Çanakkale'de 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri'nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müze Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmaların sonucunda, merkeze bağlı Tevfikiye Köyü sınırlarında bulunan ve 5 bin yıllık geçmişe ışık tutan Truva Ören Yeri'nde yaşanan ve 10 yıl süren Troya Savaşları'nı bahseden Homeros'un 2 bin 750 yıllık İlyada Destanı'nda günümüzde çoban aşı olarak geçen ‘Teleme'nin tarifi çıktı.
Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Troya Müzesinde keçi sütü ve incir sütünden yapılan ‘Teleme'yi uygulamalı olarak yaptı. Yaklaşık 5 dakika içinde keçi sütü ile incir sütünün ve incir yaprağının karışımı sonucu yoğurt kıvamında ortaya çıkan ‘Teleme'nin 2 bin 750 yıl önce Troya Savaşları'nı anlatan Homeros'un İlyada Destanı'nda yer aldığını belirten Müdür Rıdvan Gölcük, “Geçtiğimiz haftalarda Homeros'un İlyada'sında Gastronomiye ilişkin neler bulabiliriz. Bu doğrultuda bir çalışmaya başlamıştık. Çalışma sırasında aslında hiç beklemediğimiz bir keşif yaşadık. Keşif şuydu, İlyada'da savaş tanrısı Ares yaralanıyor ve yarasının ne kadar hızlı iyileştiğini göstermek için Homeros bir örnek veriyor. Diyor ki, ‘Ak süte incirin sütünü damlatırsın ya, karıştırırsın ya hani ve çabucak göz önünde mayalanı verir hemen' ve bunu gördüğümüzde incirin sütüyle süt mayalanır mı, bu gerçekleşebilir mi. Açıkçası çok şaşırdık bu satırları okuduğumuzda ve hemen bir araştırmaya girdik. Daha sonrasında şunu gördük. Anadolu'da özellikle yörükler arasında Adana, Hatay, Mersin civarlarında yeni sağılmış keçi sütüne incirin sütü damlatıldığında neredeyse 5-6 dakika içerisinde bir mayalanma olduğu ve yapısal olarak yoğurda benzeyen ortaya bir ürün çıktı. Bu ürüne de ‘Teleme' adı verildiğini gördük ve Homeros'un aslında bahsettiği şeyin bugün Anadolu'da çoban aşı ya da teleme olarak bilinen ürünün tarifi olduğunu gördük ve hemen bunu denemeye başladık. Keçi sütü aldık. Keçi sütüne incir sütü damlatarak ya da incirin dalıyla karıştırarak mayalanıp, mayalanmadığını görmeye çalıştık ve neredeyse sadece 5 dakika içerisinde bir mayalanma gerçekleşti. Yani Homeros destanında bahsedilen 2 bin 750 yıllık tarifle bir teleme yaptık. Anadolu'daki telemenin tarifinin Homeros'ta yer aldığı yani bu 2 bin 700 yıllık metinde yer aldığı bugüne kadar bilinmiyordu. Dolayısıyla bu ilk yeni bir keşif oldu. Araştırmalar sonunda şunu gördük. İncirin sütü aslında bir nevi bir lateks ve fisin denilen bir madde ve keçi sütünü kestiren şey tam da bu maddenin kendisi. Yani dolayısıyla bugüne kadar bu arada ‘teleme' ya da Homeros'taki bu tarif batıda hiç bilinmiyor. Yani incirin sütüyle keçi sütünün mayalanabileceği hiç bilinmiyorken, Homeros Destanında yer alan bu ‘Teleme'nin neredeyse 3 bin yıldır devam ediyor olması, Homeros metninin Anadolu ile nasıl kuvvetli bir bağı olduğunu gösteriyor” dedi.
“Bir yandan da şuna baktık, bu sadece keçi sütüyle yapılabiliyor, yani inek sütüyle örnekse bu yapılamıyor. Çanakkale'deki savaşta Homeros destanında bundan bahsederken, Bu bölgede Troya'da ne kadar keçi vardı. Kazı sonuçları bize şunu gösteriyor. Örneğin Troya-1 yerleşmesinden itibaren çıkan hayvan buluntularının yüzde 50'sinden fazlası keçiye ait. Yani Troya'da en fazla bulunan hayvan keçi ya da Gökçeada'da hayvan buluntularının yüzde 75'i keçi seviyesinde. Dolayısıyla bu bölge keçiyi çok iyi tanıyor. Keçi sütünü çok iyi tanıyor. Belki de Anadolu'da telemenin ilk yapıldığı yerlerden birisi Çanakkale. Şimdiki amacımız Homeros'un bu tarifini Anadolu gastronomisinde iyice tanıtmak ve belki de restoranlarda çünkü bu sihir gibi bir şey süte, incir sütü karıştırılarak beş dakika içerisinde sadece bir mayalama elde etmek bir bakıma sihir gibi. Homeros'un bu tarifini yani kahramanların yediği bu teleme tarifini Anadolu gastronomisiyle, Türk gastronomisiyle tanıştırmak istiyoruz.”
(İHA)