanakkale Seramik Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kale Seramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı ortaklığı ile bu alanı Çocuk Bilim Merkezi projesi ile değerlendirmeye karar verdik. Sağlam adımlarla ve rahmetli İbrahim Bodur amcamın adına yakışır, Çanakkale’nin adına yakışır bir proje ortaya çıksın diye sürekli temas halindeyiz ve bu noktaya iki yıldır ancak geldik. Bugün bunun protokolünü imzalayacağız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin bilim ışığında sorgulayarak ve üreterek gelişmesi aydınlık günlerinde anahtarıdır. Gençlerin gelişimine yatırım yapmak, sorumluluklarının farkında, aktif, üretken, bilime ve sanata yatkınlıklarını artırmak benim için her zaman en önemli konulardan biri olmuştur. Türkiye’de eğitim sisteminin bilimsellikten giderek uzaklaştığı böyle bir ortamda şehrin yerel temsilcisi olarak çocuklarımıza ve bilime her türlü yatırımı yapmaktan büyük mutluluk duymaktayım” dedi.
“Kent için insan odaklı bir projede yer almak istedik”
Gökhan’ın ardından söz alan Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur, öncelikle Kale Seramik olarak Çanakkale’ye yapılan yatırımlardan bahsetti. Kale Grubu olarak her türlü projeyi sorgulayıp temellendirdikten sonra hayata geçirmeye çalıştıklarını ifade eden Bodur, önemli olanın sağlam ve doğru projeler üretmek olduğunu ifade etti. Yeni dünyada artık ülkelerin değil kentlerin yarıştığını belirten Bodur, Çanakkale’nin bu kentler içerisinde yer alması için her türlü imkanının olduğunu söyleyerek; “Akıllı şehirler geleceğin ekonomik kalkınma modeli artık ülkeler değil şehirler rekabet ediyor. Bir ülkede 4-5 akılı şehriniz varsa o şehirlerle tamamen ülkeyi dönüştürebiliyorsunuz. Çanakkale neden bunlardan biri olmasın. Geçmişten böyle bir geleneği varsa bunu neden geleceğe taşımasın diyerek başladığımız bir proje. Dolayısı ile 60’ıncı yılda ‘İbrahim Bodur Mirası Projeleri’ kapsamında anlamlandırmak anlamında bunu başlattık. Bugün imzasını atacağımız bu projede aslında bunun bir alt bileşeni. Biz gençlerimizi böyle yetiştireceğiz ve böyle biri akıllı şehir oluşturmanın unsurlarını onlarla becereceğiz diye düşünüyorum. Dolayısı ile kent için insan odaklı bir projede yer almak istedik” dedi.
“Amacımız merak eden, keşfeden ve üreten yeni Bodurların yetişmesi”
Konuşmasının devamında Çanakkale’den nice İbrahim Bodurların çıkması için böyle bir projeye imza attıklarını ifade den Bodur; “Bizim üç tane temel unsurumuz var, insan, teknoloji ve tasarım, sanayi grubu olduğumuz için teknolojiyi iyi yönetmek zorundayız. Bilim merkezi de bunlardan bir tanesi. İbrahim beyin ismini yaşatmak ve grup ona layık olarak böyle bir projeyi yapmakla kendimizi ortaya koyuyoruz ve o iddiayı taşıyacak bir proje ile buraya gelmek istiyoruz. Bu proje ile de geleceğin Çanakkale’sini oluşturacak gençlerin aklını, fikrini oluşturmak ve İbrahim Bey gibi Çanakkale’nin bir köyünden çıkıp bugün Türkiye’de ve hatta dünyaya mal olmuş nice girişimcileri yetiştirmenin ve onların zihnini açmanın aslında bir projesini başlatmak istiyoruz. Dolayısı ile bizim amacımız burada merak eden, keşfeden ve üreten yeni İbrahim Bodurların yetişmesi. Bunun için fırsat olacak bir projeye imza atıyoruz Sadece Çanakkale’ye değil ülkenin geleceğine yatırım yapmak istiyoruz. Devletimizde birçok bilim müzesi yaptı özellikle adını müze koymuyoruz. Çünkü onların durmasını ve orada kalmasını istemiyoruz. Sürekli değişen yeni ihtiyaçlara cevap veren aslında yaşayan bir yer olmasını istiyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)